Gençlik ve Spor Genel Müdürü Yunus Akgül, 2010 yılını değerlendirdi

Gençlik ve Spor Genel Müdürü Yunus Akgül, Türk sporunun 2010 yılını değerlendirdi.

Yunus Akgül, 2010 yılını Türk sporcularının destan yazdığı yıl ol

Gençlik ve Spor Genel Müdürü Yunus Akgül, Türk sporunun 2010 yılını değerlendirdi.

Yunus Akgül, 2010 yılını Türk sporcularının destan yazdığı yıl olarak değerlendirdi. Akgül, sporun başarı sabır isteyen uğraş olduğuna değinerek, şu ifadeleri kullandı: "Tohumlarını 7-8 yıl önce attığımız bir çok branşta bugün Avrupa, dünya şampiyonu çıkarabiliyoruz. 2010 yılı ektiklerimizi biçtiğimiz ve ilkleri yaşadığımız bir yıl oldu. 2010 yılını geride bıraktığımız bu günlerde Türk sporu adeta elde ettiği başarılarla destan yazdı. Atletizmden, basketbola, güreşten haltere, atıcılıktan masa tenisine kadar birçok alanda ilkler yaşandı. Sporcularımız büyük başarılara imza attı. Bu sonuçlar bizi daha da heyecanlandırıyor ve umutlandırıyor. En büyük hedefimiz 2012 Londra Olimpiyatları'nda rekor sayıda katılım ve madalya kazanmak olan bizler, tüm çalışmalarımızı olimpiyatlara göre yapmaktayız. Londra Olimpiyatları'nda Türk sporunun zirve yapacağına inanıyoruz. Planlı ve programlı çalışmalarımızın sonuçlarını olimpiyatlarda sporcularımız zirveye çıkarak gösterecekler. Buna tüm kalbimle inanıyorum. Çünkü planlı ve doğru bir metotla yola devam ediyoruz. Daha önce olmadığımız birçok branşta bugün şampiyonlar çıkarıyoruz. Bunların arkası gelecek."

"İLKLER YILI 2010"

2010 yılı, Türk sporunun birçok branşta zirveye çıktığı bir yıl olmasının ötesinde birçok branşta da ilklerin yaşandığı bir dönem olduğunu kaydeden Akgül, "Ülkemizde düzenlenen ve muhteşem bir sonuçla sona eren Dünya Basketbol Şampiyonası'nda A Milli Takımımızın, dünya ikinciliğini elde etmesi, bu başarı tablosunun en üst basamağında yer alan bir sonuçtu. Amerika ile final oynayarak adeta destan yazan 12 Dev Adam'ın eleme turlarındaki başarısı, tüm ülkeyi sokağa dökerken, elde edilen sonuç dünyanın önde gelen basketbol otoriteleri tarafından da büyük bir zafer olarak nitelendirildi." şeklinde konuştu.

"ATLETİZMDE UÇTUK, MASA TENİSİNDE KANATLANDIK"

İspanya'nın Barcelona kentinde yapılan Avrupa Atletizm Şampiyonası'nda Nevin Yanıt'ın 100 metre engelli yarışında muhteşem bir sonuç alarak Avrupa şampiyonluğunu kazanmasını, Türk sporunun bir diğer ilki olduğunu hatırlatan Yunus Akgül, "Sporun anası olarak kabul edilen atletizmde 100 metre engelli gibi son derece teknik ve zor bir branşta zirveye çıkan kızımızın bu başarısı, Türkiye'nin atletizmde geleceğinin daha aydınlık olacağının bir işareti oldu. Çek Cumhuriyeti'ne yapılan Avrupa Masa Tenisi Şampiyonası'nda da bir ilk yaşandığı branş masa tenisi oldu. Türk spor tarihinde bu branşta uluslar arası arenada herhangi bir başarımızın olmaması rağmen Çin asıllı sporcumuz Melek Hu'nun Avrupa üçüncülüğünü elde etmesi, Türk sporunun bundan sonra bu branşta da artık söz sahibi olacağımızın bir göstergesiydi." değerlendirmesinde bulundu.

