Başkan Çerçioğlu; 'Pozitif Ayrımcılık Uygulamalarını Artırmalıyız'
Aydın Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, "Kadının toplumdaki eşitsizliğini ortadan kaldırabilmek için Avrupa'nın da uyguladığı gibi geçiş sürecinde 'Pozitif Ayrımcılık' uygulamasını sağlamalıyız" dedi.
5 Aralık Kadın Hakları Günü nedeniyle bir mesaj yayınlayan Başkan Çerçioğlu, "Uluslararası İnsan Hakları belgelerinde her insanın eşit ve özgür olduğu, herkesin insan haklarına ve temel özgürlüklere hiçbir ayrım gözetmeksizin, fırsat eşitliği çerçevesinde sahip olduğu, cinsiyete dayalı ayrımcılığın kabul edilmezliği ilkeleri benimsenmiştir. Kadın hakları da insan haklarının vazgeçilmez ve tartışılmaz bir parçasıdır. Fakat, ne var ki, dünya ve ülkemiz üzerinde hala kadınlara karşı haksızlıkların yapıldığı açıkça ortadadır. Kadın hakları ve kadınların erkeklerle eşitliği konusunda geçen asırdan itibaren batı ülkelerinde ve toplumlarında yoğun mücadelelerin verildiği bilinmektedir. Ülkemizde ise kadınlarımızın kendi hakları konusunda, batı ülkelerindekine benzer şekilde mücadele ettiklerini söylemek mümkün değildir" diye konuştu.
Hakları konusunda mücadele verme olanağı bulamayan Türk kadınının yüzyıllar boyu özlemini çektiği haklarını Atatürk sayesinde alarak dönemin çağdaş ülke kadınlarının önüne geçtiğini savunan Çerçioğlu, "Atatürk, çağdaş bir düşüncenin ürünü olan bu sözleriyle kadının toplumdaki yerini belirlemiştir.
Kadın haklarına böylesine önem veren Atatürk'ün girişimiyle, 8 Ekim 1934'de 'Kadınlara Seçme ve Seçilme Hakkı'nın tanınmış, 5 Aralık 1934'de yürürlüğe giren bir başka yasa ile kadın-erkek eşitliği alanında bütün haklar Türk kadınına verilmiştir. Bu tarih kadınlarımız için bir devrin başlangıcıdır. 1935 yılında kadınların ilk defa 'Seçme ve Seçilme Hakkı'na sahip oldukları 5. dönem parlamentoya 18 kadın milletvekili girmiştir. 72 yıl sonra, yani 2007 seçimlerinde bu sayı sadece 48'dir. Cumhuriyetimizin kuruluşundan bu güne kadar TBMM'de görev yapan 9134 milletvekilinden sadece 236'sının kadın olması çok düşündürücüdür. Yani meclis tarihimizin toplam milletvekili sayısının sadece yüzde 2,5'u kadındır. Yine toplam 3225 belediye başkanından sadece 18'inin kadın olması, yani yüzde 1'e bile tekabül etmemesi izah edebilecek bir durum değildir. Nüfusumuzun yarısını oluşturan kadınlarımızın siyasetteki temsil oranlarının bu derece düşük düzeyde olması 75 yıl önce edinmiş olduğumuz 'Seçme ve Seçilme Hakkı'yla hiç bağdaşmamaktadır. Günümüzde kadının toplumsal ve özel konumunun hiç gelişmediğini söylemek elbette yanlıştır. En başta kadınlar çalışma hayatında önemli bir yere sahip artık. Okuyanlarının okuma-yazma oranı da istenilen düzeyde olmasa bile 1930'lardan ileri bir noktadayız. Ama olması gereken nokta elbette ki bu değil" şeklinde konuştu.
