Mazlum-der'den İnsan Hakları Açıklaması
Mazlum-Der Kayseri Şube Başkan Yardımcısı Mustafa Delice 10 Aralık İnsan Hakları Günü ile yaptığı açıklamada, "Şiddetin son bulmasını, her türlü darbe teşebbüsünün cezalandırılmasını, özgürlükçü ve eşitlikçi bir Anayasanın yapılmasını istiyoruz" dedi
Mazlum-Der Kayseri Şube Başkan Yardımcısı Mustafa Delice 10 Aralık İnsan Hakları Günü ile yaptığı açıklamada, "Şiddetin son bulmasını, her türlü darbe teşebbüsünün cezalandırılmasını, özgürlükçü ve eşitlikçi bir Anayasanın yapılmasını istiyoruz" dedi.
10 Aralık İnsan Hakları günü ile ilgili açıklama yapan Mazlum-Der Kayseri Şube Başkan Yardımcısı Mustafa Delice, insan hakları ihlallerinin bir an önce durdurulmasını istediklerini söyledi. Delice, dünyadaki insan hakları ihlallerini sıralayarak, "Dünyada yaşanan zulüm ve hak ihlallerini sayacak olursak, İsrail tarafından uygulanan Filistin işgalinin ve ambargonun devam ediyor olması, Irak, Afganistan, Pakistan ve Sudan'daki işlenen cinayetler, faili meçhuller, Amerika'nın Guantanamodaki sistematik işkencelerini sürdürüyor olması, Doğu Türkistan'daki Çin zulmü, Moro, Somali, Orta Afrika'daki fakir ülkelerin insanlarının açlıkla baş başa bırakılması ve nihayetinde acımasızca toplu ölümleri dünyanın seyrediyor olması akıllarda kalan hak ihlalleridir. Bütün bu ve benzeri hak İhlallerinin yaşanması, çeşitli sivil toplum örgütlerinin gayretlerine rağmen Birleşmiş Milletlerin 62 yıldır bir adım yol yürümemesi bir insanlık ayıbı değil mi'dir?" dedi.
Türkiye'de de insan hakları ihlalinin çok fazla yaşandığını ifade eden Delice, "Türkiye'de ise, din ve vicdan özgürlüğü alanında yapılan düzenlemelerin yetersizliği, sosyal yaşamın tüm alanlarında kılık-kıyafetinden dolayı hak mahrumiyetlerinin devam ediyor olması, Kuran-ı Kerim öğrenme yaşının 12 ile sınırlandırılması ayıbı, kadınlara yapılan fiziki ve manevi şiddetin artarak devam ediyor olması, faili meçhul cinayetlerin çözülmemesi, engelli vatandaşlarımızın sorunları, cezaevlerindeki işkenceler, kolluk kuvvetlerinin orantısız güç kullanmaları, mevcut hukuk mevzuatının bir bütün olarak düşünce ve ifade özgürlüğünü kısıtlayıcı bir içeriğe sahip olması, siyasi partilerin meclislerde temsil olanağını ortadan kaldıran yüksek barajların korunuyor olması, basın özgürlüğü alanındaki kısıtlamalar, siyasi partilerin ve derneklerin kolay bir şekilde kapatılması, üniversitelerde mescit ve ibadet yer imkânlarının sağlanmaması gibi ak ihlallerini sayabiliriz" şeklinde konuştu.
Delice, insan hakları ihlalini durdurmak için özgürlükçü ve eşitlikçi bir Anayasa gerektiğini belirterek açıklamasına şöyle devam etti: "Sonuç olarak diyoruz ki, insan hakları savunucuları olarak bizler yıllardır ağır İnsan Hakları ihlallerinin yer aldığı uzun listeler yapmaktan usanmadık, usanmayacağız. Bugünün nün 62.yılında bir defa daha söylüyoruz. Yaşam Hakkının kutsallığını, düşünce ve ifade özgürlüğünü, hiç kimsenin etnik, dini, cinsiyeti, dili, siyasal görüşü nedeniyle ayrımcılığa uğramadığı, siyasi partilerin kapatılmadığı, adaleti sağlayan bir hukuk düzenini, erdemli bir hayat anlayışını, çoğulcu demokrasiyi, şiddetin son bulmasını, her türlü darbe teşebbüsünün cezalandırılmasını, özgürlükçü ve eşitlikçi bir Anayasanın yapılmasını istiyoruz."