"ATICILIKTA ALTIN ATIŞ"

Akgül, Türk sporcuların ardı ardına elde ettiği bu başarılı sonuçlara bir zafer de atıcılıktan geldiğini dile getirerek, "İzmir'de düzenlenen Atıcılık Dünya Kupası yarışlarında Oğuzhan Tüzün'ün tüm rakiplerini geride bırakarak altın madalya kazanması, bir diğer ilkimiz oldu. Atıcılık tarihinde dünya kupasında şampiyon olarak ismini Türk spor tarihine yazdıran Oğuzhan Tüzün'ün bundan sonraki hedefinin olimpiyat şampiyonluğu olduğuna inanıyoruz." şeklinde konuştu.

"JUDO'DA KIZLARIN BAŞARISI"

Antalya'da düzenlenen Dünya Judo Takımlar Şampiyonası'nda bayan milli takımının elde ettiği sonuç Türk sporunun ilkleri arasına giren bir diğer başarı olduğunu kaydeden Akgül, "Dünyanın güçlü ülkelerinin yarıştığı dünya kupası müsabakalarında Bayan Judo Milli Takımımızın dünya üçüncülüğü elde etmesi, son yıllarda bu branşta elde edilen ferdi başarıların bir sonucudur. Aynı şampiyonada erkek milli takımımızın ise kıl payı beşincilikte kalması ise Türk sporunun geleceğinin bugünlerden daha aydınlık olacağının sinyalidir." ifadelerini kullandı.

"GÜREŞTE ÇEBİ FIRTINASI"

Akgül, Türk sporunun lokomotif branşlarından olan güreşte grekoromen stilde Selçuk Çebi'nin başarısının yüzleri güldürdüğünü söyledi. Akgül, "2009'daki Danimarka'da kazandığı madalyanın ardından; 2010 yılı içinde Rusya'nın başkenti Moskova'da yapılan Dünya Güreş Şampiyonası'nda ikinci defa altın kazanan Selçuk Çebi de 2012'de kürsüye çıkacağına inandığımız sporcularımızdan oldu." şeklinde konuştu.

"DÜNYAYI ANTALYA'DA AĞIRLADIK"

Antalya'da gerçekleştirilen Dünya Halter Şampiyonası'na da değinen "Antalya'da podyuma çıkan millilerimiz madalyalara adeta ambargo koyarak, şampiyonayı 15 madalya ile tamamladı." dedi.

Akgül, şöyle devam etti: "Şampiyonada podyuma çıkan Nurcan Taylan, 48 kiloda silkmede 121 kilo kaldırıp, dünya rekoru kırarak altın madalyaya ulaştı. Nurcan Taylan, koparma ve silkmenin ardından toplamda kaldırdığı 214 kilo ile altın madalya kazanırken, şampiyonayı 3 altın madalya ile dünya şampiyonu olarak tamamladı. Taylan böylece aldığı madalya ile Olimpiyat ve Avrupa şampiyonu unvanlarının yanına, dünya şampiyonu unvanını da ekledi. 81 ülkeden 657 sporcunun mücadele ettiği ve olimpiyat kalifikasyonlarının belli olduğu şampiyonaya rekor bir katılım oldu. 2010 Dünya Halter Şampiyonası'nda bayan haltercilerimiz takım halinde dünya üçüncüsü olurken, erkek milli takımımız sekizinci sırayı elde etti.

2010 yılı içinde birçok tarihi başarıya imza atan sporcularımızdan bir diğeri de bayan boksörümüz Gülsüm Tatar'dı. Tatar Barbados'ta yapılan dünya şampiyonasında bir kez daha altın madalya kazandı."

'ŞAMPİYON' YİNE ŞAMPİYON

Milli motosikletçi Kenan Sofuoğlu'nu da unutmayan Akgül, sporcunun pistlerde fırtına gibi estiğini dile getirerek, Sofuoğlu'nun Dünya Supersport Şampiyonası'nı 2010 yılında da zirvede tamamlayarak 2007 yılındaki başarısını tekrar ederek yine şampiyon olduğunu hatırlattı.

ALTINA KULAÇ ATTIK!..

