Dtk Başkanı Ahmet Türk, Siirt'te
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Başkanı Ahmet Türk, yardımcısı Aysel Tuğluk ve DTK temsilcileri ile beraber bölge gezisi kapsamında Siirt'te de ziyarette bulundu.
Demokratik özeklik ile ilgili halkın görüşünü almak üzere bölgedeki gezilerini sürdüren DTK Genel Başkanı Ahmet Türk ile yardımcısı Aysel Tuğluk, bugün Siirt'in Kızıltepe İlçesi'nde ziyarette bulundu. İlçeye girişlerinde yoğun kalabalık tarafından karşılanan Türk ve Tuğluk, belediye önünde bekleyen halkı selamladı. Türk ve beraberindekiler daha sonra Siirt'te geçerek BDP il binası önünde düzenlenen platformda yaklaşık 3 bin kişiye seslendi. Türk'ü, beraberinde DTP hakkında açılan kapatma davası ardından
siyaset cezası verilen Bağımsız Siirt Belediye başkanı Selim Sadak, Kurtalan belediye Başkanı, Necat Yılmaz, Eruh Belediye başkanı M.Melih Oktay ve BDP il yönetimi karşıladı. Türk, demokratik özerklik istediklerini ve kimsenin Din üzerinden misyonerlik yapmamasını istediğini belirterek, " Ben ve arkadaşlarım Demokratik Toplum Kongresi adına önünüzde saygıyla eğiliyoruz. Baskılar, inkar asimilasyon politikaları, ne Kürtler'i susturabildi ne de Türkiye'yi demokrasiye kavuşturabildi. Ve bugün görüyoruz ki
sözüm sadece halkların kardeşliğinden Kürt halkının Arap halkının ve bütün farklı halkların kültürlerinin kimliklerinin ve özgür geleceklerinin doğru belirlenmesinden geçer. Bu nedenle diyoruz ki artık geçmişteki Kürt sorunun güvenlik sorunu olarak gören anlayışların para etmediğini ve bu yaklaşımın değiştirilmesi gerektiğini hatırlatmaya çalışıyoruz. Bugün herkes biliyor ki hak ve özgürlükler olmadan, özgür bir yaşam, özgür bir Türkiye'den söz edemeyiz. Biz bu ülkede ne polisin ne de askerin ne de
gerillanın arttık ölmesini istemiyoruz. Bu ülkede başta Kürtlerin ve tüm halkların Arapların, Süryanilerin, Ermenilerin, bütün halkların kendilerini kimlikleriyle diliyle kültürüyle ifade edebilecek demokratik bir Türkiye'yi özlüyoruz.İmralı'da sayın Öcalan hakların kardeşliği ve demokratik bir ülke için önemli fırsatlar tanıdı. Bu fırsattan yararlanılmasını istiyoruz. Halkların kardeşliğini istiyorsanız, barış için, özgürlük için oluşturulan bu süreci doğru değerlendirin diyoruz. Bunun için bugün
demokratik özerk yönetimin kaçınılmaz olduğunu söylüyoruz. Peki demokratik özerklik nedir? Demokratik özerklik insanlarımızın, kentinde ilçesinde, yönetimde söz ve karar sahibi olmasıdır. Kendi dilini kullanabilecek ortam sağlanmasıdır. Demokratik bir anayasayla bütün bu kimliksel kültürel ekonomik alanlarda halkımız söz ve karar sahibi olabilmelidir diyoruz. Bir her zaman halkların kardeşliğini savunduk. Birlikte yaşamayı güzelleştirmek için çaba gösteriyoruz. Bizim işte demokratik anlayışımız budur"
şeklinde konuştu.
Türk, "Eğer dindarlık konusuna gelince şüpheniz olmasın Kürtler herkesten daha dindardır. Herkesten daha dinine bağlıdır. Ama bugün ne yapılıyor? Birileri geliyor bizim halkımıza dini öğretmeye çalışıyor. Ve İslamiyet adına diyor ki biz size yardımcı olalım, inancınızı geliştirin. Ama kimliğinizi de unutun. Türk İslam siyaseti bundur. İşte kardeşlerim karşı olduğumuz bu maddedir. Her zaman imamlarımıza dindarlarımıza inançlarımıza saygılı olduk, saygılı olmaya da devam edeceğiz. Ama kimse bize
misyonerlik yapmasın. Kimse bize dinimizi öğretmeye kalkışmasın. Lütfen eğer katkıları varsa bu halkın kimliğini kültürünü özgür geleceğini savunsunlar. Bundan sonra da biz toplum örgütlerimizle bir süreç değerlendirmesi için bir araya geleceğiz" dedi.
