ÖSYM'nin ismi değişiyor
Bakanlar Kurulu toplantısı sona erdi. Başbakanlık Merkez Bina'da 4 saat 40 dakika süren toplantı sonrası açıklama yapan Cemil Çiçek, ÖSYM'nin adının Ölçme-Seçme ve Yerleştirme Merkezi olarak değiştirileceğini, 2011 yılında burs ve kredilerin arttırılacağını açıkladı.
Hükumet Sözcüsü Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, ÖSYM'nin yeni adının Ölçme Seçme ve Yerleştirme Merkezi olarak değiştirildiğini söyledi. Çiçek, "Kuruma güvenin yeniden kazandırılması için, teknik ve idari olarak alınması gereken ne önlem varsa alınacak. ÖSYM'ye güvenin yeniden kazandırılmasını istiyoruz" dedi. Bakanlar Kurulu sonrası Başbakanlık Merkez Bina'da açıklama yapan Çiçek, Barış ve Demokrasi Partisi'nin ortaya attığı 'iki dil tartışmasına ilişkin, sorumluluk sahibi olanların buna uygun davranması gerektiğini belirtti. Başbakanın ve Cumhurbaşkanının bu konuda defalarca açıklama yaptığını kaydeden Çiçek, "Anlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna az." diye konuştu.
Sürekli gündemde tutulan Ermeni Tasarısı'nın Türkiye'yi rahatsız ettiğini kaydeden Çiçek, "Tasarının tepemizde bir işkence aracı olarak kullanılması doğru değil." değerlendirmesini yaptı. Askeri ceza mevzuatıyla ilgili düzenleme yapıldığını dile getiren Çiçek, bunun Yüksek Askeri Şura ile ilgili olmadığını Anayasa değişikliği çerçevesinde olduğunu dile getirdi.
Cemil Çiçek'in yaptığı açıklamalar şöyle:
Sınav salonunda yüz yirmi bin civarında kişi vardı yılda kırka yakın sınav yapılıyor. 2010 Yılında sınava katılanların sayısı 7 milyon 838 bin 830'dur. Toplumun her kesiminde herkesi ilgilendiren bir kesimdir burası bir güven kuruluşudur buradan çıkan sonuçları tayın ediyoruz son zamanlarda yaşanan olaylar son derece üzmüş ve bu kurumun gidişatını etkilemiştir yeni baştan ele alınmasını gerektirmiştir. Bugüne kadar bazı tedbirler alınmıştır bu kapsamda ortaya atılacak bir söylenti bile sınav sonuçları ile ilgili ciddi bir güvensizlik meydana getirtmiştir bunun için yeni bir düzenlemeye ihtiyaç var. Yeni bir yapı oluşturuluyor ve bakanlık bu kuruluşa güven verecek son derece objektif olacaktır. İnanıyoruz ki kısa süre içerisinde parlamentomuzda değerlendirmesini yapar bir an önce yasalaştırmış oluruz birinci olarak bunun üzerinde duruldu.
İkinci olarak Avrupa konusudur, bu konuda Türkiye'yi ilgilendiren hususlar var bu bildirgede Türkiye'nin son zamanda yapmış olduğu anayasa değişimlerini önemsiyor 12 Eylül'de yapılan 26 maddelik değişiklik bir önemli adımdır buda bildirgede yayımlanmıştır. Türkiye'de söylenen terör söylemlerini önemsiyoruz ama bunu yeterli bulmuyoruz 2002'den bu tarafa bu örgüt terör listesinde yer alıyor bunu listeye almak yetmez bununla beraber biz AB ülkelerinden destek beklediğimizi açıkladık halen bu ülkelerden parasal destek ve eleman desteği olmak üzere bu ülkelerde örgüt eylemlerine de devam etmektedir. Biz PKK'yı terör örgütü olarak görüyoruz demeleri bizi tatmin etmiyor ayrıca Türkiye'nin belli bir süreden beri uyguladığı dış politikasında ancak bu başlık maalesef henüz açılmış durumda değil bunu üzüntü ile karşılıyoruz düşüncemizi sayın Bağış Geliştirmeden sorumlu komisere yazdığı mektupta da yazmıştır.
