Piyasaların kafası karıştı

Merkez Bankası'nın yaptığı son hamle piyasaların kafasını karıştırdı. Yükselen borsa ise dibe vurdu.

Piyasaların kafası karıştı
TCMB Para Politikası Kurulu'nun dün yaptığı toplantıda beklentilere paralel olarak gösterge konumundaki 1 hafta vadeli repo faizi 50 baz puan indirildi. Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Erdem Başçı'nın yaptığı açıklamayla başlayan tartışma bu faiz kararının ardından da sürüyor. Alınan önlemlerin piyasalar üzerinde nasıl bir etki yaratacağı, cari açık riskini azaltıp azaltmayacağı ve Türkiye'nin sıcak para açısından cazibe merkezi olmaya devam edip etmeyeceği kafalarda soru işareti olarak duruyor.

Gelinen noktada Merkez, işi daha sıkı tutmaya kararlı gözüküyor. Bu anlamda sıcak paranın ateşi alınacak ve para politikası konusunda daha sıkı bir politikanın izlenmesi söz konusu olacak. Yani Merkez Bankası yeni bir yol haritası belirlemiş durumda. Alınan kararın piyasalara yansımaları zaten geçtiğimiz günlerde beklentiyle fiyatlandı. Bundan sonrası içinde majör bir hareket beklenmiyor. Piyasalar açısından belirleyici unsur ise yine yurt dışı piyasalar olmaya devam edecek.

DOLAR ÇOŞTU BİR KERE!
Gelişmelere bağlı olarak, TL'deki değer kaybı bugün de sürerken Dolar/TL paritesi 1.54'ü geçerek son 5 ayın zirvesine oturdu. İMKB ise dünkü kaybının ardından bunu telafi etmeye çalışsa da öğleden sonra satış baskısıyla 63 bin 800'e doğru çekildi. Endeks ise bu seviyeleri en son 24 Eylül'de test etmişti.

CARİ AÇIK
Öte yandan, Avrupa ülkelerinin izlediği para politikalarının, ABD'nin 600 milyar dolarlık tahvil alım kararının ve şimdi de bunu artırma niyetinin cari açığı 2010 sonunda 45 milyar dolara çıkarma riski bulunuyor. Türkiye'ye gelen net sıcak para tutarının önceki 4 yılın toplamını geçtiği de ifade ediliyor. Merkez Bankasının verilerine göre yabancı yatırımcıların Ekim 2010 sonu itibariyle İMKB'de 68,1 milyar dolarlık hisse senedi yatırımı, 34 milyar dolarlık da devlet iç borçlanma kağıdı bulunduğunu, yabancıların Türkiye'deki mevduatlarının ise Ağustos 2010 sonu itibariyle 31.2 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bu veriler Türkiye'deki sıcak para stokunun 133.3 milyar doları bulduğuna işaret ediyor. Türkiye'deki sıcak paranın büyük bölümü hisse senetlerinde bulunuyor.

Ciddi miktarda giriş yapan sıcak paranın bundan sonraki seyri piyasaların yönü açısından çok önemli bir konumda bulunuyor. Son günlerde yaşanan para çıkışları sürecek mi? Piyasalarda nasıl bir seyir bekleniyor? Sizin için uzmanlarına sorduk. İşte yanıtları...

"TÜRKİYE CAZİBE MERKEZİ OLMAYA DEVAM EDECEK"
YF Menkul Değerler Baş Ekonomisti Levent Durusoy Haberturk.com ekonomi servisine Merkez Bankası'nın faiz kararlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Durusoy'a göre Merkez Bankası'nın kararı Türk Lirası'nın Carry Trade (düşük faiz getiren bir para biriminden borçlanıp krediyi yüksek faiz getiren bir para birimine yatırmak) cazibesini azaltacak. Bunu sıcak para girişine karşı bir önlem olduğunu ifade eden Durusoy, bu kararla TL'nin değer kaybetmesinin hedeflendiğini aktarıyor. Munzam karşılık oranındaki artış ile kredi artış hızının azalabileceğini ifade eden Levent Durusoy, "yeni faiz kararıyla negatif bir faiz politikasına geçilmiş oluyor. Reel politika faizlerinin negatif olduğu bir ortamda kredi artış oranının azaltılmasına yönelik beklentinin başarılı olup olmayacağını bekleyip göreceğiz" diyor. Merkez Bankası'nın yeni bir yol haritası belirlediğini ifade eden Durusoy, yurtdışındaki para koşullarının gevşek kalmaya devam ettiği sürece Türkiye'nin cazibe merkezi olmayı sürdüreceğine dikkat çekiyor. Kararın sıcak para akışını bir miktar sınırlayabileceğini ifade eden Baş Ekonomiste göre, bu adım sıcak parayı önleme açısından tek başına yeterli değil. "Bence MB'nin bu politikası genişleyecek" diyen Durusoy, yurt dışı piyasaların şu aşamada daha belirleyici olacağını aktarıyor.

