Beşiktaş eski Asbaşkanı Erdoğan'dan yönetime ağır eleştiri

Beşiktaş Kulübü'nün eski Asbaşkanlarından Levent Erdoğan, Her Çarşamba Beşiktaş'ın nabzını yakından tutan "Alper Üstündağ ile Kazan Kaynıyor" programı

Beşiktaş Kulübü'nün eski Asbaşkanlarından Levent Erdoğan, Her Çarşamba Beşiktaş'ın nabzını yakından tutan "Alper Üstündağ ile Kazan Kaynıyor" programına konuk oldu.

Birbirinden çarpıcı açıklamalar yapan Erdoğan, yönetim kurulunu skat futbolcuları transfer etmekle suçladı. Yapılan transferlerin Avrupa'da miyadını doldurmuş isimler olduğunu da belirten Erdoğan, ''Beşiktaş kadrosuna sakat oyuncuları dolduruldu. Avrupa'da miyadı dolmuş yıldız futbolcuları ve yaşı geçmiş oyuncuları kadroya doldurduğunda herkes bambaşka bir Beşiktaş seyredeceğini hayal etmişti. Ve şans odur ki Beşiktaş o dönemi zayıf takımlarla oynayarak geçirdi ve aldığı galibiyetlerle herkes Beşiktaş'ı iyi futbol oynuyor sandı.'' diyerek şu ifadeleri kullandı;

''Yönetimde bu havayla hem teknik adam seçiminde hem de transferlerde nokta atışlar yaptığını zannetti. Kimse farkına varamadı ama maalesef işte Beşiktaş'ımızın çöküşü tamda burada başladı. Çünkü altyapısı sağlam olmayan Beşiktaş, şu anda sakatlandıklarını zannettikleri sakat oyuncuları kadrosuna doldurunca gerçekler ortaya çıktı ve gerileme dönemi hızlı başladı.''

GALATASARAY'A MAĞLUP OLUNURSA TESLİMİYET BAYRAĞI ÇEKİLİR

Şimdi aynen gerileme dönemine girilen hızda yönetimin de durum değerlendirmesi yapıp takıma acilen el koyması gerektiğini belirten Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti;

''Çünkü ligde arka arkaya yaşanan puan kayıpları Beşiktaş'ı zirveden uzaklaştırdı artık puan kaybına tahammül kalınmadığı gibi, taraftarın ve camianın da sabrı taşmaya başladı. Ben hafta sonu oynanacak Galatasaray maçının dönüm noktası olduğunu düşünüyorum. Çünkü şampiyonluğun ciddi bir bölümünü kaybettik arada ki puanları kapamak kolay olmayacak. Yani heyecanla beklediğimiz ve Beşiktaş'ımızın lehine sonuçlanacağına inandığımız derbide eğer aksi bir sonuç alırsak teslimiyet bayrağı'nın çekileceğini açık bir dille ifade etmek istiyorum.''

SCHUSTER İNATLARINI BIRKAMAZSA BEŞİKTAŞ'IN SONU KÖTÜ

Schuster'in ekstra futbol oynatıyormuş gibi Türk futbolunu ve takımlarını eleştirmeye başladığını da belirten Erdoğan, ''Ayrıca kendisini Türkiye'de ispatlayabilmek için takımı mahvediyor kimse bunun farkında değil.'' diyerek şöyle konuştu;

''Alman teknik adam inatlarından kısa sürede vazgeçmeli genç futbolculara yönelmeli. Günü kurtarmak için son kullanma tarihleri dolmuş oyuncuları oynatacağına geleceğin Beşiktaş'ı için yeteneklerimize şans vermeli Süper Lig'de, 1. Lig'de pilot takımlar belirlenmeli ve kiralık olarak gidecek futbolcularımız burada değerlendirilerek takip edilmeli. 1-2 sene şampiyon olunmasa bile sabredilip köklü takım kurma yolu seçilmeli. Şu anda maalesef sıfıra sıfır elde var sıfır.''

Erdoğan, Dolmabahçe İnönü Stadı'na güle güle denmesinin de an meselesi olduğunu belirterek, ''Hep diyorum ya statlar takımların karizmasını artırır. İşte herkesten önce 1903 yılında kurulan güzide kulübümüzün yepyeni bir stada sahip olma zamanı geldi geçiyor bile. Üstelik kimse dikkate almak istemese de raporları elimizde mevcut olan İnönü Stadı'mızın tribünlerinde ciddi çatlaklar bulunduğu için taraftarımızın canı hayati tehlikeye atılıyor kısacası insanların canına kast ediliyor.'' ifadelerini kullandı. Erdoğan şöyle devam etti;

''Anıtlar kurulundan izin alınamıyor deniliyor yeter artık yıllardır aynı lafları duymaktan bıktık. Bunun altında art niyetler aramak lazım bazı güçler Beşiktaş'ı Dolmabahçe'den uzaklaştırıp Çatalca'ya atmak istiyor, herkesin; merkezin göbeğinde ki stadımızda gözü var. Demirören yönetimi bu oyunlara gelmeden tüm şartları zorlamalı tarihi stadımızı modern görünüme kavuşturmalı. Konuya özel olarak eğilmezlerse stadımız hayal olur ve Dolmabahçe'ye güle güle demek zorunda kalırız.''

HIZLA ARTAN BORÇ BEŞİKTAŞ KULÜBÜ'NÜ BAŞKANSIZ BIRAKABİLİR

Başkan Yıldırım Demirören'in 2004 yılında göreve geldiğinde borcun eski para ile 18 trilyon olduğunu da belirten Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı;

''Şimdilerde ise bu rakam 500 trilyona yaklaştı. Üstelik bu borç artarken çivi bile çakılmadı. Yanlış futbolcu ve teknik adam transferleri, hesapsız kitapsız harcamalar Beşiktaş'ı bu borç batağının içine soktu. Yarın bir gün samimiyetimle söylüyorum ben dahil bu borçla kimse Beşiktaş kulübüne başkan olmak istemeyecek. Bundan dolayı Demirören bunun altında ezilmemek için başarılardan önce bu borçtan kulübü nasıl kurtarırım diye düşünmeli. Hayata toz pembe bakmayı bırakmalı ekonomik problemi çözmeli. Gündelik başarıları rafa kaldırıp geleceği düşünmeli yoksa büyük başarılar hayal olur. Daha kötü durumla karşı karşıya kalınmaması için erkenden planlama yapılması şart yoksa ödeme zorlukları her şeyimizi götürebilir.''