Bakanlar Kurulu Açıklaması (3)
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, AB Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi sonuç bildirgesinde PKK'nın eylemlerinin kınandığını belirterek, "Sadece bildirgelerde Türkiye'de meydana gelen terörist eylemlerin kınanması, 'PKK'yı terör örgütü olarak kabul ediyoruz' denmesi doğrusu bizi tatmin etmiyor" dedi
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, AB Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi sonuç bildirgesinde PKK'nın eylemlerinin kınandığını belirterek, "Sadece bildirgelerde Türkiye'de meydana gelen terörist eylemlerin kınanması, 'PKK'yı terör örgütü olarak kabul ediyoruz' denmesi doğrusu bizi tatmin etmiyor" dedi.
Çiçek, Bakanlar Kurulu sonrasında yaptığı açıklamada, 16-17 Aralık'ta AB Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi sonuç bildirgesinde Türkiye'yi de ilgilendiren hususlar olduğunu belirterek, Türkiye'nin yapmış olduğu son anayasa değişikliği ile ilgili hususların memnuniyetle karşılanmasını önemsediklerini söyledi. Çiçek, PKK'nın AB makamlarınca terör listesine alınmış olmasının önemli olduğunu da belirterek, "Ancak bunu listeye almak yetmez. Biz bundan daha öte Avrupa Birliği ülkelerinden destek
beklediğimizi ifade etmeye çalıştık. Hala PKK'nın önemli parasal kaynakları, eleman temini, propaganda desteği başta olmak üzere bu ülkelerde faaliyet göstermektedir. Çok sayıda yasal görünümlü kuruluşlar altında örgüt faaliyetlerini serbestçe sürdürebilmektedir. Dolayısıyla sadece bildirgelerde Türkiye'de meydana gelen terörist eylemlerin kınanması, 'PKK'yı terör örgütü olarak kabul ediyoruz' denmesi doğrusu bizi tatmin etmiyor. Ama bu listede halen varlığını sürdürmesi ve eylemlerin kınanmış olmasını
da olumlu karşılıyoruz. Ayrıca Türkiye'nin belli süreden beri uyguladığı çok yönlü aktif dış politika sebebiyle Avrupa Birliği makamlarının Türkiye ile daha yoğun işbirliğine girme arzusunu da olumlu karşılıyoruz" dedi.
"18 FASIL BLOKE EDİLMİŞ DURUMDA"
Rekabet faslının Belçika dönem başkanlığında açılmasını istediklerini ve bu konuyla ilgili üzerlerine düşen çalışmaları yaptıklarını vurgulayan Çiçek, "Bununla ilgili yasal mevzuat tamamlanmıştır. İdari birçok işlem tamamlanmış atamalar da yapılmıştır. Ama bu başlık maalesef henüz açılmış durumda değil bunu üzüntü ile karşılıyoruz. Bu konudaki düşüncemizi bir manada üzüntümüzü Sayın Bağış, Genişlemeden Sorumlu Komiser'e yazdığı bir mektupla da açıkça ifade etmiştir. Bu belgede katılmadığımız bir konu
var. Onun da düzeltilmesini gündem getirdik" diye konuştu.
Açıklanan bildirgede Türkiye'nin yasa dışı göçe kaynaklık eden bir ülke olduğunun ifade edildiğini belirten Çiçek, "Bu kesinlikle doğru değildir. Türkiye bir geçiş ülkesidir. Türkiye bütün imkanları ile yasa dışı göçün önlenmesi konusunda her türlü çabayı göstermektedir. Türkiye birçok ülkede olduğu gibi geçiş ülkesi olarak böyle bir durumdadır. Ama metinlerde bunun kaynak teşkil eden ülke olarak anılması doğru değildir, gerçeklerle bağdaşmıyor" dedi.
