Kesk Şubeler Platformu Sendikal Faaliyet İle İlgili Basın Açıklaması Yaptı
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Şanlıurfa Şubeler Platformu tarafından sendikal faaliyetler ile ilgili olarak bir basın açıklamasında bulundu.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Şanlıurfa Şube binasında gerçekleşen basın açıklamasına KESK Şanlıurfa Şubeler Platformu basın sözcüsü Sıdkı Dehşet ve KESK üyeleri katıldı. KESK Şanlıurfa Şubeler Platformu basın sözcüsü Sıdkı Dehşet, yapılan basın açıklamasında, sendikalar; toplumun vicdanı, gözü, kulağı ve sesi olduğunu söyledi. Dehşet," Sendikal faaliyetlerimiz yasal güvenceye alınmış olduğu halde yaptığımız, her açıklamada, her etkinlikte, her yürüyüşte davalar açılmakta, sendikal
faaliyetlerimiz engellenmeye çalışılıyor. Sendika yöneticileri olarak artık zamanımızın büyük bir kısmını adliye koridorlarında, geçiriyor. Bu yaklaşım, toplumun vicdanını yaralamakta, sağır, dilsiz, görmeyen, duymayan, bilmeyen bireyler yaratılmak istenmektedir. İlimizde de geçmişten bu yana sendikalarımıza karşı tahammülsüzlük örneği sergilemekte olup; baskılarla, davalarla mücadelemiz sekteye uğratılmak istenmektedir. Sendika yöneticilerimize yüzlerce adli ve idari davalar açılarak bizlere geri adım
attırılmaya çalışılıyor. KESK olarak gücümüzü örgütlülüğümüzden, kararlılığımızı inandığımız değerlerden aldık. Dolayısıyla bize dönük bu baskılar, davalar nafile çabalardır. Mücadelemizi inandığımız değerler ekseninde, aynı kararlılıkla sürdüreceğimizi bir kez daha ifade etmek isteriz. Birkaç örnek verecek olursak, 26 Mayıs Grevinde gerçekleştirdiğimiz yürüyüşten dolayı, 18'i KESK'li yönetici ve üye olmak üzere. 87 kişi hakkında adli dava açıldı. Geçen yıl gerçekleştirilen barış yürüyüşüne katıldığımız
için, toplam 7 KESK'li yönetici ve üye Adli ve idari dava açıldı. 12 Kasım 2010 tarihinde gerçekleştirilmek istenen yürüyüşe, kolluk kuvvetlerinin sert müdahalesi sonucunda 32 yönetici ve üye gözaltına alındı ve adli dava açıldı. Hollanda devlet televizyonu mevsimlik tarım işçiliği konulu belgeseli için Eğitim-Sen Şube Başkanının vermiş olduğu röportaj dolayısıyla idari soruşturma başlatıldı. Gerekçe Karadeniz fıkralarını aratmayacak düzeyde. Açıklamasında 70 öğrencinin mağdur olduğunu ifade etmesidir.
Resmiyete 40 bin'miş biz niçin 70 bin demişiz. Sendikaların görevi sorunları kamuoyunun bilgisine sormaktır. İdarecilerinde görevi soruşturma başlatmak değil sorunu çözmek olmalıdır.
12 Kasım Kadın Yürüyüşünde kolluk kuvvetlerinin sert müdahalesine dönük savcılığa suç duyurusunda bulunuldu. Şimdi sonuçları beliyoruz" dedi.
faaliyetlerimiz engellenmeye çalışılıyor. Sendika yöneticileri olarak artık zamanımızın büyük bir kısmını adliye koridorlarında, geçiriyor. Bu yaklaşım, toplumun vicdanını yaralamakta, sağır, dilsiz, görmeyen, duymayan, bilmeyen bireyler yaratılmak istenmektedir. İlimizde de geçmişten bu yana sendikalarımıza karşı tahammülsüzlük örneği sergilemekte olup; baskılarla, davalarla mücadelemiz sekteye uğratılmak istenmektedir. Sendika yöneticilerimize yüzlerce adli ve idari davalar açılarak bizlere geri adım
attırılmaya çalışılıyor. KESK olarak gücümüzü örgütlülüğümüzden, kararlılığımızı inandığımız değerlerden aldık. Dolayısıyla bize dönük bu baskılar, davalar nafile çabalardır. Mücadelemizi inandığımız değerler ekseninde, aynı kararlılıkla sürdüreceğimizi bir kez daha ifade etmek isteriz. Birkaç örnek verecek olursak, 26 Mayıs Grevinde gerçekleştirdiğimiz yürüyüşten dolayı, 18'i KESK'li yönetici ve üye olmak üzere. 87 kişi hakkında adli dava açıldı. Geçen yıl gerçekleştirilen barış yürüyüşüne katıldığımız
için, toplam 7 KESK'li yönetici ve üye Adli ve idari dava açıldı. 12 Kasım 2010 tarihinde gerçekleştirilmek istenen yürüyüşe, kolluk kuvvetlerinin sert müdahalesi sonucunda 32 yönetici ve üye gözaltına alındı ve adli dava açıldı. Hollanda devlet televizyonu mevsimlik tarım işçiliği konulu belgeseli için Eğitim-Sen Şube Başkanının vermiş olduğu röportaj dolayısıyla idari soruşturma başlatıldı. Gerekçe Karadeniz fıkralarını aratmayacak düzeyde. Açıklamasında 70 öğrencinin mağdur olduğunu ifade etmesidir.
Resmiyete 40 bin'miş biz niçin 70 bin demişiz. Sendikaların görevi sorunları kamuoyunun bilgisine sormaktır. İdarecilerinde görevi soruşturma başlatmak değil sorunu çözmek olmalıdır.
12 Kasım Kadın Yürüyüşünde kolluk kuvvetlerinin sert müdahalesine dönük savcılığa suç duyurusunda bulunuldu. Şimdi sonuçları beliyoruz" dedi.