Türkiye bütün imkânları ile yasadışı göçünde önlenmesi konusunda her türlü çabayı göstermektedir pek çok ülke de olduğu gibi Türkiye'de geçiş ülkesi olduğu için bunun önüne geçmek biraz zordur. Türkiye devlet politikası olarak AB üyeliğine katılımının politikasını ortaya koymuştur. Birçok yasal ve kurumsal düzenleme yaptık yapmaya devam ediyoruz bu sürecin sağlıklı olarak işlemesini umut ediyoruz. Ancak bazı ülkeler buna her zaman set kurdu kurmaya devam ediyor. Yapılan bu değerlendirmeleri üzüntü ile karşılıyoruz biz tam üyelik dışında başka bir statüye razı olmayacağımızı belirtiyoruz.
Başka bir konu ise 2011 yılında üniversitelerimizde okuyan öğrencilerimizin burs ve kredilerin her sene artırımını yapıyoruz dolayısı ile bu konu ile ilgili Başbakanımız talimat verdi hafta sonu itibari ile buda bitmiş olacak. Sayın Başbakanımızın ve bizlerin hafta sonu yaptığı geziler var bu geziler sebebi ile dolayısı ile bugün bu vesile ile iç politika ve dış politika ile bu gelişmeler konuşulmuştur.
SORULAR
ÖSYM'nin içeriği değişiyor dediniz fakat güvenlik konusunda ne gibi adımlar atılacak? Geçen hafta iki dilli yaşam tartışıldı Genelkurmay'ın açıklaması oldu siz bu konuya nasıl bakıyorsunuz?
Kanun tasarısında imzaya açılıp tamamlandığında size suretini verebiliriz bu sınavları teknolojinin de ortaya koyduğu imkanlarla beraber bu alanda yetki veren düzenlemeler kanun tasarısı içeriyor ÖSYM Sınavların güvenli şekilde yapılabilmesi bu kuruma tekrar güvenin kazanılması için teknik olarak alınması gereken ne varsa bununla ilgili yetkiler buraya veriliyor bu konularda yetki veriliyor bu kurum bakımından YÖK'ün bünyesindedir kurum YÖK'le ilişkili ama müstakil bağımsız olan bir kuruluş haline geliyor söylenen bir kısım kamuoyunda sıkıntıları ortadan kaldıracak bir düzenlemeyi getirecek yetkiler burada var. İkinci konuda ise kişisel kanaatim soruluyor ise benim size tavsiyem 10 Ağustos 1999'da verdiğim bir yazı var oradaki metine bakın bugün yapılan açıklamalara bakın neyi nerede gördüğümüz neyi istediğimiz orada vardır siyaseten sorumluluk taşıyan herkesin sorumluluk taşıması gerektiğini düşünüyoruz iki dille ilgili geçmişlerde çok açıklamalar oldu ben takip edebildiğim kadarı ile Sayın Arınç'ın Meclis Genel Kurulu'nda yaptığı açıklamalar var
Sürekli gündemde tutulan Ermeni Tasarısı'nın Türkiye'yi rahatsız ettiğini kaydeden Çiçek, "Tasarının tepemizde bir işkence aracı olarak kullanılması doğru değil." değerlendirmesini yaptı. Askeri ceza mevzuatıyla ilgili düzenleme yapıldığını dile getiren Çiçek, bunun Yüksek Askeri Şura ile ilgili olmadığını Anayasa değişikliği çerçevesinde olduğunu dile getirdi.
Cemil Çiçek'in yaptığı açıklamalar şöyle:
Sınav salonunda yüz yirmi bin civarında kişi vardı yılda kırka yakın sınav yapılıyor. 2010 Yılında sınava katılanların sayısı 7 milyon 838 bin 830'dur. Toplumun her kesiminde herkesi ilgilendiren bir kesimdir burası bir güven kuruluşudur buradan çıkan sonuçları tayın ediyoruz son zamanlarda yaşanan olaylar son derece üzmüş ve bu kurumun gidişatını etkilemiştir yeni baştan ele alınmasını gerektirmiştir. Bugüne kadar bazı tedbirler alınmıştır bu kapsamda ortaya atılacak bir söylenti bile sınav sonuçları ile ilgili ciddi bir güvensizlik meydana getirtmiştir bunun için yeni bir düzenlemeye ihtiyaç var. Yeni bir yapı oluşturuluyor ve bakanlık bu kuruluşa güven verecek son derece objektif olacaktır. İnanıyoruz ki kısa süre içerisinde parlamentomuzda değerlendirmesini yapar bir an önce yasalaştırmış oluruz birinci olarak bunun üzerinde duruldu.