Türkiye'nin bir devlet politikası olarak Avrupa Birliği'ne tam üyelik noktasında kararını ortaya koyduğunu da kaydeden Çiçek, şöyle konuştu:
"Biz de iktidara geldiğimiz günden beri tam üyelik hedefini yakalayabilmek için yasal kurumsal, idari, birincil, ikincil pek çok düzenleme yaptık, yapmaya da devam ediyoruz. Bu sürecin sağlıklı olarak işlemesini arzu ediyoruz. Ama 18 fasıl bir kısım AB üyesi ülkelerin kendi iç politika mülahazalarıyla, böyle belki de bazı noktalardaki önyargıları sebebiyle maalesef bloke edilmiş durumdadır. Yapılan bu değerlendirmeleri bu konulara atıf yapılmamış olmasını üzüntü ile karşılıyoruz. Çünkü biz tam üyelik
dışında başka bir statüye razı olmadığımızı olmayacağımızı hep açık olarak ifade ettik. Ahde vefa Avrupa Birliği değerleri arasında bir anlam ifade ediyorsa iç politika mülahazalarıyla, önyargılarla bloke edilen bu 18 fasılla ilgili de Avrupa Birliği'nin en kısa sürede bir değerlendirme yapmasını ve kendi durumunu netleştirmesi de bu vesileyle ifade ediyoruz."
Çiçek ayrıca, Bakanlar Kurulu'nda 2011 yılında üniversitelerde okuyan öğrencilere verilecek burs ve kredi artırımı konusuna da Başbakan Erdoğan'ın talimat verdiğini ve hafta sonuna kadar bu çalışmanın bitirilmiş olacağını söyledi.
MSB'NİN YAŞ TASARISI BAŞBAKANLIK'TA
Çiçek, YAŞ'tan ihraç edilenlere yargı yolu açılması, Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarının Yüce Divan'da yargılanması, YAŞ'ın sivilleştirilmesi gibi adımların toplantıda gündeme gelip gelmediğinin sorulması üzerine de şöyle konuştu:
"Milli Savunma Bakanı bir taslak gönderdi. Şu anda Başbakanlık'ta o çalışma yapılıyor. Bugün yetişse onu görüşür, açıklamayı size yapardık. Ama şu an 12 Eylül'de gerçekleşen halk oylaması ile ilgili olarak, uyum yasası niteliğinde Meclis'te şu an görüşmeyi bekleyen birçok yasa var. Muhalefetle anlaşarak belirlenmiş gündemler var. Yani biz birçok yasa tasarısını hazırladık ama Meclis'in yoğun gündemi nedeniyle gelmedi. Kişisel verilerin korunması ile ilgili yasa tasarısı komisyonda, İnsan Hakları Başkanlığı
ile ilgili özerk başkanlığın kurulması ile ilgili tasarısı Anayasa Komisyonu'nda. Kamu Denetçiliği gibi müstakil gitmesi gereken yasa ortada. Bazı sözleşmeler var, işkenceyle mücadeleyle ilgili. Bunlar da Meclis gündeminde. Yani 2 Eylül'de halk oylaması yapıldı. Hiçbir şey gelmedi denemez. Yeteri kadar şey var. Geriye iki tane toplu göndermemiz gereken yasa var. Bir tanesi askeri ceza mevzuatı ile ilgili konudur. Bunun üzerinde ciddi olarak çalıyoruz. Sorduğunuz soruların cevabını da içine derç edecek
tarzda. Ümit ediyoruz ki kısa sürede bunu getirmiş oluruz, bunu da helmen göndereceğiz. Ama arkasından sendikal ve sosyal haklarla ilgili bir paket var. İlgili bakanlıklardan görüş istedik. Bunları da birleştirip askeri ceza mevzuatının arkasından sevk etmiş olacağız."
"YAŞ YASASI MÜSTAKİL BİR YASA"
Söz konusu düzenlemede YAŞ'ın daha da sivilleşmesi ile ilgili bir başlık olup olmayacağı sorusuna ise Çiçek, "Yok hayır, o müstakil bir yasa. Bizim yaptığımız bu düzenlemeler doğrudan doğruya anayasa değişikliğine paralel, onunla sınırlı düzenlemelerdir. Bu sorduğun soru ayrı bir yasal düzenlemeyi gerektirir. Uyum paketi içine olan bir konu değil. Çünkü YAŞ ile ilgili sadece bazı kararların yargıya açılmasıyla ilgili karar var. Yoksa yapısıyla ilgili anayasada bir değişiklik yapılmadı ya da mevzuatta
değişiklik olmadı" karşılığını verdi.
