Balyoz'da adı geçen ÖZ2ÜR-DER davaya müdahil olmak için Silivri'ye geldi

Balyoz darbe planında adı geçen Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği (ÖZGÜR-DER) üyesi bir grup, davanın görüldüğü Silivri'deki duruşma salonu önün

Balyoz darbe planında adı geçen Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği (ÖZGÜR-DER) üyesi bir grup, davanın görüldüğü Silivri'deki duruşma salonu önünde basın açıklaması yaptı. Ellerinde, üzerinde 'Tehlikenin farkındayız, darbecilerin peşindeyiz', 'Kafes'ten Balyoz'a Poyrazköy'den Gölcük'e bu kirlilik sizin', 'Cuntanın balyozu kırılsın, darbe bataklığı kurutulsun', 'Cuntacılıkta aslan kesilenler hesap zamanı hep hastalar' yazılı pankart ve dövizler taşıyan grup, "Darbeciler yenilecek direnenler kazanacak." şeklinde sloganlar attı.

Grupla birlikte Silivri'ye gelen, Balyoz darbe planındaki gözaltına alınacaklar arasında adı geçen yazar Hamza Türkmen, davaya müdahil olmak için geldiklerini söyledi. Türkmen, 2002-2003 yılları arasında görev yapan Hava Kuvvetleri, Deniz Kuvvetleri ve 1. Ordu komutanlarının örgütlediği bir subaylar komitesinin darbe planını örgütlediğini ileri sürdü.

Darbe planlarının, belgeleri inceleyen TÜBİTAK ve Emniyet Kozmik Bürosu tarafından da onaylandığını söyleyen Türkmen, "Bunlar darbe yaparak iktidara gelmek istiyorlar. Cuntalarını, statülerini devam ettirmek istiyorlar. Bunun için de bir çok İslami kesimin önde gelen kişisini tutuklamak, Ali Bulaç, Abdurrahman Dilipak gibi kişileri öldürmek, bazı İslami kuruluşları kapatmak istiyorlar." dedi.

Referandum sonuçlarına rağmen hala TSK'nın dokunulmazlığının devam ettiğini söyleyen Türkmen, gerekli hukuki iyileştirmenin yapılmadığını ve bundan şikayetçi olduklarını söyledi.

1923 Mart'ından bu yana Türkiye'de darbeci zihniyetin devam ettiğini savunan Türkmen, "Bu gün de 28 Şubat'ın ürünü bu darbeci cunta karşımıza Balyoz darbe planı olarak çıktı. Bunlar varlıklarını yürütmeyi, bozguna uğratarak, iflas ettirme amaçlı kendi uçaklarını bile düşürmeye kalkıştılar. Camileri bombalamayı, bir takım insanları öldürmeyi, sırf İstanbul'da 200 bine yakın insanı tutuklamayı planladılar." dedi.

Balyoz darbe planında yararlanılabilecek diye belirtilen 321 derneğin büyük çoğunluğunun ABD, Avrupa Birliği ve İsrail'in taşeronluğunu yapan Mason locaları ve Lions kulüpleri olduğunu iddia eden Türkmen, "Sanki bu paşalar Türkiye halkının askerleri değil, küresel kapitalizmin beşinci kolu pozisyonunda yer almaktadır ve kendi halkının değerlerini iç düşman konseptinde göstermektedirler." ifadelerini kullandı.

RIDVAN KAYA: DAVA, TÜRKİYE'NİN YAKIN TARİHİ AÇISINDAN ÇOK ÖNEMLİ

Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya ise, görülen davanın Türkiye'nin yakın tarihi açısından büyük önem arz ettiğini belirtti. Yakın tarihin, darbe kirliliği ile yoğun bir şekilde pislendiğine işaret eden Kaya, "Burada eğer ciddi bir hesaplaşma söz konusu olacak olursa, Türkiye yakın tarihinde yaşadığı kirliliklerden en azından kısmen de olsa kurtulma iradesi sergilenmiş olacak. O açıdan bu dava çok önemli." diye konuştu.

Balyoz Darbe Planı iddiasıyla ilgili kamuoyunda açık bir dezenformasyon yapıldığını ileri süren Kaya şöyle konuştu: "Ortada bu kadar açık belge bilgi varken tüm bunları inkar edenler, güneşi doğduğunda da inkar edebilecek kişilerdir. 'Bu belgelerin mantığı yok, cami bombalar mı?, kendi uçağını düşürür mü askerler?' diyorlar. Bakın tarihe yaptıklarını göreceksiniz. Türkiye darbelerin hiç olmadığı bir ülke değil ki" şeklinde konuştu.

Darbe planları için "İşlenmemiş fiil suç olamaz" iddialarını hatırlatan Kaya, "O zaman şunu düşünelim. 11 Eyül günü Kenan Evren ve cuntası yakalanabilmiş olsaydı ne diyeceklerdi acaba. Aynı bu günkü cuntacıların yaptığı gibi hepsinin yalan olduğunu iddia edeceklerdi. Darbe teşebbüs suçu ile yargılanan bir şey. Zaten darbeciler fiil aşamasına geçerse onlar sizi yargılar." diye konuştu.

Basın açıklamasının ardından "Grup Yürüyüş" adlı bir müzik grubu "Ergenekon" adlı şarkısını seslendirdi. Daha sonra Özgür-Der yetkilileri müdahillik başvurusunda bulunmak üzere duruşma salonuna geçti.