Aydın Türk Ocağı'ndan 'Pontus Politikaları' Konferansı
Aydın Türk Ocağı tarafından "21. Yüzyılda Türk- Yunan İlişkileri ve Yunanistan'ın Yeni Pontus Politikaları" konulu konferans düzenlendi.
İzmir Ekonomi Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Hatipoğlu'nun konuşmacı olarak katıldığı "21. Yüzyılda Türk- Yunan İlişkileri ve Yunanistan'ın Yeni Pontus Politikaları" konulu konferans büyük ilgi gördü.
Konferansta katılımcılara bilgiler veren Doç. Dr. Murat Hatipoğlu, "Devletler arası ilişkilerde sıfır sorun politikası hiçbir zaman olmamıştır.Ülkeler kendi menfaatlerini sürekli öne sürerler. Lozan Antlaşmasının ve buna bağlı gelişen 'Mübadele Antlaşması'nın altında Yunanistan'ın imzası vardır.Ancak Yunanistan bugün bu konuları farklı olarak kaşımaktadır. Yunanistan'da devlet politikası sonucu kamuoyu Türkiye'ye ve Türklere karşı bilenmektedirler. Yunanlıların Pontus iddiaları Türk- Yunan ilişkilerinde hiç dile getirilmemektedir.Yunanlılar ellerinden gelen her şeyi yaparken ,Ankara suskun kalmaktadır. 1919'da Yunanlılar Batı Anadolu'yu işgal ederken; Karadeniz'de de Pontusçu çeteler harekete geçmişlerdir.Yunanlılar ve yerli işbirlikçi Rumlar bu dönemde yaygın olarak Türklere karşı soykırıma girişirler.Kurtuluş Savaşı ve Lozan Barış Antlaşması ile Pontus meselesi kapanmıştır. Ancak Atina saldırgan politikalarını değiştirmez. 1994'te '19 Mayıs Pontus Helenizmini Anma Günü' yasal olarak kabul edilmiştir. Bu andan itibaren Dünya'da 190 Pontuscu örgüt faaliyete geçmiştir.Yunanistan siyasetçileri; Türkiye'nin bu soykırımı tanıyıp özür dilemesini, Türkiye'nin soykırım sorumluluğunu üstlenmesini istiyorlar. Bütün bunlar olurken Türkiye tepkisizdir. Yunanlılar her fırsatta bu konu ile ilgili konferanslar, toplantılar, sempozyumlar düzenlemektedirler.Yunanlılar Pontusçuluğu Anadolu'ya geri dönüş olarak ele almaktadırlar. Bu aslında Post Modern Sevr'i ortaya koymaktadır. 21. yüzyılı Pontus'un kurtuluşu olarak görmektedirler" dedi.
Konferansta katılımcılara bilgiler veren Doç. Dr. Murat Hatipoğlu, "Devletler arası ilişkilerde sıfır sorun politikası hiçbir zaman olmamıştır.Ülkeler kendi menfaatlerini sürekli öne sürerler. Lozan Antlaşmasının ve buna bağlı gelişen 'Mübadele Antlaşması'nın altında Yunanistan'ın imzası vardır.Ancak Yunanistan bugün bu konuları farklı olarak kaşımaktadır. Yunanistan'da devlet politikası sonucu kamuoyu Türkiye'ye ve Türklere karşı bilenmektedirler. Yunanlıların Pontus iddiaları Türk- Yunan ilişkilerinde hiç dile getirilmemektedir.Yunanlılar ellerinden gelen her şeyi yaparken ,Ankara suskun kalmaktadır. 1919'da Yunanlılar Batı Anadolu'yu işgal ederken; Karadeniz'de de Pontusçu çeteler harekete geçmişlerdir.Yunanlılar ve yerli işbirlikçi Rumlar bu dönemde yaygın olarak Türklere karşı soykırıma girişirler.Kurtuluş Savaşı ve Lozan Barış Antlaşması ile Pontus meselesi kapanmıştır. Ancak Atina saldırgan politikalarını değiştirmez. 1994'te '19 Mayıs Pontus Helenizmini Anma Günü' yasal olarak kabul edilmiştir. Bu andan itibaren Dünya'da 190 Pontuscu örgüt faaliyete geçmiştir.Yunanistan siyasetçileri; Türkiye'nin bu soykırımı tanıyıp özür dilemesini, Türkiye'nin soykırım sorumluluğunu üstlenmesini istiyorlar. Bütün bunlar olurken Türkiye tepkisizdir. Yunanlılar her fırsatta bu konu ile ilgili konferanslar, toplantılar, sempozyumlar düzenlemektedirler.Yunanlılar Pontusçuluğu Anadolu'ya geri dönüş olarak ele almaktadırlar. Bu aslında Post Modern Sevr'i ortaya koymaktadır. 21. yüzyılı Pontus'un kurtuluşu olarak görmektedirler" dedi.