Türkiye'de Ve Dünyada Eğitim
Gazi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Ziya Selçuk, Ordu'da düzenlenen "21. yüzyılda Türkiye'de ve dünyada eğitim" konulu konferansta Türkiye'nin eğitim durumu hakkında açıklamalarda bulundu.
Ordu AKM'de düzenlenen konferansa Vali Yardımcısı Halil Berk, Milli Eğitim Müdürü Yılmaz Uzun, ilçe milli eğitim müdürleri, okul müdürleri ve rehber öğretmenler katıldı. Öğrencilerin bireysel olarak değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Ordu Vali Yardımcısı Halil Berk, "Ordu'nun ekonomik ve sosyal koşulları açısından baktığımızda genel olarak ekonomik durumu iyi ve eğitim seviyesi yüksek aileler olması, çocuk sayısının fazla olmaması sebebiyle eğitim ve öğretime yeterli düzeyde önem verildiğini
rahatlıkla söyleyebiliriz. Eğitim ve öğretimi genel olarak ele almak ve okullarımızı, öğrencilerimizi toplu olarak değerlendirmek bizi yanlaşa sürükler. Eğitim ve öğretimi her bir alanı tek tek ele almamız gerekiyor. Ne zaman biz öğrencilerimizi tek tek ele alabilirsek, her birini birey olarak görebilirsek, her birini ileride belki de Türkiye'nin çehresini değiştirecek yetişmiş bireyler olarak görürsek biz o zaman eğitim ve öğretimde istediğimiz başarıyı sağlayabiliriz" dedi.
Japonya'da okulların 240 iş günü, İngiltere'de 220 işgünü açık olduğunu, Türkiye'de ise 180 iş günü açık olduğunu söyleyen Gazi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Ziya Selçuk, "Eğitim ile sınıf atlama arasındaki ilişki, eğitim ile kültür, ekonomi, demokrasi arasındaki ilişki bizim hayat çizgimizi derinlikli bir biçimde etkiliyor. Türkiye gibi ülkeler bu gibi meseleyi algılarken çok sınırlı çerçevelere, ideolojik çerçevelere sıkıştırıyorlar, maalesef ülkelerin gelişmişlik seviyesinde de ciddi
sıkıntılar ortaya çıkıyor. 41 OECD ülkesi arasında imkanları en iyi okulu ile en kötü okulu arasındaki farkın en yüksek olduğu ülke Türkiye. 41 ülke arasında veli katkısıyla öğrenci başına en fazla para harcayan ülke Türkiye. Öğrenci başına bu kadar çok para harcamamıza rağmen 41 ülke arasında 30'lu sıralardayız. Türkiye'de öğrencilerin derse giriş hızları ile dersten çıkanken ki hızları arasındaki fark çok yüksek. Derse girerken, 'Hadi evladım, hadi oğlum' diye giriyorlar, ama dersten çıkarken son derece
yüksek bir hızla çıkıyorlar" diye konuştu.
rahatlıkla söyleyebiliriz. Eğitim ve öğretimi genel olarak ele almak ve okullarımızı, öğrencilerimizi toplu olarak değerlendirmek bizi yanlaşa sürükler. Eğitim ve öğretimi her bir alanı tek tek ele almamız gerekiyor. Ne zaman biz öğrencilerimizi tek tek ele alabilirsek, her birini birey olarak görebilirsek, her birini ileride belki de Türkiye'nin çehresini değiştirecek yetişmiş bireyler olarak görürsek biz o zaman eğitim ve öğretimde istediğimiz başarıyı sağlayabiliriz" dedi.
Japonya'da okulların 240 iş günü, İngiltere'de 220 işgünü açık olduğunu, Türkiye'de ise 180 iş günü açık olduğunu söyleyen Gazi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Ziya Selçuk, "Eğitim ile sınıf atlama arasındaki ilişki, eğitim ile kültür, ekonomi, demokrasi arasındaki ilişki bizim hayat çizgimizi derinlikli bir biçimde etkiliyor. Türkiye gibi ülkeler bu gibi meseleyi algılarken çok sınırlı çerçevelere, ideolojik çerçevelere sıkıştırıyorlar, maalesef ülkelerin gelişmişlik seviyesinde de ciddi
sıkıntılar ortaya çıkıyor. 41 OECD ülkesi arasında imkanları en iyi okulu ile en kötü okulu arasındaki farkın en yüksek olduğu ülke Türkiye. 41 ülke arasında veli katkısıyla öğrenci başına en fazla para harcayan ülke Türkiye. Öğrenci başına bu kadar çok para harcamamıza rağmen 41 ülke arasında 30'lu sıralardayız. Türkiye'de öğrencilerin derse giriş hızları ile dersten çıkanken ki hızları arasındaki fark çok yüksek. Derse girerken, 'Hadi evladım, hadi oğlum' diye giriyorlar, ama dersten çıkarken son derece
yüksek bir hızla çıkıyorlar" diye konuştu.