Orhan Nasuhoğlu, Jeofizik Kongresinde Jeotermalin Gizlenen Gerçeklerini Anlattı
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Jeofizik Mühendisleri Odası tarafından 23-26 Kasım 2010 tarihleri arasında Ankara Shreton Otelde düzenlenen Türkiye 19
Kongrenin ikinci gününde (D) Salonundaki sabah oturumunda " Türkiye'nin Jeotermal Enerji Seçiminde, Yenilebilir Jeotermal Kaynak ve Sürdürülebilir Çevrenin Toplum ve Doğa için Önemi" başlıklı bildirisini sunan Nasuhoğlu, Simav'dan yerelden genele Türkiye'nin jeotermalli geleceğindeki muhtemel olumsuz sonuçları ile gizlenen gerçekleri anlatma fırsatı bulduğunu söyledi.
Üst düzey bürokrat ve siyasilerin katıldığı Kongrede yarım saatlik sunumda Simav'ın jeotermalli geleceğini bekleyen tehlikeleri belgeleriyle birlikte gözler önüne serdiğini anlatan Nasuhoğlu, ," Simav'da jeotermalden yararlanan toplum bunun kıymetini halen bilmiyor. Toplumu henüz fırsat varken kendi kaynakları üzerinde söz sahibi olmaya davet ediyorum " dedi.
jeotermali bekleyen tehlikeler için yarınların çok geç olabileceğine vurgu yapan Nasuhoğlu, Simav bölgesel gelişim planının da bir an önce hazırlanması ve bu plan hazırlanırken de Simavlının kendi bütün kaynak ve çevre değerleriyle sürdürülebilir yaşamına saygı gösterilmesi gerektiğini kaydetti.
Nasuhoğlu, mevcut yasa ve yönetmelikler çerçevesinde günümüzde verilmiş olan ruhsatlara göre arama çalışmaları başladığında Simav'ın yerleşim bölgeleri dahil büyük bölümünün tam bir köstebek yuvasına döneceğini ve işletmeye geçildiğinde de jeotermal kaynakların çok büyük zarar göreceği gibi kaplıca, sera ve ısınma dahil sistemin çökebileceği iddiasında bulundu.
Günümüzde Simav bölgesinde verilmiş olan ruhsatların, dıştan dışa koordinatlarına bakıldığında Simav'ın kurutulmuş göl havzası hariç bütün yerleşim bölgelerini de içine alan biçimde batıdan doğuya 80 kilometre, güneyden kuzeye 50 kilometrelik alanı işgal ettiğini ileri süren Nasuhoğlu, " Konuyla ilgili haritayı da kongrede katılımcılara sundum" dedi.