Sema, Semah ve Devran'ın büyüleyen buluşması

Dünya Barışı İçin 'İlahi Aşk Buluşmaları' Projesiyle Sema, Semah ve Devran Çorum'da aynı sahneyi paylaştı. Çorum Devlet Tiyatro Salonunda düzenlenen

Dünya Barışı İçin 'İlahi Aşk Buluşmaları' Projesiyle Sema, Semah ve Devran Çorum'da aynı sahneyi paylaştı. Çorum Devlet Tiyatro Salonunda düzenlenen gösteriye Çorum Valisi Nurullah Çakır, Çorum Belediye Başkanı Muzaffer Külcü, Başkan Yardımcıları Nurettin Karakaya ve Zeki Gül, Kültür Turizm Müdürü Ali Özüdoğru, Şeker Fabrikası Müdürü Cumhur Mehmet Demirtaş, Hitit Kültür Merkezi Başkanı Hacı Odabaş ile çok sayıda vatandaş katıldı.

Çorum Belediyesi, diyalog mesajı niteliğinde görülen ve yüzyıllardır Anadolu'nun zengin geçmişi içinde yer alan semah, sema ve devranı, 'ilahi aşk' ortak paydasıyla bir kez daha aynı sahnede buluşturdu. Projenin Mimarı daha önce Çorum Belediyesi'nin destekleri ile Anadolu İlahileri adlı bir albüm hazırlayan İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Türk Din Musikisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Ubeydullah Sezikli ile Çorum Hitit Kültür Merkezi Başkanı Hacı Odabaş, Bektaşi semahı, Mevlevi seması ve Cehri devranı 'ilahi aşk' ilk kez aynı sahnede ortak paydası adı ile buluşturdu. Türkiye'de bir ilk olan ve Çorum'da ikinci kez düzenlenen proje toplumun her kesimini birleştirme ve diyalog kültürünü artırmaya önemli katkı sağladı.Coşku içinde gerçekleşen sema, semah buluşması izleyenler tarafından coşku ile izlendi. Semah ve semazen buluşmasından sonra 12 derviş, devran için sahneye çıktı. Programda bağlama, klasik kemençe, def, kudüm, bendir, ney, kanun, tambur ve ud ortak enstrüman olarak kullanıldı.İlahi Aşk Dansları Buluşmaları'nın sunucusu Atilla Laçin, izleyenlerden büyük destek gördü. Gür sesi ve konuşması ile salondakilere şevk veren eski banka emeklisi Atilla Laçin, ilahi aşkı ruhunda hisseden insanların Alemlerin Rabbi'nin isimlerini söyleyerek dönmeleri tarih boyunca insanların yaptıkları ibadet şekli olduğunu söyledi.

Laçin konuşmasında şunlara değindi: "Ellerini gökyüzüne kaldırıp din, dil, mezhep, ırk ayrımı yapmadan tek bir Allah'a yapılan yakarışları bu gece aynı sahnede izliyoruz. Birlik ve beraberliği temsil ediyoruz. Musiki hayatın her noktasında bizimle beraberdir. Doğduğumuzda kulağımıza okunan Ezanla başlar zannetsek de aslında musiki bugünün bilim adamlarına göre anne karnında başlar. Sufilere göre ise zaten kalp ritmidir ve o atmaya başladığı an musiki de başlamış demektir. Hatta bazı Sufilere göre musiki Allah'ın 'ben sizin Rabbiniz değil miyim?' sorusunda bulunan ahenkle başlar.'' diye konuştu.