Alınan kararını piyasaya yansımalarını da değerlendiren Levent Durusoy, "Para çıkışı zaten bu beklentiyle son 2 haftada gerçekleşti. Yeni adımlar gelmedikçe şu ana kadar gerçekleşenin dışında daha fazla bir para çıkışı beklemiyorum" diyor.

"KISA VADELİ SERMAYE HAREKETLERİ GÖZLENEBİLİR"
ING Bank Baş Ekonomist Sengül Dağdeviren ise yaptığı değerlendirmede, MB'nin verdiği sinyallerden daha kapsamlı bire mücadeleye girdiğine işaret ediyor. Dağdeviren, alınan kararların zaman içinde daha net bir şekilde anlaşılacağını kaydederken, MB'nin parasal bir sıkılaştırma öngördüğünü dile getiriyor. "TCMB, piyasaları regüle etmeyi ve tercihleri uzun vadeye yaymak istiyor" diyen Sengül Dağdeviren, piyasaların alınan kararı sindirmeye çalışacağını aktarıyor. Özellikle kısa vadeli TL piyasasında daha fazla faiz oynaklığının görülebileceğini belirten Dağdeviren, "Bence yeni politika bu haliyle sıcak para tarafında çok güçlü bir etki yaratmaz" diyor. MB'nin daha uzun vadeli bir finansman yapısına gidilmesini istediğini kaydeden Baş Ekonomist, "Karar kısa vadeli sermaye hareketleri yaratabilir, yarattı da zaten" diyor. MB ilk defa bu kadar geniş kapsamlı bir politika açıkladığına dikkat çeken Sengül Dağdeviren, orta vadede Türkiye'nin sıcak para için cazibesini koruyacağını kaydediyor. Dağdeviren'e göre fakat kısa vadede faizlerde dalgalanmalar görülecek.

Bankacılık tarafında kısa vadeli faizlerin aşağı çekildiğini buna karşılık ise munzam karşılıkların artığını aktaran ING Bank Baş Ekonomist'i MB'nin burda durumu dengelemeye çalıştığını ve bankaların bu durumdan fazla etkilenmemesine dikkat ettiğini ifade ediyor. "Net etki nötr olsun istiyor" diyen Dağdeviren, bankaların da bu karara karşı bir tepki vereceğini ve durumun bankalar üzerinde ve kârlılıklarında bir şok etkisi yaratmayacağını söylüyor. İMKB'nin ise bundan sonraki süreçte yurt dışı hareketleri daha sıkı takip edeceğini aktaran Dağdeviren, "Zaten son 2-3 haftadır bir düzeltme yaşıyoruz. Borsa yıl sonuna doğru bir miktar daha aşağıya gidebilir. Ama çok negatif bir durum gözükmüyor. Bundan sonraki süreçte 'veri yoğun' bir döneme giriyoruz. Ve İMKB bu verilere daha duyarlı hale gelecek" diyor.

"AVRUPA YAKINDAN İZLENMELİ"
Delta Menkul Araştırma Uzmanı Selçuk Likoğlu ise alınan karar sonrasında TL'nin bir miktar daha değer kaybedebileceğine dikkat çekiyor. Likoğlu, MB'nin parasal sıkılaştırma kararından sonra büyümede de düşüş söz konusu olacak. Kararların İMKB'de mojör bir etkisi olmayacağına işaret eden Likoğlu, yarım puanlık faiz indiriminin sıcak para üzerinde (bir miktar azaltsa da) çok fazla etkili olmayacağını ve Türkiye'nin bu anlamda cazibesini korumayı sürdüreceğini kaydediyor. MB kararını piyasalar tarafından fiyatlandığını da söyleyen Selçuk Likoğlu, dar batta bir seyir bekliyor. Likoğlu'na göre, bundan sonra asıl sorun ve izlenmesi gereken AB borç sorunu ve İspanya'nın da potaya girme ihtimali. Bu ülkenin önümüzdeki aylarda masaya yatırılması da piyasalar üzerindeki satış baskısını artıracak.