10 Aralık İnsan Hakları günü ile ilgili açıklama yapan Mazlum-Der Kayseri Şube Başkan Yardımcısı Mustafa Delice, insan hakları ihlallerinin bir an önce durdurulmasını istediklerini söyledi. Delice, dünyadaki insan hakları ihlallerini sıralayarak, "Dünyada yaşanan zulüm ve hak ihlallerini sayacak olursak, İsrail tarafından uygulanan Filistin işgalinin ve ambargonun devam ediyor olması, Irak, Afganistan, Pakistan ve Sudan'daki işlenen cinayetler, faili meçhuller, Amerika'nın Guantanamodaki sistematik işkencelerini sürdürüyor olması, Doğu Türkistan'daki Çin zulmü, Moro, Somali, Orta Afrika'daki fakir ülkelerin insanlarının açlıkla baş başa bırakılması ve nihayetinde acımasızca toplu ölümleri dünyanın seyrediyor olması akıllarda kalan hak ihlalleridir. Bütün bu ve benzeri hak İhlallerinin yaşanması, çeşitli sivil toplum örgütlerinin gayretlerine rağmen Birleşmiş Milletlerin 62 yıldır bir adım yol yürümemesi bir insanlık ayıbı değil mi'dir?" dedi.
Türkiye'de de insan hakları ihlalinin çok fazla yaşandığını ifade eden Delice, "Türkiye'de ise, din ve vicdan özgürlüğü alanında yapılan düzenlemelerin yetersizliği, sosyal yaşamın tüm alanlarında kılık-kıyafetinden dolayı hak mahrumiyetlerinin devam ediyor olması, Kuran-ı Kerim öğrenme yaşının 12 ile sınırlandırılması ayıbı, kadınlara yapılan fiziki ve manevi şiddetin artarak devam ediyor olması, faili meçhul cinayetlerin çözülmemesi, engelli vatandaşlarımızın sorunları, cezaevlerindeki işkenceler, kolluk kuvvetlerinin orantısız güç kullanmaları, mevcut hukuk mevzuatının bir bütün olarak düşünce ve ifade özgürlüğünü kısıtlayıcı bir içeriğe sahip olması, siyasi partilerin meclislerde temsil olanağını ortadan kaldıran yüksek barajların korunuyor olması, basın özgürlüğü alanındaki kısıtlamalar, siyasi partilerin ve derneklerin kolay bir şekilde kapatılması, üniversitelerde mescit ve ibadet yer imkânlarının sağlanmaması gibi ak ihlallerini sayabiliriz" şeklinde konuştu.
Delice, insan hakları ihlalini durdurmak için özgürlükçü ve eşitlikçi bir Anayasa gerektiğini belirterek açıklamasına şöyle devam etti: "Sonuç olarak diyoruz ki, insan hakları savunucuları olarak bizler yıllardır ağır İnsan Hakları ihlallerinin yer aldığı uzun listeler yapmaktan usanmadık, usanmayacağız. Bugünün nün 62.yılında bir defa daha söylüyoruz. Yaşam Hakkının kutsallığını, düşünce ve ifade özgürlüğünü, hiç kimsenin etnik, dini, cinsiyeti, dili, siyasal görüşü nedeniyle ayrımcılığa uğramadığı, siyasi partilerin kapatılmadığı, adaleti sağlayan bir hukuk düzenini, erdemli bir hayat anlayışını, çoğulcu demokrasiyi, şiddetin son bulmasını, her türlü darbe teşebbüsünün cezalandırılmasını, özgürlükçü ve eşitlikçi bir Anayasanın yapılmasını istiyoruz."