Nükleer enerji, elektik ihtiyacını karşılamada en iyi kaynak

Asya Bilimler Akademileri Birliği (AASA) Projeler Koordinatörü Prof. Dr. Namık Kemal Aras, Nükleer enerjinin, giderek artan elektik enerjisi ihtiyacını karşılayan en iyi kaynaklardan biri olduğunu söyledi. Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Çevre Kulübü'nün düzenlediği, 'Nükleer Güç Nasıl Gelişti?' konulu konferansa katılan AASA Projeler Koordinatörü Prof. Dr. Namık Kemal Aras, 12 ülkenin dünya genelindeki 439 nükleer reaktörden 376'sına sahip olduğunu kaydetti.

Üniversitenin Mühendislik Fakültesi konferans salonunda Nükleer enerji gücünün tarihsel gelişimi ve bugünkü konumu hakkında bilgi veren Türkiye Bilimler Akademisi şeref üyesi Prof. Dr. Namık Kemal Aras, atom fikrinin 2 bin 400 yıl önce Anadolu'nun bilim merkezi Milet'te doğan Leicippus ve öğrencisi Democritus tarafından ortaya atıldığını hatırlattı. Nükleer gücün geliştirilmesinin, bilimsel, teknoloji, mühendislik ve önemli bir koordinasyon mucizesi olduğunu ifade eden Prof. Dr. Aras, "Bu binlerce yıllık birikimin sonucudur. 200 yıl önce John Dalton'un Modern Atom Teorisi ile her elementin farklı atomlardan oluştuğu yönündeki bilgi, felsefi fikirlerden çıkıp deneysel çalışmalara dayanan "Atom" fikrini oluşturmuştur." dedi.

Nükleer enerjinin bugün dünyada yaygın bir şekilde kullanıldığına dikkat çeken AASA Projeler Koordinatörü Prof. Dr. Aras, ABD'nin 104, Fransa'nın 59, Japonya'nın 55, Rusya'nın 31, Güney Kore'nin 20, İngiltere'nin 19, Kanada'nın 18, Almanya'nın 17, Hindistan'ın 17, Ukrayna'nın 15, Çin'in 15 ve İsveç'in ise 10 nükleer enerji reaktörü bulunduğunu vurguladı. Bu 12 ülkenin dünya üzerindeki 439 reaktörden 376'sına sahip olduğunun altını çizen Prof. Dr. Aras, " Yani; en çok reaktöre sahip olan 12 ülke, dünyadaki reaktörlerin yüzde 87 ne sahip. Halen 42 reaktörün yapımına devam ediliyor. Bizler de kendimize şu soruyu sormalıyız? Neden gelişmiş ülkeler nükleer santraller kurmaktadır?" dedi. Şu anda nükleer enerji, elektrik üretiminde kullanılıyor. Dünya'da yüzde 17 seviyelerinde olan bu kullanım, en temiz enerjilerden birisidir. Ayrıca dünyanın karşı karşıya olduğu küresel ısınma ve karbondioksit konularından uzak bir enerji şeklidir. Ve nükleer güç, giderek artan elektik enerjisi gereksinimini karşılayan en iyi kaynaklardan biri olacaktır. " değerlendirmesinde bulundu.

GAP Projesi'nin çok uzun sürmesine rağmen Güney Doğu'da su gücünün elektrik enerjisine çevrilmesini ve susuz ovaları sulamayı hedefleyen önemli bir proje olduğuna da değinen Prof. Dr. Namık Kemal Aras, Türkiye'nin kendi bilimsel ve teknik gücünü koordine ederek, karşılaştığı pek çok problemi çözme imkanı bulmasını ümit ettiğini de sözlerine ekledi.