"Türkiye Cumhuriyeti'nin, Mustafa Kemal Atatürk'ün kadına açtığı aydınlık ufku hayata geçirmeliyiz" diyen Çerçioğlu, şunları söyledi: "Kadın-erkek eşitliğini devlet politikası haline getirilmesi için mücadele etmeliyiz. Kadının toplumdaki eşitsizliğini ortadan kaldırabilmek için Avrupa'nın da uyguladığı gibi geçiş sürecinde 'Pozitif Ayrımcılık' uygulamasını sağlamalıyız. Kadın, çocuk, yaşlı, engelli haklarıyla donatılmış sosyal devleti savunucusu olmalıyız. Bu duygu ve düşüncelerle hayatın her alanında büyük görev ve sorumluluklar taşımış ve taşımaya devam eden kadınlarımızın bu anlamlı günlerini kutluyor, saygılarımı sunuyorum"
Hakları konusunda mücadele verme olanağı bulamayan Türk kadınının yüzyıllar boyu özlemini çektiği haklarını Atatürk sayesinde alarak dönemin çağdaş ülke kadınlarının önüne geçtiğini savunan Çerçioğlu, "Atatürk, çağdaş bir düşüncenin ürünü olan bu sözleriyle kadının toplumdaki yerini belirlemiştir.
Kadın haklarına böylesine önem veren Atatürk'ün girişimiyle, 8 Ekim 1934'de 'Kadınlara Seçme ve Seçilme Hakkı'nın tanınmış, 5 Aralık 1934'de yürürlüğe giren bir başka yasa ile kadın-erkek eşitliği alanında bütün haklar Türk kadınına verilmiştir. Bu tarih kadınlarımız için bir devrin başlangıcıdır. 1935 yılında kadınların ilk defa 'Seçme ve Seçilme Hakkı'na sahip oldukları 5. dönem parlamentoya 18 kadın milletvekili girmiştir. 72 yıl sonra, yani 2007 seçimlerinde bu sayı sadece 48'dir. Cumhuriyetimizin kuruluşundan bu güne kadar TBMM'de görev yapan 9134 milletvekilinden sadece 236'sının kadın olması çok düşündürücüdür. Yani meclis tarihimizin toplam milletvekili sayısının sadece yüzde 2,5'u kadındır. Yine toplam 3225 belediye başkanından sadece 18'inin kadın olması, yani yüzde 1'e bile tekabül etmemesi izah edebilecek bir durum değildir. Nüfusumuzun yarısını oluşturan kadınlarımızın siyasetteki temsil oranlarının bu derece düşük düzeyde olması 75 yıl önce edinmiş olduğumuz 'Seçme ve Seçilme Hakkı'yla hiç bağdaşmamaktadır. Günümüzde kadının toplumsal ve özel konumunun hiç gelişmediğini söylemek elbette yanlıştır. En başta kadınlar çalışma hayatında önemli bir yere sahip artık. Okuyanlarının okuma-yazma oranı da istenilen düzeyde olmasa bile 1930'lardan ileri bir noktadayız. Ama olması gereken nokta elbette ki bu değil" şeklinde konuştu.
"Türkiye Cumhuriyeti'nin, Mustafa Kemal Atatürk'ün kadına açtığı aydınlık ufku hayata geçirmeliyiz" diyen Çerçioğlu, şunları söyledi: "Kadın-erkek eşitliğini devlet politikası haline getirilmesi için mücadele etmeliyiz. Kadının toplumdaki eşitsizliğini ortadan kaldırabilmek için Avrupa'nın da uyguladığı gibi geçiş sürecinde 'Pozitif Ayrımcılık' uygulamasını sağlamalıyız. Kadın, çocuk, yaşlı, engelli haklarıyla donatılmış sosyal devleti savunucusu olmalıyız. Bu duygu ve düşüncelerle hayatın her alanında büyük görev ve sorumluluklar taşımış ve taşımaya devam eden kadınlarımızın bu anlamlı günlerini kutluyor, saygılarımı sunuyorum"