Kinay'dan 'Vekiller Yetersiz' Değerlendirmelerine Somut Yanıtlar
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu Sözcüsü ve AK Parti Kütahya Milletvekili Hasan Fehmi Kinay, milletvekillerinin 'yetersiz' bulduğunu ileri süren kesimlere, yaptıkları icraatları fizyolojik olarak karşılık verdi
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu Sözcüsü ve AK Parti Kütahya Milletvekili Hasan Fehmi Kinay, milletvekillerinin 'yetersiz' bulduğunu ileri süren kesimlere, yaptıkları icraatları fizyolojik olarak karşılık verdi.
Kütahya kamuoyunun, Kütahya gündeminin oluşumuna yeterli katkıyı vermediğini belirten Kinay, 'yetersiz' değerlendirmesinin de haksız ve yaralayıcı bulduğunu kaydetti.
Söz konusu anlayışın 'toptancı' bir bakış açısı olduğunu ifade eden Milletvekili Kinay, "Milletvekilleri 'her olanın' ve 'her olmayanın' takipçisi olmalıdır, ama sorumlusu olamaz. Zira bunun çözümü için ellerinde ne bir bütçe ne de bir yaptırım gücü vardır. Bu bilinmiyor. Vatandaşımız, ilimizi ilgilendiren konu ve sorunların takiplerini hangi mecralarda, nasıl yaptığımızı, ne tür güçlüklerle karşılaştığımızı ve ikna süreçlerini izleme imkanına sahip değil. Bu süreçlerin çoğunu sadece ilgili çevreler gözlemleyebiliyor. Onlarda bizi öne çıkarmakla görevli değiller. Yerel basına verdiğimiz demeçler yeterince okunmuyor. Yerel basının tirajı çok düşük. Çoğu imkanı olan bile yerel gazete abonesi olmuyor. Yerel gazete başına en az 2 bin abone olması gerekmez mi? Her 100 kişiden biri yerel gazete almış olsa bu rakamları aşardık. Bizler her yaptığımızı kendimize mal edip, reklâmımızı yapmıyoruz. Böyle bir üslup geliştirmedik. Bundan dolayı kimseyi suçlamadığımız gibi kendimizi de suçlamıyoruz. Doğrusu ben merkezli olmak yerine "biz" diyebilmektir. Yapılan çalışmaların sahibi AK Parti iktidarıdır. Bunun içerisinde hepimizin katkısı vardır. Seçmenin katkısı bizi iktidara getirdiği için hepimizden fazladır. Milletvekillerinden seçmen ne beklemeli? Doğru soru budur. Bu sorulmuyor, geçmişte de hiç sorulmadı. Kütahya için geliştirilen projeler özellikle bu dönemde çok büyük projelerdir. Büyük projelerin hayata geçirilmesi hem kaynak hem de zaman ister. Havaalanı projesinin Kütahya'da olmasına bizlerin katkısı olmadığı söylenmiş. Şimdi şu soruyu sormak gerekir: Yap-İşlet-Devret projesi kapsamında 4 bölgede Havaalanı yapımı planlanmasına rağmen neden Zafer Havaalanı gerçekleştirilen ilk proje oldu? Bölge havaalanı yapılacağını ilk kez Kütahya kamuoyu biz Milletvekillerinden duymadı mı?. 2. OSB Azot Fabrikası özelleştirildiğinde gündeme kimin tarafından getirildi, biz Milletvekilleri olmadan bu sağlanabilir mi?. Tıp Fakültesinin kuruluşu ve kadro kullanım izinlerini YÖK nezdinde kim takip edip sonuçlandırdı?. Teknoloji Tasarım Merkezi'nin Tekel'den alınıp Dumlupınar Üniversitesi'ne, Azot Sitesinin TÜGSAŞ' tan alınıp Kütahya Belediyesi'ne kazandırılmasını kim sağladı? Kütahya 1. OSB'ye doğalgazın gelmesini yatırım programına aldıran kim?. Kütahya'nın teşvik kapsamına alınma sürecinde yaptığımız çalışmalar ne çabuk unutuldu? Afyonkarahisar Uşak Teşvik kapsamına girmiş, Kütahya açıkta kalmıştı. Bu süreçte verdiğim mücadeleyi bilenler şahit olsunlar. Zafer Kalkınma Ajansının Kütahya'da kurulmasını Başbakanımız hangi tartışma sonrasında aldı? Bizlerin rolü neden bu kadar göz ardı ediliyor?Burada o kadar çok şey sıralayabiliriz. Ama bundan daha fazlasını yapmalıyız. Yapabiliriz. Bu haberden kendi namıma iki ders çıkardım. Birincisi yaptığımız açıklamalar yeterli değil. Biz daha fazla anlatmalıyız. Tekrarlamakta hiç beis yok. İkincisi; seçimler yaklaştıkça gündem doğal olarak Milletvekili aday adaylıklarına kayıyor. Bunlar son derece doğal, doğal olmayan kaş yaparken göz çıkarılması. Parti içi veya partiler arası siyasi rekabet kızıştıkça rekabet kabul edilir sınırları zorluyor, yerel düzeyde çirkinleşiyor. Benim gelecekle ilgili yapabildiğim tek plan, bu dönemi olabildiği kadar Kütahya'nın yüksek menfaatlerine hizmet ederek tamamlamaktır. Gerisi Allah'ın takdiridir. Nasip neyse bugüne kadar onu gördük ve görmeye devam edeceğiz. Kimseye haksızlık etmediğim gibi kendime de haksızlık ettirmem. Her ortamda yaptığım hizmetleri anlatma gücüne sahibim. Bugün itibariyle Zafer Havaalanı uygulama sözleşmesi DHLM' den YPK sekretaryasına intikal ediyor. Müteahhit firma yetkilileriyle mutabakat sağlanmıştır. Hayırlı olsun" dedi.
