Kılıçdaroğlu: 'savcının Eşi Belediyede Çalışıyor' Ankara
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kayseri'deki rüşvet iddialarının devamının geleceğini ve iddialarına temel oluşturan belgeleri bir bankanın kasasında muhafaza ettiklerini bildirdi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kayseri'deki rüşvet iddialarının devamının geleceğini ve iddialarına temel oluşturan belgeleri bir bankanın kasasında muhafaza ettiklerini bildirdi. Kılıçdaroğlu, iddialarda sözü geçen savcının eşinin Kayseri Büyükşehir Belediyesinde çalıştığını da öne sürdü.
Kılıçdaroğlu, HaberTürk televizyonunun canlı yayınına katılarak, gündemdeki konulara ilişkin soruları yanıtladı.
CH'nin 15. Olağanüstü Kurultayı'ndaki kadın kotası tartışmalarının neden yaşandığı sorusunu yanıtlayan Kılıçdaroğlu, aslında ortada bir sorun olmadığını, Parti Meclisinin (PM) tek bir organ olarak, tüzüğe uygun şekilde oluşturulduğunu anlattı. Kılıçdaroğlu, 'Bunu aslında çok fazla yadırgamadık. Keşke itiraz edenler bu bütünlüğe baksalardı. Bu PM'de, geçen PM'den daha fazla sayıda kadın üye var' şeklinde konuştu.
Siyasette beklentileri gerçekleşmeyen kişilerin burukluk yaşayabileceğini, hatta bunun kızgınlığa dönüşebileceğini ve 'Mevcut yönetime nasıl çelme takarız' anlayışının doğabileceğini kaydeden Kılıçdaroğlu, önemli olanın bu duyguların frenlenebilmesi olduğunu vurguladı. İtirazda bulunmanın doğal bir hak olduğunu, bu hakkın kullanıldığını, itirazların yasal açıdan değerlendirilip karara bağlandığını belirten Kılıçdaroğlu, 'Biz bir aileyiz. Aile içinde bu tür tartışmalar olabilir ama bunu bir kızgınlığa, intikama dönüştürmek doğru değildir' dedi.
Kılıçdaroğlu, bir başka soruyu yanıtlarken de gerek eski Genel Başkan Deniz Baykal gerekse Eski Genel Sekreter Önder Sav'ın kurultaya ve mevcut yönetime yönelik bir eleştiride bulunmadıklarını, bulunmaları halinde ise bunu saygıyla karşılayacaklarını ifade etti.
-'KAVGA YOK'-
Parti içinde tartışmalar yaşandığına yönelik haberlerin hatırlatılması üzerine de Kılıçdaroğlu, 'Bazı çevreler 'CHP kendi içinde kavgalı bir partidir. Kavga olmazsa CHP olmaz' anlayışından kurtulamadı. Halbuki böyle bir şey yok. Kavga yok. Ben il başkanları toplantısında şunu söyledim; eğer CHP'nin kongrelerinde kavga çıkarsa kavgayı çıkaran insanları partide tutmayız. Şiddeti, kaba kuvveti kongreye hakim kılmak bize yakışmaz buna izin vermeyeceğiz. CHP'de kavga yok. CHP'de sular duruldu, CHP iktidara kilitlendi' şeklinde konuştu.
Kılıçdaroğlu, Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu'nun bugün bir gazetede yer alan 'Kürt sorununa' ilişkin sözlerine ilişkin değerlendirmede de bulundu. CHP'nin, sorunun, öncelikle terör örgütünün teslim olması, ardından toplumsal uzlaşma ile çözülebileceği görüşünde olduğunu yineleyen Kılıçdaroğlu, toplumsal uzlaşmanın sağlanması halinde ülkenin kıyı kesimlerinin de buna en büyük katkıyı yapacağına inandığını söyledi.
-'AYRILMA DİYE SÖZ EDİYORSAK BU DOĞRU DEĞİL'-
Kılıçdaroğlu, 'Demokratik özerklik' tartışmalarına ilişkin şunları söyledi:
'Bizim üniter bir yapımız var. Kim kurdu bu üniter yapıyı? Bizim dedelerimiz kurdu. Emperyalizme karşı savaş verdiler. Mezarlarında yan yana yatıyorlar. Savaşırken 'sen Türk'tün, sen Kürt'tün, sen Çerkez'din, sen Laz'dın' diye bir ayrım yapmadılar. Oturup beraber verdiler bu mücadeleyi Biz onların mirasçısıysak onların bize bıraktığı ülkeyi daha da yükseltmemiz lazım, parçalamak değil. Daha fazla kaynaşmamız lazım, bölünmek değil. Onun için eğer 'Demokratik özerklikten ayrılma' diye söz ediyorsak bu doğru değil.'