(MÜG-CC-Y)
Çiçek, Bakanlar Kurulu sonrasında yaptığı açıklamada, 16-17 Aralık'ta AB Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi sonuç bildirgesinde Türkiye'yi de ilgilendiren hususlar olduğunu belirterek, Türkiye'nin yapmış olduğu son anayasa değişikliği ile ilgili hususların memnuniyetle karşılanmasını önemsediklerini söyledi. Çiçek, PKK'nın AB makamlarınca terör listesine alınmış olmasının önemli olduğunu da belirterek, "Ancak bunu listeye almak yetmez. Biz bundan daha öte Avrupa Birliği ülkelerinden destek
beklediğimizi ifade etmeye çalıştık. Hala PKK'nın önemli parasal kaynakları, eleman temini, propaganda desteği başta olmak üzere bu ülkelerde faaliyet göstermektedir. Çok sayıda yasal görünümlü kuruluşlar altında örgüt faaliyetlerini serbestçe sürdürebilmektedir. Dolayısıyla sadece bildirgelerde Türkiye'de meydana gelen terörist eylemlerin kınanması, 'PKK'yı terör örgütü olarak kabul ediyoruz' denmesi doğrusu bizi tatmin etmiyor. Ama bu listede halen varlığını sürdürmesi ve eylemlerin kınanmış olmasını
da olumlu karşılıyoruz. Ayrıca Türkiye'nin belli süreden beri uyguladığı çok yönlü aktif dış politika sebebiyle Avrupa Birliği makamlarının Türkiye ile daha yoğun işbirliğine girme arzusunu da olumlu karşılıyoruz" dedi.
"18 FASIL BLOKE EDİLMİŞ DURUMDA"
Rekabet faslının Belçika dönem başkanlığında açılmasını istediklerini ve bu konuyla ilgili üzerlerine düşen çalışmaları yaptıklarını vurgulayan Çiçek, "Bununla ilgili yasal mevzuat tamamlanmıştır. İdari birçok işlem tamamlanmış atamalar da yapılmıştır. Ama bu başlık maalesef henüz açılmış durumda değil bunu üzüntü ile karşılıyoruz. Bu konudaki düşüncemizi bir manada üzüntümüzü Sayın Bağış, Genişlemeden Sorumlu Komiser'e yazdığı bir mektupla da açıkça ifade etmiştir. Bu belgede katılmadığımız bir konu
var. Onun da düzeltilmesini gündem getirdik" diye konuştu.
Açıklanan bildirgede Türkiye'nin yasa dışı göçe kaynaklık eden bir ülke olduğunun ifade edildiğini belirten Çiçek, "Bu kesinlikle doğru değildir. Türkiye bir geçiş ülkesidir. Türkiye bütün imkanları ile yasa dışı göçün önlenmesi konusunda her türlü çabayı göstermektedir. Türkiye birçok ülkede olduğu gibi geçiş ülkesi olarak böyle bir durumdadır. Ama metinlerde bunun kaynak teşkil eden ülke olarak anılması doğru değildir, gerçeklerle bağdaşmıyor" dedi.
