Aşiret ağaları kızları götürürken neredeydiler?
Yasaklar kalksın” diyen BDP, Kurtlar Vadisi'nin “yasaklanması için” RTÜK'ü göreve çağırdı.
İşte Yılmaz Özdil'in bugünkü yazısı...
RTÜK böyle bi şey zaten.
Harfleri karıştır, TÜRK.
Gene karıştır, KÜRT.
¡
Kimin ayağına basılırsa...
O göreve çağırıyor!
¡
Hazır mevzu “dizi dizi inciyim, reytinglerde birinciyim”e gelmişken, hadi gelin kanalları zaplayalım biraz.
¡
Seymen Ağa
Samur Ağa
Ömer Ağa
Boran Ağa
Son Ağa
Sıla, Berivan, Asi, Asmalı Konak, Kırık Ayna, Kınalı Kar, Beyaz Gelincik, Zerda.
¡
Ağaları beyleri, aşireti berdeli ambalajlayıp normalleştirirlerken, kanayan yaraya parmak basıyoruz ayaklarıyla, töreyi möreyi memlekete dayatırlarken... Gıkı çıktı mı BDP’nin?
¡
Brad Pitt’e benzeyen para babası aşiret ağaları, gıcır gıcır lüks otomobillerle arakladıkları kızları çatır çatır götürürken, TRT spikerleri kadar güzel Türkçe konuşuyorlardı, pürüzsüz, sıfır şive... Niye bu aşiret ağaları anadillerinde konuşmuyor diye itiraz etti mi BDP?
¡
Beri yandan... “Devlet” denilen kavramı rezil-i rüsva eden, silahlı kuvvetleri hedef tahtasına oturtan Kod Adı, Hatırla Sevgili, Sağır Oda, Hacı gibi dizileri eleştirip, ayıp oluyor dedi mi BDP?
¡
Peki, o günlerde...
Yok muydu RTÜK?
Yok muydu Kurtlar Vadisi?
¡
Çünkü...
¡
Bu sene enteresan bi değişim yaşandı... Yıllardır yaptıkları hatayı anlayan, tufaya geldiklerini kavrayan televizyon yöneticileri, aşiret dizilerini toptan kaldırdı. Senaryoların neredeyse yüzde 95’i şehirde geçiyor artık... Arka Sokaklar, Behzat Ç., Ezel, Kanıt gibi polisiye diziler damgasını vuruyor. Türk Malı, Papatyam, Geniş Aile, Akasya Durağı gibi kahkahalar, Kavak Yelleri, Küçük Kadınlar, Arka Sıradakiler gibi gençlik öyküleri öne çıkıyor. Yaprak Dökümü, Hanımın Çiftliği gibi klasikler hakkını buluyor, örnek oluyor. Öyle Bir Geçer Zaman ki, Fatmagül’ün Suçu Ne, Bitmeyen Şarkı bağımlılık yaratıyor. Büyük usta Gani Müjde’nin yazdığı Deli Saraylı ise, Amerikalı olsalar Emmy Ödülü almaları gereken Perran Kutman ve Çetin Tekindor’un müthiş performanslarıyla hem güldürüyor, hem yurtseverlik aşılıyor.
¡
Türkiye dizilerde normalleşti.
Budur rahatsızlık veren.
¡
BDP’ye goygoyculuk yapayım derken, Kurtlar Vadisi’ne “kötü örnek” deyip... Martin Scorsese’nin Amerikan Kurtlar Vadisi, Oscar’lı Köstebek’ini ayakta alkışlayan... “The Godfather-Baba”yı tarihin gelmiş geçmiş en büyük filmi ilan eden liboşlar ise, aynı liboşlar.
¡
“Kardeşi kardeşe düşman ettiği” iddia ediliyor. 12 Eylül öncesinde kardeş kardeşin gırtlağına çöktü... Tek kanallı dönemde, ha bire, artistik buz pateni ve necefli maşrapa seyrettikleri için mi?
¡
Demem o ki...
