Başbakan Erdoğan: Savunma sanayine yılda 1 trilyon dolar ayıran insanlık kendini sorgulamalıdır

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dünyanın önündeki en büyük tehlikenin yoksulun daha çok yoksullaştığı, zenginin ise daha çok zenginleştiği sistemin dev

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dünyanın önündeki en büyük tehlikenin yoksulun daha çok yoksullaştığı, zenginin ise daha çok zenginleştiği sistemin devamı olduğunu söyledi. 21. yüzyılın projeler yüzyılı olduğunu belirten Erdoğan, adalet, hukuk, barış ve medeniyetler ittifakının dünyada yerleştirilemediği sürece tüm projelerin anlamsız olacağını aktardı. Türkiye'nin Balkanlar'dan Kafkasya'ya, Afrika'dan Ortadoğu'ya barışı ve adaleti savunurken dünyanın güçlü ülkelerinin 'acaba kaç tane daha atom bombası yaparım?' gayretinde olmasının kabul edilemez olduğunu belirten Erdoğan, "Dünya genelinde savunma sanayine yılda 1 trilyon dolar harcanıyorsa insanlık kendini sorgulamaya mecburdur. Aksi taktirde bu yoksulluğun, fakirliğin bedelini er geç o daha zengin olma hırsında olanlar ödeyecektir." dedi.

Uluslararası Proje Yönetim Birliği'nin (IPMA) 24. Dünya Kongresi İstanbul Kongre Merkezi'nde gerçekleştirildi. Kongrenin açılışına Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, AK Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşcu, IPMA Organizasyon Komitesi Başkanı Miles Shapherd ve çok sayıda yerli yabancı davetli katıldı. Kongre Başbakan Erdoğan'ın gecikmesi sebebiyle yaklaşık 45 dakika geç başladı. Başbakan Erdoğan'ın gelişinden önce Mehter Takımı 40 dakika boyunca konser verdi.

Törende konuşan Başbakan Erdoğan, Türkiye'de son yıllarda başlatılan ve devam eden Marmaray, hızlı tren, İstanbul-İzmir Otobanı gibi projeler hakkında bilgi verdi. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de seçmenin artık ideolojik kutuplaşmanın etkisiyle duygusal nedenlerle oy vermediğini belirten Başbakan Erdoğan, "Seçmen artık projeye bakıyor. Projenin uygulanabilirliğine bakıyor. Gerçekten uyguluyorlar mı yoksa rafa koyuyorlar mı. Buna bakıyor. Biz Türkiye için son derece makul uygulanabilir projeler belirledik. Yapabileceklerimizi söyledik, popülist davranmadık. 8 yıl içinde ekonomiden dış politikaya kadar hemen her alanda büyük projeleri hayata geçirdik. 8 yıl önce iktidara yürürken Türkiye'de 15 bin kilometre uzunluğunda bölünmüş yol inşa edeceğimizi vaat etmiştik. Bunu söylediğimizde muhalefet bizimle dalga geçiyordu. Şu anda 13 bin kilometreye ulaşmış durumdayız. Türkiye'yi hızlı trenle tanıştırdık. Ankara - İstanbul arasında hızlı tren projesini başlattık. Ankara - Eskişehir etabını tamamlamış durumdayız. Şimdi Eskişehir - İstanbul arası hızla devam ediyor. 2013'te de inşallah onu da açacağız." şeklinde konuştu.

Başbakanlık Toplu Konut İdaresi faaliyetleri hakkında da bilgi veren Erdoğan, TOKİ uygulamalarının büyük bir sosyal projenin hayata geçirilmesi olduğuna değindi.

Her alanda devam eden projelere paralel olarak aktif bir dış politika perspektifi de bulunduğunu aktaran Erdoğan, 21. yüzyılın dünya için projeler yüzyılı olduğunu vurguladı. Yürüyen ve başlayacak tüm projelerle birlikte adalet, hukuk, barış ve medeniyetlerin ittifakı projelerinin de mutlaka dikkate alınması ve bu projeler üzerinde daha fazla emek sarf edilmesi gerektiğini dile getiren Erdoğan şöyle konuştu: "Yoksulun daha çok yoksullaştığı, zenginin daha da zengin hale geldiği bir süreçte, bütün projeler bize göre anlamsızdır. Bütün projeler nihayetinde başarısızdır. Zira bu günün dünyasında en büyük sorun olan gelir dağılımında eşitsizlik, tüm projeleri bir noktada geçersiz ve başarısız kılacak mahiyet arz ediyor. "

Küresel kriz dolayısıyla Türkiye'nin bulunduğu her ortamda artık yoksulluğun giderilmesine yönelik projelerin ivedilikle hayata geçirilmesi gereğini vurguladığını anlatan Erdoğan, Batı ya da Kuzey'in hızla kazanıp harcadığı, Güney ya da Doğu'nun her gün umudunu daha da yitirdiği bir dünyada hiç kimsenin gelecek güvencisi olmadığını belirtti. Yaşanan küresel krizin uyarılarını haklı çıkardıklarını belirten Erdoğan, "Bir sonraki küresel krizin telafisi daha zor olacak, belki mümkün olmayacak." uyarısında bulundu.

Türkiye'nin Ortadoğu'dan Balkanlara, Kafkasya'dan Afrika'ya kadar her bölgede barış ve adaleti savunduğunu vurgulayan Erdoğan, dünyanın güçlü ülkelerinin daha çok atom bombası yapma gayretinde olduğuna işaret etti. Erdoğan, "Savunma sanayinde, silahlanmada, 'Daha ne kadar yatırım yapabilirim?' bunun gayreti içerisinde. Eğer dünyada silahlanmaya, savunmaya ayrılan rakam 1 trilyon doların üzerine çıkıyorsa o zaman insanlık kendini check etmeye, sorgulamaya mecburdur. Aksi takdirde bu yoksulluğun, fakirliğin bedelini er geç o zengin olan, daha çok zengin olma hırsı içerisinde olanlar ödeyecektir. Biz Filistin derken, Irak derken, Afganistan derken bunu adalet, barış, insanlık adına söylüyoruz. Dünyayı kucaklayacak bir barış ve adalet projesinin acilen uygulamaya konulmasını, tüm devletlerin de bu projeye katkı vermesini istiyoruz." şeklinde konuştu. Erdoğan İspanya ile birlikte Birleşmiş Milletler çatısı altında başlatılan Medeniyetler İttifakı girişiminin de bu kaygılardan yola çıkarak başlatılan büyük bir sosyal proje olduğunu anlattı.

Erdoğan, halkının büyük bir çoğunluğunun Müslüman bir ülke olarak Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne tam üye olma çabalarının da barış ve adalet arayışlarının bir neticesi olduğunu anlattı. Türkiye'nin haksızlığa, hukuksuzluğa, korsanlığa karşı dik duruşundan rahatsız olan bazı çevrelerin Türkiye'nin sesini kısmaya çalışan kampanyalar ürettiğini dile getiren Erdoğan, "Ama insanlığın hala Pakistan'ı hala seyrettiğini görmek bizim de içimizdeki kan damlacıklarının ne yazık ki havuz haline geldiğini ortaya koyuyor." dedi.