25 Kasım Kadına Yönelik Şiddet İle Mücadele Günü

AK Parti İl Kadın Kolları Başkanı Ülker Can, kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda bugün dünden daha iyi yerde olunduğunu, yarın ise bugünden daha iyi bir noktada olabilmek için tüm tarafları işbirliğine davet etti

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddet İle Mücadele Günü
AK Parti İl Kadın Kolları Başkanı Ülker Can, kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda bugün dünden daha iyi yerde olunduğunu, yarın ise bugünden daha iyi bir noktada olabilmek için tüm tarafları işbirliğine davet etti.
Can, 'Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması İçin Uluslararası Mücadele Günü' dolayısıyla yaptığı açıklamada, 25 Kasım 1960 tarihinde Dominik Cumhuriyetinde verdikleri insan hakkı mücadelesine karşılık, 'Mirabal' kız kardeşlerin diktatörlerce öldürüldüğünü anımsattı.
Mirabal' kardeşlerin canları pahasına verdikleri mücadelenin, insan hakları ve kadın hakları savunucularının sembolü haline geldiğini ifade eden Can, şunları belirtti: "25 Kasım 1999, BM tarafından Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması İçin Uluslararası Mücadele Günü olarak kabul edildi. AK Parti olarak kuruluşumuzdan bu yana insan haklarını her türlü değerin üstünde tutmaktayız. İktidara geldiğimiz günden bu yana hem temel insan hakları hem de kadının insan hakları alanında bir dizi düzenlemeye imza attık. Bu kapsamda, 3 Ocak 2003'te Aile Mahkemeleri kuruldu. Kanun, aile içi şiddette polis ve adalet mekanizmasının süratle harekete geçmesini sağladı. Kanun ile ayrıca, şiddet uygulayan kocanın evden uzaklaştırmasını ve cezaya uymama durumunda ise hapis cezası öngörmektedir. 26 Eylül 2004 tarihinde TCK'da yapılan düzenlemelerle töre ve namus saikiyle işlene suçlar hafifletici neden olmaktan çıkarılarak, kişiye bağlı suçlar kapsamına alındı ve cezalar ağırlaştırıldı. 9 Temmuz 2004 tarihinde Belediyeler Kanununda yapılan değişiklikle nüfusu 50 bini geçen belediyelere kadın sığınma evi açma zorunluluğu getirildi" dedi.
Can, 2005 yılında TBMM'de kurulan Töre ve Namus Cinayetlerini Araştırma Komisyonunun 4 ay çalıştığını ifade ederek, şöyle devam etti: "Ortaya çıkan raporun ardından 2006 yılında çıkarılan başbakanlık genelgesi ile konuyla ilgili olarak tüm kurumların eş güdümlü olarak çalışması üçer aylık raporlar sunması öngörüldü. Başbakanlık genelgesine istinaden konunun tarafı tüm kamu personelinin hizmet içi eğitim programlarına başlandı. Emniyet Teşkilatı, Sağlık Bakanlığı, Adalet Bakanlığı personeline hizmet içi eğitim programları uygulandı. Ayrıca kadına yönelik şiddetle ilgili olarak, vatani görevini yapan er ve erbaşların eğitimine başlandı. Her yıl 450 bin er ve erbaş bu eğitimi almaktadır. ALO 183 Şiddet Hattı, şiddete uğrayan veya risk altında olan kadın ve çocuklara hizmet vermektedir. Ayrıca, Genel Merkez Kadın Kolları Başkanlığımız 2010 yılı başında Atölye Çalışmaları çerçevesinde 'kadın ve şiddet' konulu çalışmayı gerçekleştirdi. Konunun tüm taraflarıyla masaya oturarak çözümlerin kısa, orta ve uzun vadeli eylem planı oluşturdu. Eylem planına istinaden icra makamları ile bir dizi görüşmeler gerçekleştirdi. Bu görüşmeler neticesinde Adalet Akademisi müfredatına 2010?2011 yılı eğitim öğretim yılından başlayarak 'Toplumsal Cinsiyet Eğitimi' dersleri konmuştur" şeklinde konuştu.