Kütahya kamuoyunun, Kütahya gündeminin oluşumuna yeterli katkıyı vermediğini belirten Kinay, 'yetersiz' değerlendirmesinin de haksız ve yaralayıcı bulduğunu kaydetti.
Söz konusu anlayışın 'toptancı' bir bakış açısı olduğunu ifade eden Milletvekili Kinay, "Milletvekilleri 'her olanın' ve 'her olmayanın' takipçisi olmalıdır, ama sorumlusu olamaz. Zira bunun çözümü için ellerinde ne bir bütçe ne de bir yaptırım gücü vardır. Bu bilinmiyor. Vatandaşımız, ilimizi ilgilendiren konu ve sorunların takiplerini hangi mecralarda, nasıl yaptığımızı, ne tür güçlüklerle karşılaştığımızı ve ikna süreçlerini izleme imkanına sahip değil. Bu süreçlerin çoğunu sadece ilgili çevreler gözlemleyebiliyor. Onlarda bizi öne çıkarmakla görevli değiller. Yerel basına verdiğimiz demeçler yeterince okunmuyor. Yerel basının tirajı çok düşük. Çoğu imkanı olan bile yerel gazete abonesi olmuyor. Yerel gazete başına en az 2 bin abone olması gerekmez mi? Her 100 kişiden biri yerel gazete almış olsa bu rakamları aşardık. Bizler her yaptığımızı kendimize mal edip, reklâmımızı yapmıyoruz. Böyle bir üslup geliştirmedik. Bundan dolayı kimseyi suçlamadığımız gibi kendimizi de suçlamıyoruz. Doğrusu ben merkezli olmak yerine "biz" diyebilmektir. Yapılan çalışmaların sahibi AK Parti iktidarıdır. Bunun içerisinde hepimizin katkısı vardır. Seçmenin katkısı bizi iktidara getirdiği için hepimizden fazladır. Milletvekillerinden seçmen ne beklemeli? Doğru soru budur. Bu sorulmuyor, geçmişte de hiç sorulmadı. Kütahya için geliştirilen projeler özellikle bu dönemde çok büyük projelerdir. Büyük projelerin hayata geçirilmesi hem kaynak hem de zaman ister. Havaalanı projesinin Kütahya'da olmasına bizlerin katkısı olmadığı söylenmiş. Şimdi şu soruyu sormak gerekir: Yap-İşlet-Devret projesi kapsamında 4 bölgede Havaalanı yapımı planlanmasına rağmen neden Zafer Havaalanı gerçekleştirilen ilk proje oldu? Bölge havaalanı yapılacağını ilk kez Kütahya kamuoyu biz Milletvekillerinden duymadı mı?. 2. OSB Azot Fabrikası özelleştirildiğinde gündeme kimin tarafından getirildi, biz Milletvekilleri olmadan bu sağlanabilir mi?. Tıp Fakültesinin kuruluşu ve kadro kullanım izinlerini YÖK nezdinde kim takip edip sonuçlandırdı?. Teknoloji Tasarım Merkezi'nin Tekel'den alınıp Dumlupınar Üniversitesi'ne, Azot Sitesinin TÜGSAŞ' tan alınıp Kütahya Belediyesi'ne kazandırılmasını kim sağladı? Kütahya 1. OSB'ye doğalgazın gelmesini yatırım programına aldıran kim?. Kütahya'nın teşvik kapsamına alınma sürecinde yaptığımız çalışmalar ne çabuk unutuldu? Afyonkarahisar Uşak Teşvik kapsamına girmiş, Kütahya açıkta kalmıştı. Bu süreçte verdiğim mücadeleyi bilenler şahit olsunlar. Zafer Kalkınma Ajansının Kütahya'da kurulmasını Başbakanımız hangi tartışma sonrasında aldı? Bizlerin rolü neden bu kadar göz ardı ediliyor?Burada o kadar çok şey sıralayabiliriz. Ama bundan daha fazlasını yapmalıyız. Yapabiliriz. Bu haberden kendi namıma iki ders çıkardım. Birincisi yaptığımız açıklamalar yeterli değil. Biz daha fazla anlatmalıyız. Tekrarlamakta hiç beis yok. İkincisi; seçimler yaklaştıkça gündem doğal olarak Milletvekili aday adaylıklarına kayıyor. Bunlar son derece doğal, doğal olmayan kaş yaparken göz çıkarılması. Parti içi veya partiler arası siyasi rekabet kızıştıkça rekabet kabul edilir sınırları zorluyor, yerel düzeyde çirkinleşiyor. Benim gelecekle ilgili yapabildiğim tek plan, bu dönemi olabildiği kadar Kütahya'nın yüksek menfaatlerine hizmet ederek tamamlamaktır. Gerisi Allah'ın takdiridir. Nasip neyse bugüne kadar onu gördük ve görmeye devam edeceğiz. Kimseye haksızlık etmediğim gibi kendime de haksızlık ettirmem. Her ortamda yaptığım hizmetleri anlatma gücüne sahibim. Bugün itibariyle Zafer Havaalanı uygulama sözleşmesi DHLM' den YPK sekretaryasına intikal ediyor. Müteahhit firma yetkilileriyle mutabakat sağlanmıştır. Hayırlı olsun" dedi.