Konuşma sırasında terör örgütü bayrakları ve Kürtçe yazılı pankartlar açıldı. Yüzleri maskeli bir grup Ahmet Türk'ün konuşması sırasında, alanda ellerinde örgütün flamaları ile yürüyerek Öcalan lehine sloganlar attı.
Konuşmaların ardından kalabalık sessiz bir şekilde dağıldı. Türk ve Tuğluk, daha sonra BDP il binasına geçerek BDP il yönetimini ziyaret etti.
siyaset cezası verilen Bağımsız Siirt Belediye başkanı Selim Sadak, Kurtalan belediye Başkanı, Necat Yılmaz, Eruh Belediye başkanı M.Melih Oktay ve BDP il yönetimi karşıladı. Türk, demokratik özerklik istediklerini ve kimsenin Din üzerinden misyonerlik yapmamasını istediğini belirterek, " Ben ve arkadaşlarım Demokratik Toplum Kongresi adına önünüzde saygıyla eğiliyoruz. Baskılar, inkar asimilasyon politikaları, ne Kürtler'i susturabildi ne de Türkiye'yi demokrasiye kavuşturabildi. Ve bugün görüyoruz ki
sözüm sadece halkların kardeşliğinden Kürt halkının Arap halkının ve bütün farklı halkların kültürlerinin kimliklerinin ve özgür geleceklerinin doğru belirlenmesinden geçer. Bu nedenle diyoruz ki artık geçmişteki Kürt sorunun güvenlik sorunu olarak gören anlayışların para etmediğini ve bu yaklaşımın değiştirilmesi gerektiğini hatırlatmaya çalışıyoruz. Bugün herkes biliyor ki hak ve özgürlükler olmadan, özgür bir yaşam, özgür bir Türkiye'den söz edemeyiz. Biz bu ülkede ne polisin ne de askerin ne de
gerillanın arttık ölmesini istemiyoruz. Bu ülkede başta Kürtlerin ve tüm halkların Arapların, Süryanilerin, Ermenilerin, bütün halkların kendilerini kimlikleriyle diliyle kültürüyle ifade edebilecek demokratik bir Türkiye'yi özlüyoruz.İmralı'da sayın Öcalan hakların kardeşliği ve demokratik bir ülke için önemli fırsatlar tanıdı. Bu fırsattan yararlanılmasını istiyoruz. Halkların kardeşliğini istiyorsanız, barış için, özgürlük için oluşturulan bu süreci doğru değerlendirin diyoruz. Bunun için bugün
demokratik özerk yönetimin kaçınılmaz olduğunu söylüyoruz. Peki demokratik özerklik nedir? Demokratik özerklik insanlarımızın, kentinde ilçesinde, yönetimde söz ve karar sahibi olmasıdır. Kendi dilini kullanabilecek ortam sağlanmasıdır. Demokratik bir anayasayla bütün bu kimliksel kültürel ekonomik alanlarda halkımız söz ve karar sahibi olabilmelidir diyoruz. Bir her zaman halkların kardeşliğini savunduk. Birlikte yaşamayı güzelleştirmek için çaba gösteriyoruz. Bizim işte demokratik anlayışımız budur"
şeklinde konuştu.
Türk, "Eğer dindarlık konusuna gelince şüpheniz olmasın Kürtler herkesten daha dindardır. Herkesten daha dinine bağlıdır. Ama bugün ne yapılıyor? Birileri geliyor bizim halkımıza dini öğretmeye çalışıyor. Ve İslamiyet adına diyor ki biz size yardımcı olalım, inancınızı geliştirin. Ama kimliğinizi de unutun. Türk İslam siyaseti bundur. İşte kardeşlerim karşı olduğumuz bu maddedir. Her zaman imamlarımıza dindarlarımıza inançlarımıza saygılı olduk, saygılı olmaya da devam edeceğiz. Ama kimse bize
misyonerlik yapmasın. Kimse bize dinimizi öğretmeye kalkışmasın. Lütfen eğer katkıları varsa bu halkın kimliğini kültürünü özgür geleceğini savunsunlar. Bundan sonra da biz toplum örgütlerimizle bir süreç değerlendirmesi için bir araya geleceğiz" dedi.
Konuşma sırasında terör örgütü bayrakları ve Kürtçe yazılı pankartlar açıldı. Yüzleri maskeli bir grup Ahmet Türk'ün konuşması sırasında, alanda ellerinde örgütün flamaları ile yürüyerek Öcalan lehine sloganlar attı.
Konuşmaların ardından kalabalık sessiz bir şekilde dağıldı. Türk ve Tuğluk, daha sonra BDP il binasına geçerek BDP il yönetimini ziyaret etti.