Numan Kurtulmuş: Kemal Türker dosyasının kapanması bütün Türkiye'nin ayıbı
Halkın Sesi Partisi(Has Parti) Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, 12 Eylül öncesinin önemli olaylarından biri olan DİSK başkanı Kemal Türker cinayeti dava
Has Parti, 28 Kasım'da yapılan kongresinin ardından ilk GİK toplantısını Genel Başkan Kurtulmuş başkanlığında gerçekleştirdi. Kongredeki çalışmalarından dolayı bütün partilileri tebrik eden Kurtulmuş, bu yılın aralık ayının sonuna kadar bütün il ve ilçe teşkilatlarını tamamlayacaklarını söyledi. Kurtulmuş, bu toplantı ile birlikte seçim startını da verdi.
Kurtulmuş, daha sonra gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Öldürülen DİSK Genel Başkanı Kemal Türker davasıyla ilgili dosyanın geçen hafta, kapatılmasına değinen Kurtulmuş, "Sıradan bir insan değil, o dönemdeki en büyük sendikalardan birinin başkanı. Üzerinden 30 yıl geçmiş. Ama mahkeme zaman aşımından dolayı dosyasını rafa kaldırıyor. Adı-sanı bilinmeyen binlerce insanın dosyasını konuşamıyoruz bile. Adını bilinen ve yıllarca siyasi polemiklerin konusu olmuş bir dosya. Ama göz göre göre Kemal Türker dosyası zaman aşımına uğruyor." diye konuştu. Kurtulmuş, zaman aşımının adaletin en temel aksadığı noktalardan birisi olduğunu vurguladı. Kemal Türker dosyasının kapatılmasında bugüne kadar ki siyasi iktidarlar başta olmak üzere herkesin suçlu olduğunu ifade eden Kurtulmuş, "Bu gecikme ile verilen bir karar nasıl adalet diyebiliriz? Bu dosyasının ortadan kaldırılmasına nasıl müsaade ediliyor. Ve inanın ki burada bütün Türkiye, hepimiz suçluyuz. 30 yıldır faili meçhul cinayetlerin üzerine gitmeyen bütün siyasi iktidarlar bu dosyanın kapanmasında pay sahibidirler. adalet gerçekten bir ülkede yoksa insanlık yok demektir, insanlara ait faziletler ölmüş demektir. Bu bizi çok üzüyor. Türkiye bu davayı göz göre göre kapatmıştır." değerlendirmesini yaptı.
Kurtulmuş, Türkiye'nin çok hızlı bir Anayasa reformunu gerçekleştirmek zorunda olduğunu bunlardan bir tanesinin de adalet sisteminin işleyişi ile ilgili kısmı teşkil ettiğine işaret etti.
ABD ŞİMDİ DE SİBER JANRDARMLIĞA SOYUNUYOR
Wikileaksın yayımladığı belgelere de değinen Kurtulmuş, bu konun çok önemli olduğunu söyledi. "Bu konu ne iç politika malzemesi yapılabilir ne de bağırıp çağırarak işin üstü örtülebilir." diyen Kurtulmuş, "Bu belgeler vesilesi ile eyalet valilileri ile yönetilmesini hatırlattığını söyledi. Ama şimdi daha zarif yollarla yönlendirmeyi başarıyor. Bu konuda halkın yanında yer almak lazım. Milletten başka hiç kimsenin sözüne itibar edilmemesi gerçeğini ortaya çıkarmıştır. Yoksa başka skandalları konuşuruz." değerlendirmesini yaptı. Ancak Kurtulmuş, Wikileaks olayının basında daha çok magazinel boyutu ele alındığını ancak asıl meselenin göz ardı edildiğini söyledi. ABD'nin bu belgeler vesilesiyle internet ortamında yapılan yazışmalar üzerinde çok ciddi bir kontrol yapacağını öne süren Kurtulmuş, şunları söyledi: "Çok önemli bir gerçeği ortaya koymuştur. Özgürlüklerin en güzel sembollerinden birinin internet olduğu savunuluyor. Yeni dünya düzenini savunanlar, internet ama şimdi bu skandallar internet üzerinden yapılan bir takım faaliyetler dahi çok ciddi bir kontrol içerisine girecektir. Kuvvetle muhtemeledir ki 11Eylül'den sonra dünya jandarmalığına soyunanlar güçler bu skandaldan sonra siber jandarmalığına soyunacak, dünyadaki bilgi paylaşımını kontrol edecek çok ciddi yeni düzenekler yeni bir takım yasaları gündeme getirecekler."
FÜZE KALKANI
Kurtulmuş, füze kalkanı konusunun da halkın gündeminden çıkarılmaya çalışıldığını savundu. Bu konuda endişelerinin olduğunu söyleyen Kurtulmuş, bu mesele için TBMM'nin özel bir oturum yapmasını teklif etti. Füze kalkanı konusunun özellikle Wikileaks vesilesi ile gündemden tamamen uzaklaştırıldığını savundu. Kurtulmuş, "1 Mart tezkeresinde halkın yanında yer alan hükümet neden bu meseleyi halktan saklamaktadır. Referanduma gidelim. Halkın yanında yer alın. Füze kalkanı meselsinde nasıl ki bu konuyu ağzına almayacaksa komşuları ile sıfır problem lafını da ağzına alamayacaktır." dedi.