Mazlumder'den 'Sivil Toplum Meclisi' İstemi
Mazlumder GYK Üyesi Mehmet Alkış, geleceğin özgür ve demokratik Türkiyesini inşa edecek yeni, sivil bir Anayasa talebinden vazgeçmediklerini belirterek, tıkanan sürecin yeniden başlaması için sivil toplum örgütlerinin inisiyatif alması gerektiğini söyledi
Mazlumder GYK Üyesi Mehmet Alkış, geleceğin özgür ve demokratik Türkiyesini inşa edecek yeni, sivil bir Anayasa talebinden vazgeçmediklerini belirterek, tıkanan sürecin yeniden başlaması için sivil toplum örgütlerinin inisiyatif alması gerektiğini söyledi.
Bunun için "Kurucu Meclis" gibi çalıştırılacak şekilde geniş katılımlı bir "Sivil Toplum Meclisi" oluşturma önerisi getiren Alkış, "Kürt sorunu", "Taksim saldırısı" ve "eylemsizlik kararı" konularında da açıklamalarda bulundu. Mazlumder GYK Üyesi Mehmet Alkış, Taksim'de Pazar sabahı 32 kişinin yaralandığı saldırının zamanlamasına dikkat çekerek, "PKK'nın açıkladığı eylemsizlik süresinin sona erdiği gün, meydana gelen olay, 'Kürt sorunu' konusunda bazı odakların 'çözümsüzlük arayışını' deşifre etmiştir"
dedi. Provokatif saldırıya rağmen başlayan sürecin baltalanamadığına vurgu yapan Alkış, eylemsizlik sürecinin seçimlere kadar uzatılmasını önemli bulduğunu söyledi.
Türkiye'de demokratikleşmeye yönelik adımlar atıldığında karanlık senaryoların sahneye konduğunu savunan Alkış, "1993 yılında Bingöl'de öldürülen 33 asker, yine bir başka ateşkes dönemi olan 1995 yılında Şırnak'ta sivilleri taşıyan minibüsün taranması, yetmedi yakılması. Yakın tarihe bakacak olursak 2008 yılında yeni bir süreç başladığında bu kez Beşağaç köyünde minibüs tarandı ve siviller katledildi. Geçtiğimiz yıl ise Ahmet Türk ile Başbakan Erdoğan arasındaki görüşmenin arifesinde dost mayınlar
patladı. Bunların hepsi tesadüf olmadığına göre artık tüm bu provokasyonları sonlandırmak için kalıcı bir adım atmalıyız" dedi.
SORUNLARIN KAYNAĞI DARBE ANAYASASI
Tüm sorunların kaynağında 'Darbe Anayasası'nın olduğunu ileri süren Alkış, daha fazla ötelenmeden 'Sivil Anayasa' çalışmalarının başlatılmasını önerdi. Geleceğin özgür ve demokratik Türkiye'sini inşa edecek yeni, sivil bir Anayasa talebinden vazgeçmediklerini, tıkanan sürecin yeniden başlaması için sivil toplum örgütlerinin inisiyatif alması gerektiğini vurgulayan Alkış, "Bunun için geniş katılımlı bir 'Sivil Toplum Meclisi' oluşturarak 'Kurucu Meclis' gibi çalıştırılabilir" diye konuştu. Sözde değil
özde 'Sivil Toplum' örgütlerinin geniş katılımıyla oluşturulacak 'Sivil Toplum Meclisi' tarafından hazırlanacak anayasa metnine siyasilerin muhalefet etme lüksünün de olmayacağını kaydeden Alkış, "Süreci doğru işletmek istiyorsak sivil toplum örgütlerinin acilen bu çağrıya cevap vermesi gerekir. Siyasi Partilerin ve akademik çevrelerin de bu çağrıyı desteklemesi gerekir" şeklinde konuştu.
Bunun için "Kurucu Meclis" gibi çalıştırılacak şekilde geniş katılımlı bir "Sivil Toplum Meclisi" oluşturma önerisi getiren Alkış, "Kürt sorunu", "Taksim saldırısı" ve "eylemsizlik kararı" konularında da açıklamalarda bulundu. Mazlumder GYK Üyesi Mehmet Alkış, Taksim'de Pazar sabahı 32 kişinin yaralandığı saldırının zamanlamasına dikkat çekerek, "PKK'nın açıkladığı eylemsizlik süresinin sona erdiği gün, meydana gelen olay, 'Kürt sorunu' konusunda bazı odakların 'çözümsüzlük arayışını' deşifre etmiştir"
dedi. Provokatif saldırıya rağmen başlayan sürecin baltalanamadığına vurgu yapan Alkış, eylemsizlik sürecinin seçimlere kadar uzatılmasını önemli bulduğunu söyledi.
Türkiye'de demokratikleşmeye yönelik adımlar atıldığında karanlık senaryoların sahneye konduğunu savunan Alkış, "1993 yılında Bingöl'de öldürülen 33 asker, yine bir başka ateşkes dönemi olan 1995 yılında Şırnak'ta sivilleri taşıyan minibüsün taranması, yetmedi yakılması. Yakın tarihe bakacak olursak 2008 yılında yeni bir süreç başladığında bu kez Beşağaç köyünde minibüs tarandı ve siviller katledildi. Geçtiğimiz yıl ise Ahmet Türk ile Başbakan Erdoğan arasındaki görüşmenin arifesinde dost mayınlar
patladı. Bunların hepsi tesadüf olmadığına göre artık tüm bu provokasyonları sonlandırmak için kalıcı bir adım atmalıyız" dedi.
SORUNLARIN KAYNAĞI DARBE ANAYASASI
Tüm sorunların kaynağında 'Darbe Anayasası'nın olduğunu ileri süren Alkış, daha fazla ötelenmeden 'Sivil Anayasa' çalışmalarının başlatılmasını önerdi. Geleceğin özgür ve demokratik Türkiye'sini inşa edecek yeni, sivil bir Anayasa talebinden vazgeçmediklerini, tıkanan sürecin yeniden başlaması için sivil toplum örgütlerinin inisiyatif alması gerektiğini vurgulayan Alkış, "Bunun için geniş katılımlı bir 'Sivil Toplum Meclisi' oluşturarak 'Kurucu Meclis' gibi çalıştırılabilir" diye konuştu. Sözde değil
özde 'Sivil Toplum' örgütlerinin geniş katılımıyla oluşturulacak 'Sivil Toplum Meclisi' tarafından hazırlanacak anayasa metnine siyasilerin muhalefet etme lüksünün de olmayacağını kaydeden Alkış, "Süreci doğru işletmek istiyorsak sivil toplum örgütlerinin acilen bu çağrıya cevap vermesi gerekir. Siyasi Partilerin ve akademik çevrelerin de bu çağrıyı desteklemesi gerekir" şeklinde konuştu.