Cenevre'deki Nükleer 5+1 Görüşmeleri Sona Erdi
İran ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesi ve Almanya arasında yapılan İran'ın nükleer programının masaya yatırıldığı Cenevre'deki 5+1 müzakereleri bugün sona erdi.
Müzakerenin ardından basın toplantısı düzenleyen İran'ın en üst nükleer müzakerecisi Saeed Celili, Cenevre'deki toplantıda İran'ın nükleer programıyla ilgili kaygıların azaltılmasının amaçlandığını belirtti. İran'ın demokratik bir ülke olduğunu söyleyen Celili, "Güvene bağlı olarak diğer ülkelerle politik, ekonomik, uluslararası alanda ilişkilerimizi ele alacak ekonomik bir operasyon yapmayı planlıyoruz" dedi. Bu yapılanma çerçevesinde İran'ın hazır olduğunu belirten Celili, bu durumu uluslararası bir
fırsat olarak değerlendirdi.
Ortak konularda ve endişelerde uluslararası bağlamda bir işbirliği içinde bulunulacağını ifade eden Celili, bugün dünya toplumu için en önemli endişelerden birinin yeni cephaneliklerin oluşturulması olduğunu belirtti. Celili, yapılan araştırmalar ve çalışmaların nükleer savaşın militanlarının nerede oldukları üzerine olması gerektiğini söyleyerek, 10 yıl önce binlerce masum insanın ölmesinden sorumlu olanların bugün bunun yanlış bir şey olduğunu savunmalarını eleştirdi.
Celili, bugün dünya kamuoyunda bu konuların tartışılması gerektiğini savunarak, ülkenin zenginlikleri, kaynakları ve güçleri hususunda tekelleşmeye çalıştığını ve ulusların barışına hizmet edecek bir bilim anlayışında tekelleşmeye çaba gösterdiğini ifade etti.
fırsat olarak değerlendirdi.
Ortak konularda ve endişelerde uluslararası bağlamda bir işbirliği içinde bulunulacağını ifade eden Celili, bugün dünya toplumu için en önemli endişelerden birinin yeni cephaneliklerin oluşturulması olduğunu belirtti. Celili, yapılan araştırmalar ve çalışmaların nükleer savaşın militanlarının nerede oldukları üzerine olması gerektiğini söyleyerek, 10 yıl önce binlerce masum insanın ölmesinden sorumlu olanların bugün bunun yanlış bir şey olduğunu savunmalarını eleştirdi.
Celili, bugün dünya kamuoyunda bu konuların tartışılması gerektiğini savunarak, ülkenin zenginlikleri, kaynakları ve güçleri hususunda tekelleşmeye çalıştığını ve ulusların barışına hizmet edecek bir bilim anlayışında tekelleşmeye çaba gösterdiğini ifade etti.