Televizyonlar komple “Kürtler Vadisi”yken iyiydi de, şimdi mi kötü?
Yılmaz Özdil/ Hürriyet
RTÜK böyle bi şey zaten.
Harfleri karıştır, TÜRK.
Gene karıştır, KÜRT.
¡
Kimin ayağına basılırsa...
O göreve çağırıyor!
¡
Hazır mevzu “dizi dizi inciyim, reytinglerde birinciyim”e gelmişken, hadi gelin kanalları zaplayalım biraz.
¡
Seymen Ağa
Samur Ağa
Ömer Ağa
Boran Ağa
Son Ağa
Sıla, Berivan, Asi, Asmalı Konak, Kırık Ayna, Kınalı Kar, Beyaz Gelincik, Zerda.
¡
Ağaları beyleri, aşireti berdeli ambalajlayıp normalleştirirlerken, kanayan yaraya parmak basıyoruz ayaklarıyla, töreyi möreyi memlekete dayatırlarken... Gıkı çıktı mı BDP’nin?
¡
Brad Pitt’e benzeyen para babası aşiret ağaları, gıcır gıcır lüks otomobillerle arakladıkları kızları çatır çatır götürürken, TRT spikerleri kadar güzel Türkçe konuşuyorlardı, pürüzsüz, sıfır şive... Niye bu aşiret ağaları anadillerinde konuşmuyor diye itiraz etti mi BDP?
¡
Beri yandan... “Devlet” denilen kavramı rezil-i rüsva eden, silahlı kuvvetleri hedef tahtasına oturtan Kod Adı, Hatırla Sevgili, Sağır Oda, Hacı gibi dizileri eleştirip, ayıp oluyor dedi mi BDP?
¡
Peki, o günlerde...
Yok muydu RTÜK?
Yok muydu Kurtlar Vadisi?
¡
Çünkü...
¡
Bu sene enteresan bi değişim yaşandı... Yıllardır yaptıkları hatayı anlayan, tufaya geldiklerini kavrayan televizyon yöneticileri, aşiret dizilerini toptan kaldırdı. Senaryoların neredeyse yüzde 95’i şehirde geçiyor artık... Arka Sokaklar, Behzat Ç., Ezel, Kanıt gibi polisiye diziler damgasını vuruyor. Türk Malı, Papatyam, Geniş Aile, Akasya Durağı gibi kahkahalar, Kavak Yelleri, Küçük Kadınlar, Arka Sıradakiler gibi gençlik öyküleri öne çıkıyor. Yaprak Dökümü, Hanımın Çiftliği gibi klasikler hakkını buluyor, örnek oluyor. Öyle Bir Geçer Zaman ki, Fatmagül’ün Suçu Ne, Bitmeyen Şarkı bağımlılık yaratıyor. Büyük usta Gani Müjde’nin yazdığı Deli Saraylı ise, Amerikalı olsalar Emmy Ödülü almaları gereken Perran Kutman ve Çetin Tekindor’un müthiş performanslarıyla hem güldürüyor, hem yurtseverlik aşılıyor.
¡
Türkiye dizilerde normalleşti.
Budur rahatsızlık veren.
¡
BDP’ye goygoyculuk yapayım derken, Kurtlar Vadisi’ne “kötü örnek” deyip... Martin Scorsese’nin Amerikan Kurtlar Vadisi, Oscar’lı Köstebek’ini ayakta alkışlayan... “The Godfather-Baba”yı tarihin gelmiş geçmiş en büyük filmi ilan eden liboşlar ise, aynı liboşlar.
¡
“Kardeşi kardeşe düşman ettiği” iddia ediliyor. 12 Eylül öncesinde kardeş kardeşin gırtlağına çöktü... Tek kanallı dönemde, ha bire, artistik buz pateni ve necefli maşrapa seyrettikleri için mi?
¡
Demem o ki...
Televizyonlar komple “Kürtler Vadisi”yken iyiydi de, şimdi mi kötü?
Yılmaz Özdil/ Hürriyet