"Çok kültürlülük ölmedi, hiçbir kültür diğerinden üstün değil"

Köln Üniversitesi öğretim görevlisi Dr. Jürgen Nielsen Sikora, Almanya'da çok kültürlülüğü rededen "Multikulti öldü, Alman kültürü öncü kültürdür (Lei

Köln Üniversitesi öğretim görevlisi Dr. Jürgen Nielsen Sikora, Almanya'da çok kültürlülüğü rededen "Multikulti öldü, Alman kültürü öncü kültürdür (Leitkultur)" savlarına cevap vererek, çok kültürlülüğün sosyolojik bir gerçek olduğunu, hiçbir kültürün üstün veya mükemmel olmadığını vurguladı.

Köln Üniversitesi öğretim görevlisi Dr. Jürgen Nielsen-Sikora, politikacılar tarafından ortaya atılan ve Almanya'nın gündemine oturan "Çok kültürlülük (Multikulti) öldü" adlı sava cevap vererek, günümüzde toplumlarda çok kültürlülüğün sosyolojik bir realite olduğunun altını çizdi. Almanya'nın Köln kentinin Türklerin de yoğun yaşadığı Nippes semtinde düzenlenen "Nippes'te aktif – Gönüllük bağlıyor, Nippes'ten örnekler" adlı etkinlikte bir sunum ya Dr. Jürgen Nielsen-Sikora, hiçbir köken kültürünün mükemmel olduğunun savunulamayacağının altını çizdi.

Sikora, "Çok kültürlülüğün ön şartı adeta kutular halinde düşünmektir. Bu kutular arasında köprüler kurulabilmeli. Bu kutular birer kültürü temsil ediyor." dedi. Çağımızda, hele hele Avrupa'da tek kültürlülükten bahsetmenin imkansız olduğuna vurgu yapan Sikora, ancak aslında insanlığın tek bir kültürü olduğunun var sayılabileceğini kaydederek, "Tek bir kültürde yaşıyoruz. Ve onun bir çok tezahür şekli ve yüzleri var." dedi. S

Almanya'daki "öncü kültür" (Leitkultur) tezine de cevap veren Dr. Sikora, "Herhangi bir köken kültürünün mükemmelliği yoktur. Kimlik oluşturan hayat şartları için bir çeşit idari canlı türlerinin korunması söz konusu olmaz. Belli kültürlerin ebediyyen yaşamını sürdürmesi, sadece gelenek korunduğundan dolayı dogmacılık ile aşırı tutuculuk arasında gidip gelmek anlamına gelir. şeklinde konuştu.

Almanya'da kültür tartışmaları yapanlara tavsiyelerde de bulunan Dr. Sikora, şöyle devam etti: "Kültür, eleştirilerden kendini dönüştürmek için güç alırsa hayatta kalır. Aşırı tutucu olmayan dünya görüşleri burada, dünya görüşlerinin anlaşmazlıklarına ve özgün doğruların tanınmasına izin verirler. Hukuk devleti anayasası çok kültürlü toplumlarda, sadece kendilerini böyle aşırı tutucu olmayan dünya görüşlerinin sunduğu araçlarla ifade eden yaşam tarzlarına göz yumabilir. Şu anda gözlemlediğimiz gibi; belli dinlerin sansasyonel şekilde eleştirilmesi, sistematik olarak sınır dışılar yapılması talebi ve bunların seçim malzemesi olarak kullanılması, çok kültürlü birlikte yaşamı rencide etmekte, zarar vermekte ve her türlü sosyal ve demokratik angajmana ters düşmektedir. Böyle uygulamalara katılmayanlar olumlunun ağır basması için çaba göstermeli."