CHP lideri, idari özerkliğin belediyeler yoluyla zaten gerçekleştiğini, ancak bunun siyasal özerkliğe dönüştürülmesinin yanlış olduğunu ve Türkiye'nin üniter yapısına aykırı olduğunu vurguladı.
'Tartışmaların çığırından çıkmasının temel nedeninin, AK Parti'nin izlediği politikalar' olduğunu ileri süren Kılıçdaroğlu, iktidarın birilerinin güdülemesiyle yaptığı 'açılımın' sonucunda 'cinin şişeden çıktığını' ifade etti. Kılıçdaroğlu, 'Bu tabloyu ortaya çıkaran Sayın Başbakan'dır. Tabloyu yaratan da Sayın başbakandır. Bunu tarih böyle yazacaktır' dedi.
-KAYSERİ'DEKİ RÜŞVET İDDİALARI-
Bir başka soruyu yanıtlarken de 2011'de yapılacak genel seçimler için CHP'nin bir başarı zemini belirlediğini, bunun 'iktidara gelmek' olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, 'Her siyasal parti iktidar olmak ister, biz de bunun için çaba harcıyoruz. Bu yüzde 30 olur, 35 olur, 40 olur. Amacımız halka doğruları söyleyip iktidar olmak' dedi.
Kayseri'deki rüşvet iddialarına ilişkin soruyu da yanıtlayan Kılıçdaroğlu, iddialarının devamının geleceğini ve iddialarına temel oluşturan belgeleri bir bankanın kasasında muhafaza ettiklerini bildirdi. Kılıçdaroğlu, başka bir soru üzerine iddialarda sözü geçen savcının eşinin Kayseri Büyükşehir Belediyesinde çalıştığını da öne sürdü.
Kılıçdaroğlu, eski Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın bugün bir gazetede yer alan açıklamalarını da soru üzerine değerlendirdi. Kılıçdaroğlu, Unakıtan'ın siyaseti bırakma kararının yerinde olduğunu, kişilerin siyaset ya da ticaretten birini tercih etmeleri gerektiğini ifade etti. Kılıçdaroğlu, Unakıtan'ın Maliye Bakanlığı döneminde sıradan bir maliye bakanlığı yapmadığını ifade ederek, 'Mehmet Şimşek'ten daha başarılı bir maliye bakanıydı' dedi.
29.12.2010 14:05:30
Kılıçdaroğlu, HaberTürk televizyonunun canlı yayınına katılarak, gündemdeki konulara ilişkin soruları yanıtladı.
CH'nin 15. Olağanüstü Kurultayı'ndaki kadın kotası tartışmalarının neden yaşandığı sorusunu yanıtlayan Kılıçdaroğlu, aslında ortada bir sorun olmadığını, Parti Meclisinin (PM) tek bir organ olarak, tüzüğe uygun şekilde oluşturulduğunu anlattı. Kılıçdaroğlu, 'Bunu aslında çok fazla yadırgamadık. Keşke itiraz edenler bu bütünlüğe baksalardı. Bu PM'de, geçen PM'den daha fazla sayıda kadın üye var' şeklinde konuştu.
Siyasette beklentileri gerçekleşmeyen kişilerin burukluk yaşayabileceğini, hatta bunun kızgınlığa dönüşebileceğini ve 'Mevcut yönetime nasıl çelme takarız' anlayışının doğabileceğini kaydeden Kılıçdaroğlu, önemli olanın bu duyguların frenlenebilmesi olduğunu vurguladı. İtirazda bulunmanın doğal bir hak olduğunu, bu hakkın kullanıldığını, itirazların yasal açıdan değerlendirilip karara bağlandığını belirten Kılıçdaroğlu, 'Biz bir aileyiz. Aile içinde bu tür tartışmalar olabilir ama bunu bir kızgınlığa, intikama dönüştürmek doğru değildir' dedi.
Kılıçdaroğlu, bir başka soruyu yanıtlarken de gerek eski Genel Başkan Deniz Baykal gerekse Eski Genel Sekreter Önder Sav'ın kurultaya ve mevcut yönetime yönelik bir eleştiride bulunmadıklarını, bulunmaları halinde ise bunu saygıyla karşılayacaklarını ifade etti.