Yüzme sporunda da elde edilen başarıları hatırlatan Akgül, "Gelecekte büyük bir şampiyon olarak görülen genç yüzücümüz Ediz Yıldırımer Avrupa Gençler Yüzme Şampiyonası'nda 800 metre serbestte altın madalya kazanarak Türk spor tarihinde bir ilke imza attı." dedi.

MARSEL İLHAN'DAN BÜYÜK ÇIKIŞ

Akgül, tenis sporunda ise Marsel İlhan ismini ön plana çıkarırken, "2009 yılı içinde WTA dünya sıralamasında 123. sırada yer alan ve kendisine güvenenleri asla mahcup etmeyen Marsel İlhan, istikrarlı çıkışını 2010 yılında devam ettirerek seneyi 91. sırada tamamladı." şeklinde konuştu.

"CANNES'DA VE KATAR'DA KARNELER YILDIZLANDI!"

Türk sporcuların ferdi branşlarda elde ettiği Avrupa ve dünya çapındaki büyük başarılarına 2010 yılı içinde takım sporları da ortak olduğunu kaydeden Akgül, "Geride bıraktığımız sene içinde İndesit Şampiyonlar Ligi'nde Fenerbahçe Acıbadem Bayan Voleybol Takımı başarısıyla, Türk Spor Tarihi'nde bir ilk yaşattı. Fransa'nın Cannes kentinde düzenlenen dörtlü final voleybol maçlarına ev sahipliği yapan Cannes'ı ilk karşılaşmada muhteşem bir mücadele sonrası 3-2 yenerek finale çıkan Sarı-Lacivertliler, şampiyonluğu kıl payı kaçırdı ancak Katar'da düzenlenen Dünya Kulüplerarası Voleybol Şampiyonası'nda dünya şampiyonu olarak birincilik kürsüsüne çıkarak, 2010'da hepimize büyük onur yaşattı." diye konuştu.

"ESKRİMDE UMUT VEREN İLK MADALYA"

Akgül, Slovakya'nın Bratislava kentinde düzenlenen Avrupa Yıldızlar Circuit Turnuvası'nda flöre dalında yarışan milli eskrimci Burak Babaoğlu'nun altın madalya kazanarak büyük bir başarıya imza attığını dile getirdi.

"CİMNASTİKTEN DE MADALYALAR GELDİ"

Çek Cumhuriyeti'nde düzenlenen Dünya Kupası Cimnastik Şampiyonası'nda genç sporcu Damla Göksu Üçtaş'ın büyük bir başarıya imza attığını hatırlatan Akgül, "Üçtaş, yerde altın madalya elde ederek 2012 Londra Olimpiyatları öncesi bu branşta formunun zirvesine çıkarken, denge ve atlama beygirinde ise 2 gümüş madalya birden kazanarak 2010 yılının en başarılı sporcusu oldu. Uluslararası Boğaziçi Artistik Cimnastik Şampiyonası'nda da, genç sporcularımız madalyaları kimseye bırakmadı. Erkeklerde 5 altın, 4 gümüş, 2 bronz madalya elde ederken, bayanlar kategorisinde ise 1 gümüş madalya kazandık. Ekim 2010'da düzenlenen 17. Uluslararası Ritmik Cimnastik İzmir Turnuvası'nda ise milli sporcularımız 5 altın, 6 gümüş 2 bronz toplamda ise 13 madalya kazandı." ifadelerini kullandı.

HENTBOLDE HEDEF BREZİLYA

Hentbolda hedeflerinin Brezilya olduğunu kaydeden Akgül, "İtalya'da geçen yıl yapılan Akdeniz Oyunları'nda final oynayan ve gümüş madalya kazanan Bayan Hentbol Milli Takımı, 2010 yılında da büyük başarılara imza attı. Avrupa grubu eleme maçlarında tarih yazan millilerimiz grubunu namağlup birinci bitirip play-off maçları oynamaya hak kazandı. Milli takım, 4-5 Haziran 2011'de yapılacak olan play-off maçlarında başarılı olması halinde Brezilya'da yapılacak olan Dünya Kadınlar Hentbol Şampiyonası'na katılarak Türk Spor Tarihi'nde de bir ilke imza atmış olacak." diye konuştu.