İkinci olarak Avrupa konusudur, bu konuda Türkiye'yi ilgilendiren hususlar var bu bildirgede Türkiye'nin son zamanda yapmış olduğu anayasa değişimlerini önemsiyor 12 Eylül'de yapılan 26 maddelik değişiklik bir önemli adımdır buda bildirgede yayımlanmıştır. Türkiye'de söylenen terör söylemlerini önemsiyoruz ama bunu yeterli bulmuyoruz 2002'den bu tarafa bu örgüt terör listesinde yer alıyor bunu listeye almak yetmez bununla beraber biz AB ülkelerinden destek beklediğimizi açıkladık halen bu ülkelerden parasal destek ve eleman desteği olmak üzere bu ülkelerde örgüt eylemlerine de devam etmektedir. Biz PKK'yı terör örgütü olarak görüyoruz demeleri bizi tatmin etmiyor ayrıca Türkiye'nin belli bir süreden beri uyguladığı dış politikasında ancak bu başlık maalesef henüz açılmış durumda değil bunu üzüntü ile karşılıyoruz düşüncemizi sayın Bağış Geliştirmeden sorumlu komisere yazdığı mektupta da yazmıştır.
Türkiye bütün imkânları ile yasadışı göçünde önlenmesi konusunda her türlü çabayı göstermektedir pek çok ülke de olduğu gibi Türkiye'de geçiş ülkesi olduğu için bunun önüne geçmek biraz zordur. Türkiye devlet politikası olarak AB üyeliğine katılımının politikasını ortaya koymuştur. Birçok yasal ve kurumsal düzenleme yaptık yapmaya devam ediyoruz bu sürecin sağlıklı olarak işlemesini umut ediyoruz. Ancak bazı ülkeler buna her zaman set kurdu kurmaya devam ediyor. Yapılan bu değerlendirmeleri üzüntü ile karşılıyoruz biz tam üyelik dışında başka bir statüye razı olmayacağımızı belirtiyoruz.
Başka bir konu ise 2011 yılında üniversitelerimizde okuyan öğrencilerimizin burs ve kredilerin her sene artırımını yapıyoruz dolayısı ile bu konu ile ilgili Başbakanımız talimat verdi hafta sonu itibari ile buda bitmiş olacak. Sayın Başbakanımızın ve bizlerin hafta sonu yaptığı geziler var bu geziler sebebi ile dolayısı ile bugün bu vesile ile iç politika ve dış politika ile bu gelişmeler konuşulmuştur.
SORULAR
ÖSYM'nin içeriği değişiyor dediniz fakat güvenlik konusunda ne gibi adımlar atılacak? Geçen hafta iki dilli yaşam tartışıldı Genelkurmay'ın açıklaması oldu siz bu konuya nasıl bakıyorsunuz?
Kanun tasarısında imzaya açılıp tamamlandığında size suretini verebiliriz bu sınavları teknolojinin de ortaya koyduğu imkanlarla beraber bu alanda yetki veren düzenlemeler kanun tasarısı içeriyor ÖSYM Sınavların güvenli şekilde yapılabilmesi bu kuruma tekrar güvenin kazanılması için teknik olarak alınması gereken ne varsa bununla ilgili yetkiler buraya veriliyor bu konularda yetki veriliyor bu kurum bakımından YÖK'ün bünyesindedir kurum YÖK'le ilişkili ama müstakil bağımsız olan bir kuruluş haline geliyor söylenen bir kısım kamuoyunda sıkıntıları ortadan kaldıracak bir düzenlemeyi getirecek yetkiler burada var. İkinci konuda ise kişisel kanaatim soruluyor ise benim size tavsiyem 10 Ağustos 1999'da verdiğim bir yazı var oradaki metine bakın bugün yapılan açıklamalara bakın neyi nerede gördüğümüz neyi istediğimiz orada vardır siyaseten sorumluluk taşıyan herkesin sorumluluk taşıması gerektiğini düşünüyoruz iki dille ilgili geçmişlerde çok açıklamalar oldu ben takip edebildiğim kadarı ile Sayın Arınç'ın Meclis Genel Kurulu'nda yaptığı açıklamalar var