-'KAVGA YOK'-
Parti içinde tartışmalar yaşandığına yönelik haberlerin hatırlatılması üzerine de Kılıçdaroğlu, 'Bazı çevreler 'CHP kendi içinde kavgalı bir partidir. Kavga olmazsa CHP olmaz' anlayışından kurtulamadı. Halbuki böyle bir şey yok. Kavga yok. Ben il başkanları toplantısında şunu söyledim; eğer CHP'nin kongrelerinde kavga çıkarsa kavgayı çıkaran insanları partide tutmayız. Şiddeti, kaba kuvveti kongreye hakim kılmak bize yakışmaz buna izin vermeyeceğiz. CHP'de kavga yok. CHP'de sular duruldu, CHP iktidara kilitlendi' şeklinde konuştu.
Kılıçdaroğlu, Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu'nun bugün bir gazetede yer alan 'Kürt sorununa' ilişkin sözlerine ilişkin değerlendirmede de bulundu. CHP'nin, sorunun, öncelikle terör örgütünün teslim olması, ardından toplumsal uzlaşma ile çözülebileceği görüşünde olduğunu yineleyen Kılıçdaroğlu, toplumsal uzlaşmanın sağlanması halinde ülkenin kıyı kesimlerinin de buna en büyük katkıyı yapacağına inandığını söyledi.
-'AYRILMA DİYE SÖZ EDİYORSAK BU DOĞRU DEĞİL'-
Kılıçdaroğlu, 'Demokratik özerklik' tartışmalarına ilişkin şunları söyledi:
'Bizim üniter bir yapımız var. Kim kurdu bu üniter yapıyı? Bizim dedelerimiz kurdu. Emperyalizme karşı savaş verdiler. Mezarlarında yan yana yatıyorlar. Savaşırken 'sen Türk'tün, sen Kürt'tün, sen Çerkez'din, sen Laz'dın' diye bir ayrım yapmadılar. Oturup beraber verdiler bu mücadeleyi Biz onların mirasçısıysak onların bize bıraktığı ülkeyi daha da yükseltmemiz lazım, parçalamak değil. Daha fazla kaynaşmamız lazım, bölünmek değil. Onun için eğer 'Demokratik özerklikten ayrılma' diye söz ediyorsak bu doğru değil.'
CHP lideri, idari özerkliğin belediyeler yoluyla zaten gerçekleştiğini, ancak bunun siyasal özerkliğe dönüştürülmesinin yanlış olduğunu ve Türkiye'nin üniter yapısına aykırı olduğunu vurguladı.
'Tartışmaların çığırından çıkmasının temel nedeninin, AK Parti'nin izlediği politikalar' olduğunu ileri süren Kılıçdaroğlu, iktidarın birilerinin güdülemesiyle yaptığı 'açılımın' sonucunda 'cinin şişeden çıktığını' ifade etti. Kılıçdaroğlu, 'Bu tabloyu ortaya çıkaran Sayın Başbakan'dır. Tabloyu yaratan da Sayın başbakandır. Bunu tarih böyle yazacaktır' dedi.
-KAYSERİ'DEKİ RÜŞVET İDDİALARI-
Bir başka soruyu yanıtlarken de 2011'de yapılacak genel seçimler için CHP'nin bir başarı zemini belirlediğini, bunun 'iktidara gelmek' olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, 'Her siyasal parti iktidar olmak ister, biz de bunun için çaba harcıyoruz. Bu yüzde 30 olur, 35 olur, 40 olur. Amacımız halka doğruları söyleyip iktidar olmak' dedi.
Kayseri'deki rüşvet iddialarına ilişkin soruyu da yanıtlayan Kılıçdaroğlu, iddialarının devamının geleceğini ve iddialarına temel oluşturan belgeleri bir bankanın kasasında muhafaza ettiklerini bildirdi. Kılıçdaroğlu, başka bir soru üzerine iddialarda sözü geçen savcının eşinin Kayseri Büyükşehir Belediyesinde çalıştığını da öne sürdü.
Kılıçdaroğlu, eski Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın bugün bir gazetede yer alan açıklamalarını da soru üzerine değerlendirdi. Kılıçdaroğlu, Unakıtan'ın siyaseti bırakma kararının yerinde olduğunu, kişilerin siyaset ya da ticaretten birini tercih etmeleri gerektiğini ifade etti. Kılıçdaroğlu, Unakıtan'ın Maliye Bakanlığı döneminde sıradan bir maliye bakanlığı yapmadığını ifade ederek, 'Mehmet Şimşek'ten daha başarılı bir maliye bakanıydı' dedi.
29.12.2010 14:05:30