İŞTE YABANCI KURUMLARIN FAİZ DEĞERLENDİRMELERİ:

COMMERZBANK
"FON AKIŞININ ENGELLENMESİ ŞÜPHELİ"
Uluslararası yatırım kuruluşu Commerzbank, TCMB tarafından yapılan faiz indiriminin ülkeye fon akışlarını engelleyip engellemeyeceği konusunda şüpheli olduğunu bildirdi. Kuruluşun değerlendirmesinde, "50 baz puanlık indirimin ülkeye yönelik akış dinamiğini önemli oranda değiştireceği kanaatinde değiliz. Bunu yapmanın tek yolu açık sermaye kontrolleri" dedi. Commerzbank'tan Tatha Ghose'nin imzaladığı raporda, "Bununla birlikte bu adım ne uzun vadeli bir çözüm olur, ne de Türkiye'nin küresel piyasalarda oluşturmak istediği piyasa temelli ekonomi katkı yapar" yorumunda bulunuldu.

JP MORGAN
"FAİZ DAHA DA İNEBİLİR"
JP Morgan, TCMB'nin bugün attığı adımlar ile zorunlu karşılıklar için kapsamı müşterilerle yapılan repo işlemlerini de içine alacak şekilde genişlettiğini vurguladı. JP Morgan, piyasanın TCMB'nin 1 haftalık repo fonlamasına daha bağımlı hale geleceğini ve politika faizinin daha etkili bir para politikası aracı konumuna geçeceğini belirtti.

Para Politikası Kurulu'nun yaptığı açıklamada sürpriz sayılabilecek gelişmenin ise TCMB'nin hali hazırda zorunlu karşılıklara konu olmayan bazı bilanço kalemlerine zorunlu karşılık uygulanmasının faydalı olabileceği ifadesine yer vermesi olduğunu vurguladı. Bu ifadenin, zorunlu karşılık oranlarının repolara da uygulanacağına işaret ettiğini öne süren JP Morgan, bunun gerçekleşmesi halinde 1 haftalık repo faizinde yapılan 50 baz puanlık indirimin gerçekten etkin bir indirim olmayacağını savundu. JP Morgan ayrıca, PPK'nın faiz kararına ilişkin yaptığı açıklamanın gelecek faiz kararını yönü konusunda güçlü bir yol haritası ortaya koymadığına da dikkat çekerken, TCMB'nin Ocak ayında da politika faizini 50 baz puan indirmesini ve zorunlu karşılık oranlarını artırmasını beklediklerini vurguladı.

GOLDMAN SACHS
"DAHA SIKISI GELECEK"
TCMB'nin politika faizini 50 baz puan indirmesi ve zorunlu karşılık oranlarını artırmasını beklentiler doğrultusunda olduğunu belirten Goldman Sachs, TCMB'nin enflasyon görünüm konusunda rahat olmaya devam ettiğini ve hızlı dezenflasyonun önümüzdeki aylarda da devam etmesini beklediğine dikkat çekti. Goldman Sachs, 2011 yılı sonu için öngördükleri yüzde 8 ve 2012 sonu için yüzde 9.5 faiz seviyelerine revize edeceklerini de belirtti. Yapılacak her hangi bir zorunlu karşılık oranı artırımının, güçlü konjonktürel mali politika yanıtının olmadığı ortamda, ekonominin anlamlı şekilde yeniden dengelenmesi için yeterli olmayabileceğini ifade eden Goldman Sachs, önümüzdeki dönemde daha ciddi parasal sıkılaştırma gerekebileceğini vurguladı.

NORDEA
"TL DAHA KIRILGAN OLACAK"
TCMB Para Politikası Kurulu'nun dün yaptığı toplantıdan çıkan faiz indirimi kararını değerlendiren Nordea analistleri, sermaye girişlerinin devam etmesi halinde TCMB'nin kısa vadede daha fazla faiz indirimi yapmasının mümkün olabileceğine inandığını bildirdiler. Bununla birlikte TCMB'nin önümüzdeki dönemde enflasyonun kontrolden çıkmamasını sağlamak içir zorunlu karşılık oranlarında daha fazla artırım yapmasının muhtemel olduğunu belirten Nordea analistleri, uzun vadeli perspektiften bakıldığında kısa vadede daha fazla faiz indirimi ve gelecek yıl daha fazla faiz artırımı göreceklerine inandıklarını vurguladılar. Faiz indirdim kararı sonrasında TL'nin değerinde fazla bir değişiklik olmadığına da dikkat çeken analistler, ancak kısa vadede TL'nin daha kırılgan olmasının muhtemel olduğunu ifade ettiler.

BBH
"TL İÇİN NEGATİF"
BBH stratejisti Win Thin ise kararın TL için çok negatif olduğunu savundu. TCMB beklenti anketlerini gelecek 12 ay için 50 baz puan faiz artırımına işaret ettiği bir ortamda, bunun tersi bir gelişmenin yaşanmasının şaşırtıcı ve Banka'nın kredibilitesini sorgulayan bir durum olduğunu savunan Thin, faiz kararı sonrası Dolar/TL paritesinde büyük bir değişim yaşanmasa da TL için çok daha negatif bir tutum takınacağını belirtti.