Türkiye Partisi Genel Başkanı Şener Balıkesir'de

Türkiye Partisi (TP) Genel Başkanı Abdüllatif Şener, mecliste kavga eden siyasilerin ülkeye büyük zarar verdiklerini belirterek, halkın kavga edenlerden uzak durmalarını ve bunları sandıkta yok etmesi gerektiğini söyledi.

TP Genel Başkanı Abdüllatif Şener, Balıkesir Sanayici ve İşadamları Derneği'nin davetlisi olarak geldiği Balıkesir'de partisinin il teşkilatını ziyaret etti. Vatandaşlarla ve partililerle görüşen Şener, parti binasında düzenlediği basın toplantısında gündemle ilgili açıklamalarda bulundu. Şener, "Tüm yurttaşlarımız bilmeliler ki kavga eden siyasetçiler bu ülkeye kötülük yapmaktadırlar. Kavga edenlerden uzak durun, kavga edenleri sandıkta yok edin. Bu ülkenin barışa, huzura, birlik ve beraberliğe ihtiyacı
vardır" dedi.

Hükümet ve meclisteki siyasi partilerle birlikte medyayı da eleştiren Şener, "Hükümet gidici. Neden gidici hükümet? Tarih şunu göstermiştir ki, tüm medyanın desteğini almış bütün iktidar partileri hızla yok olmuşlardır. Neden kavga ediyor? Şimdiye kadar kavga edip, gürültü çıkararak kin nefret duygularını yayıp vatandaşları ayrıştırarak oy almış olan Başbakan aynı yöntemle oy alacağını zannetmektedir. Şimdi Türkiye Partisi vardır ve tüm vatandaşlarımıza doğruyu hatırlatmaya çalışıyoruz. Bu kavga
Türkiye'ye zarar veriyor, kavgacılara oy vermeyin. İnsana hatırlatırsanız doğruyu bulurlar. Önümüzdeki seçimde başta Başbakan ve partisi olmak üzere bu kavgacılar gidecektir" diye konuştu.

Mecliste grubu bulunan siyasi partilere de seslenen Şener, "Kavga ederek bu ülkeye faydalı olunmaz. İktidar, Başbakan kavga ediyor diye grubu bulunan muhalefet partilerinin aynı üslupla kavganın içine girmesi, hakaretler, kem sözler, agresif, saldırgan sözlerle iktidara saldırması sadece ve sadece iktidarın işine yarar. Ona benzeşerek avantajlı çıkmak mümkün değildir. Türkiye Partisi yeni bir partidir, yeni siyaset tarzını benimsemiştir. Kini, nefreti, hakareti artıran bir üslubu biz kullanmayacağız" diye konuştu.

Abdüllatif Şener, seçimle ilgili sorulara verdiği cevapta hükümetin açıkladığı gibi 2011 yılında yapılmasını beklediklerini ancak her zaman bir sürprizin olabileceğini söyledi. Seçimin ne zaman yapılacağına meclisin karar vereceğini belirten Şener, "Seçim tarihini belirleyecek olan iktidar partisidir. 2011 yılında vaktinde yapılacağı belki birkaç ay önce olabileceği ifade ediliyor. Ancak 2010'da da seçim muhtemel olabilir. Koşullar iyi olmadığı için insanlar umudun peşinde koyarlar. Başbakanı da ben
tanırım. Hangi konuda nasıl kararlar vereceğini aşağı yukarı artık uzaktan da hissediyorum. 2011'de belki koşulların düzelebileceği umuduyla mümkün olduğu kadar geriye doğru itme eğiliminde olabileceğini düşünüyorum. Ama bir sürpriz her zaman olabilir" dedi.

"İKTİDAR VE MUHALEFET PARTİLERİNİN BU NİTELİKTEN UZAKLAŞMIŞ OLDUKLARINI GÖRÜYORUZ"
Türkiye Partisi olarak henüz 8 ay önce kurulduklarını, bugün hukuki örgütlenmeyi tamamlayarak seçime girme hakkı kazanmış bir parti olduklarını anlatan Şener, şöyle devam etti:"Mevcut siyasi partiler belli bölgelere hitap etmektedirler. Türkiye Partisi hem doğuda, hem batıda, hem Karadeniz'de, hem Akdeniz'de ve İç Anadolu'da vardır, güçlüdür ve iddialıdır. Önümüzdeki ilk seçimlere de iktidar olma azmi ve kararlılığı içerisinde girecektir. Biz Türkiye'de her şeyin iyi olmasını istiyoruz, siyasetin sorunları çözmesini arzu ediyoruz. İktidar hizmet etme yeridir. Ancak mevcut mecliste grubu bulunan iktidar ve muhalefet partilerinin bu nitelikten uzaklaşmış olduklarını görüyoruz.
Sürekli kavga edenlerin bu ülkeye yapabilecekleri hiçbir hizmet yoktur. İçeride kavga edenler dışarıda işbirlikçi ararlar. Şu anda bu kavga görüntüleri ülkenin dertleri, sıkıntılarıyla meşgul olmayan varlığıyla da ülkeye dert ve sıkıntı oluşturan bir siyasi yapıyı tanımlamaktadır iktidar ve muhalefetiyle."
TEKEL'de ortaya çıkan durumun sorumlusunun Başbakan olduğunu ileri süren Şener, AK Parti'nin özelleştirme ve yabancılaştırmada yanlış politika uyguladığını savundu. Şener, "Şu anda ortaya çıkan durumun sorumlusu kendisidir, kendisinin yanlış özelleştirme, yanlış yabancılaştırma politikasıdır. TEKEL'in özelleştirilmesinde sosyal politikalar dikkate alınmamıştır, tarımsal üretim dikkate alınmamıştır. Neticede TEKEL satıldıktan sonra fabrikalar kapanmış, Türk tarımında da önemli bir yeri olan tütün
bitmiştir" dedi.

"KAZİP ŞÖHRETLER PARTİSİ DEĞİLİZ"
Abdüllatif Şener, Ergenekon soruşturması kapsamında bugün herhangi bir dokunulmazlığının olmayışından endişe duyup duymadığı şeklindeki bir soruya, hiçbir şeyden ve kimseden korkmadığını, çünkü bunun için bir sebep olmadığını belirterek, "Hodri meydan diyoruz, ben her zaman buradayım. Değil Bakanlık, Başbakan yardımcılığı ben 16 senedir parlamentoda milletvekiliyim. Hakkımda bir tek soruşturma dosyası dahi yoktur" dedi.

Türkiye Partisi'ni 30 civarında kişiyle kurduklarını anlatan Şener, "Türkiye Partisi kazip şöhretler partisi değildir. Gönlü Türkiye aşkıyla çarpan insanlardan, temiz yürekli insanlardan oluşmuş bir partidir. Yakından baktığınızda bizim yanımızda olanların bilinenlerden daha liyakatli ve değerli olduğunu görürsünüz. Tabii, bu şu demek değildir. Bir yerlerde aktif siyaset yapan bazı isimler bizim yanımızda hiç olmayacak anlamına gelmiyor. Koşullar ve konjonktür uygun hale geldiğinde Türkiye Partisi
kadroları içinde çok sayıda insan yer alabilir. Bunu izleyeceksiniz" şeklinde konuştu.
Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener, ardından BASİAD'ın düzenlediği bir konferansa katıldı.