Gaziantep'te 'Anne Merkezi Nedir, Temel İlkeler Nelerdir?' Konulu Konferans

Büyükşehir Belediyesi Çetin Emeç Toplantı Salonu'nda düzenlenen konferansa Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Sema Marangoz, Uluslararası Çocuk Sağlığı Program Koordinatörü Dr. Dilek Haznedaroğlu, Gaziantep Kadın Sorunları Derneği Başkanı Zerrin Söylemez, AK Parti Kadın Kolları Başkan Yardımcısı Filiz Üzücü, STK temsilcileri ve Anne Merkezi'nde eğitim gören kadınlar katıldılar.
Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Sema Marangoz yaptığı konuşmada, "Anne Merkezi Avrupa'da 150 yıl kadar bir geçmişi olan ve birçok zorluklardan sonra kurulmuş, kadınların bilinçlendirilmesi için çalışan bir oluşumdur" dedi.
Marangoz, projeye Uluslararası Çocuk Sağlığı Merkezi ile Anne Merkezi Nasıl Yönetilir? adlı çalışmaya yurt dışında merkezleri inceleyerek başladıklarını belirterek, "Gaziantep'te kadınlarımızın böyle bir merkeze duydukları ihtiyaç, Anne Merkezi için gerekli alt yapının şehrimizde çok uygun olduğunu bize gösterdi, böylelikle merkezi ilimizde çok kısa bir sürede açabildik. Merkezi açtığımız mahallede yıllardır kendi hallerinde yaşayıp giden kadınlarımızın merkezden farklı beceriler kazanmaları, rehabilite
imkanları ve sorunlarına çözüm bulabilmelerinin geri bildirimlerinin olumlu olması bize doğru yolda olduğumuzu gösterdi. Daha iyi anne, daha iyi eş ve toplumun daha iyi bireyleri olma yolunda önemli mesafeler kaydettiler" ifadelerini kullandı.
Anne Merkezlerinin toplumun büyük ihtiyaç duyduğunu, bu merkezlerin sayısının daha da artması gerektiğini söyleyen Marangoz, "Bütün semtlerde kısa sürede hayata geçen, etki alana geniş hale gelen merkezler olsun istiyoruz. Ama bütün bunların öncesinde Anne Merkezlerinin ne olduğunun tanımını doğru yapmak gerekiyor. Anne Merkezleri bir hanımlar lokali değil, bir kreş değil, bir beceri kursu değil" şeklinde konuştu.
Uluslararası Çocuk Sağlığı Program Koordinatörü Dr. Dilek Haznedaroğlu ise Anne Merkezi projesini başarı ile uygulayan illerin başında Gaziantep'in geldiğini belirterek şunları söyledi:
"Projenin eğitim ve izlemesini kapsayan destek bittiği halde kurulan Anne Merkezi'nin sürekliliğini sağladıkları ve yenisini açmaya çalıştıkları için teşekkür ediyorum. Ülkemizde kadınlar zor bir grubu oluşturuyorlar. Hamilelikte takiplerini yaptırmadıkları için, doğumlarını sağlık personeli kontrolünde sağlık merkezlerinde yapmadıkları ve sağlıklarını riske atacak şekilde doğum yaptıkları için hep risk altındalar. Bu kadar riskin altında kadınlar aynı zamanda iş hayatında ve evlerinde de çalışıyorlar.
Anne Merkezinin en klasik tanımlarından birini, 'Kadınların bir araya gelerek, birbirlerinden öğrendikleri ve deneyimlerini birbirleri ile paylaştıkları alanlardır' diye yapabiliriz. Kadınların zorluklarını aşabilmeleri için eşlerinin bilinçlendirilmesi gerekli ama bunun temel yolu kadının bilinçlendirilmesinden geçiyor. Bu iletişimin sağlanabilmesi için bir merkezin olması gereklidir, paylaşım alanları yaratılmalıdır. İşte Anne Merkezleri bu iletişimin kadınlarımıza sunulduğu alanların en büyük örneğidir."