Türkiye'nin bir devlet politikası olarak Avrupa Birliği'ne tam üyelik noktasında kararını ortaya koyduğunu da kaydeden Çiçek, şöyle konuştu:
"Biz de iktidara geldiğimiz günden beri tam üyelik hedefini yakalayabilmek için yasal kurumsal, idari, birincil, ikincil pek çok düzenleme yaptık, yapmaya da devam ediyoruz. Bu sürecin sağlıklı olarak işlemesini arzu ediyoruz. Ama 18 fasıl bir kısım AB üyesi ülkelerin kendi iç politika mülahazalarıyla, böyle belki de bazı noktalardaki önyargıları sebebiyle maalesef bloke edilmiş durumdadır. Yapılan bu değerlendirmeleri bu konulara atıf yapılmamış olmasını üzüntü ile karşılıyoruz. Çünkü biz tam üyelik
dışında başka bir statüye razı olmadığımızı olmayacağımızı hep açık olarak ifade ettik. Ahde vefa Avrupa Birliği değerleri arasında bir anlam ifade ediyorsa iç politika mülahazalarıyla, önyargılarla bloke edilen bu 18 fasılla ilgili de Avrupa Birliği'nin en kısa sürede bir değerlendirme yapmasını ve kendi durumunu netleştirmesi de bu vesileyle ifade ediyoruz."
Çiçek ayrıca, Bakanlar Kurulu'nda 2011 yılında üniversitelerde okuyan öğrencilere verilecek burs ve kredi artırımı konusuna da Başbakan Erdoğan'ın talimat verdiğini ve hafta sonuna kadar bu çalışmanın bitirilmiş olacağını söyledi.
MSB'NİN YAŞ TASARISI BAŞBAKANLIK'TA
Çiçek, YAŞ'tan ihraç edilenlere yargı yolu açılması, Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarının Yüce Divan'da yargılanması, YAŞ'ın sivilleştirilmesi gibi adımların toplantıda gündeme gelip gelmediğinin sorulması üzerine de şöyle konuştu:
"Milli Savunma Bakanı bir taslak gönderdi. Şu anda Başbakanlık'ta o çalışma yapılıyor. Bugün yetişse onu görüşür, açıklamayı size yapardık. Ama şu an 12 Eylül'de gerçekleşen halk oylaması ile ilgili olarak, uyum yasası niteliğinde Meclis'te şu an görüşmeyi bekleyen birçok yasa var. Muhalefetle anlaşarak belirlenmiş gündemler var. Yani biz birçok yasa tasarısını hazırladık ama Meclis'in yoğun gündemi nedeniyle gelmedi. Kişisel verilerin korunması ile ilgili yasa tasarısı komisyonda, İnsan Hakları Başkanlığı
ile ilgili özerk başkanlığın kurulması ile ilgili tasarısı Anayasa Komisyonu'nda. Kamu Denetçiliği gibi müstakil gitmesi gereken yasa ortada. Bazı sözleşmeler var, işkenceyle mücadeleyle ilgili. Bunlar da Meclis gündeminde. Yani 2 Eylül'de halk oylaması yapıldı. Hiçbir şey gelmedi denemez. Yeteri kadar şey var. Geriye iki tane toplu göndermemiz gereken yasa var. Bir tanesi askeri ceza mevzuatı ile ilgili konudur. Bunun üzerinde ciddi olarak çalıyoruz. Sorduğunuz soruların cevabını da içine derç edecek
tarzda. Ümit ediyoruz ki kısa sürede bunu getirmiş oluruz, bunu da helmen göndereceğiz. Ama arkasından sendikal ve sosyal haklarla ilgili bir paket var. İlgili bakanlıklardan görüş istedik. Bunları da birleştirip askeri ceza mevzuatının arkasından sevk etmiş olacağız."
"YAŞ YASASI MÜSTAKİL BİR YASA"
Söz konusu düzenlemede YAŞ'ın daha da sivilleşmesi ile ilgili bir başlık olup olmayacağı sorusuna ise Çiçek, "Yok hayır, o müstakil bir yasa. Bizim yaptığımız bu düzenlemeler doğrudan doğruya anayasa değişikliğine paralel, onunla sınırlı düzenlemelerdir. Bu sorduğun soru ayrı bir yasal düzenlemeyi gerektirir. Uyum paketi içine olan bir konu değil. Çünkü YAŞ ile ilgili sadece bazı kararların yargıya açılmasıyla ilgili karar var. Yoksa yapısıyla ilgili anayasada bir değişiklik yapılmadı ya da mevzuatta
değişiklik olmadı" karşılığını verdi.
(MÜG-CC-Y)