Kurtlar Vadisi Pusu 96. son bölüm fragmanı (Aron ne yapacak?)

Kurtlar Vadisi Pusu 96. bölümü fragmanı yayınlandı. İşte Kurtlar Vadisi Pusu 96. bölüm özeti ve fragmanı...

Kurtlar Vadisi Pusu 96. son bölüm fragmanı (Aron ne yapacak?)
Kurtlar Vadisi Pusu 96. bölümü fragmanı yayınlandı. İşte Kurtlar Vadisi Pusu 96. bölüm özeti ve fragmanı. Kurtlar Vadisi Pusu'da bu hafta neler olacağı merak konusu oldu.

Yayınlandığı günlerde reyting rekorlarını elden bırakmayan Kurtlar Vadisi Pusu dizisi bu haftada milyonları ekrana kitleyecegi benziyor. Dizinin bir önceki bölümünde Türkiye'deki nükleer bombanın peşine düşen Polat Hatay'da başlattığı operasyonu İstanbulda sürdürüyor. Bu hafta İstanbul'da bomba patlatmak isteyen teröristlerin peşine düşen Polat Alemdar bu eylemin önüne geçebilecek mi? 

KURTLAR VADİSİ PUSU 96. BÖLÜM FRAGMANI

Kurtlar Vadisi senaristlerinden dizinin yasaklanmasını isteyen BDP'ye cevap geldi.
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, TRT'de yayınlanan 'Sakarya Fırat' ve bazı özel kanallardaki 'Ölümsüz Kahramanlar', 'Tek türkiye' ve 'Kurtlar Vadisi' dizilerinin 'kardeşlik kültürüne zarar verdiğini' söyledi.

Demirtaş, dizileri RTÜK'e şikayet ederken BDP Milletvekili Sırrı Sakık, NTV Canlı Ana Haber'de Kürt sorunu üzerinden rant sağlanmaya çalışıldığını belirterek, Hatay ve İnegöl örneklerini verdi ve Kürtlere saldırıların bu tür dizilerden kaynaklandığını savundu.

Kurtlar Vadisi'nin senaristi Bahadır Özdener, asıl hedefte kendilerinin olduğunu, dizinin geldiği nokta düşünüldüğünde böyle bir gelişmeyi beklediğini, partisi iç barışı bozmak suçlamasıyla, terör örgütüyle işbirliği yaptığı varsayımıyla kapatılan siyasetçilerin, bugün dizilerin yasaklanmasıyla iç barışın sağlanacağını düşünmelerini Türkiye'nin trajik kaderlerinden biri olarak yorumladı. NTV'de yer alan habere göre;

SAKIK: IRKÇI VE MİLLİYETÇİ

Adı geçen dizilerde barışa, kardeşliğe dair bir şey olmadığını, kan, kin, nefret ve halklar arası düşmanlığı körükleyen bir anlayışın ortaya konduğunu belirten Sakık, "BDP'liler olarak biz de bu yaratılan iklim nedeniyle saldırılara maruz kalıyoruz. Ahmet Türk ve Akın Birdal'a yapılan saldırıları hatırlayalım. Dizilerde ırkçı ve milliyetçi söylemler var" dedi.

Bu dizilerle ilgili sıkıntılarını uzun yıllardır dillendirdiklerini belirten, 2007 seçimleri öncesi Kurtlar Vadisi'yle ilgili bizzat kendisinin RTÜK'e başvurduğunu söyleyen Sakık, "Yayınla ilgili sıkıntılar yaşadılar ama sonradan nasıl olduysa tekrar yayına girdiler. Uzun yıllardır olmayan barışı sağlamaya çalışırken, bu tür ırkçı ve milliyetçi söylemler tehdit oluşturuyor" şeklinde konuştu.

'KİMİN ARKA BAHÇESİ?'

"RTÜK'e ve Başbakan'a da önemli sorumluluk düşüyor" diyen Sakık, "Ama dikkat çeken bir nokta var. Dizilerin yayınlandığı kanallar yani TRT, Samanyolu, ATV'nin kimin arka bahçesi olduğunu biliyoruz. Bir taraftan demokratikleşmeden ve özgürleşmeden bahsedeceksiniz, diğer taraftan da halklar arası kavgayı tetikleyeceksiniz. Bu iç barışa zarar veriyor" ifadelerini kullandı.

'BÜTÜN KÜRTLER HEDEF ALINIYOR'

"Sakarya'nın bir ilçesinde bir Kürt çocuğu telefonunda Kürtçe melodi çaldığı için bıçaklanarak öldürüldü. Yine Sakarya'da bizim bir şölenimizin etrafı sarıldı ve bir kişi kalp krizi geçirerek öldü. Aynı şey Altınova'da oldu; Hatay ve İnegöl'de yaşananları izledik" diyen Sakık, dizilerde 'Kürtler değil PKK hedef alınıyor' iddiasına da şu yanıtı verdi:

"Açık ve net olarak, 'bütün Kürtler eşittir PKK, silah, şiddet deniyor. Bütün Kürtlerin eli kirlidir deniyor ve sokakta Kürtlere yönelik sadırılar yaşanıyor. Bu tür dizilerin sokağı tetiklediğini biliyoruz."

'PARTİSİ KAPATILAN BİR SİYASETÇİNİN...'

BDP'nin hedefinde yer alan dizilerden Kurtlar Vadisi'nin senaristi Bahadır Özdener de suçlamalara yine NTV'de yanıt verdi.

Özdener, "BDP'nin hedef aldığı tek dizi Kurtlar Vadisi'dir ve diğer dizilerin etkisi, önemi yoktur.

Sırrı beyi uzun yıllardır yakından takip ediyorum ve üzülerek dinledim. Partisi iç barışı bozmak suçlamasıyla, terör örgütüyle işbirliği yaptığı varsayımıyla kapatılan bir siyasetçinin, bugün dizilerin kapatılmasıyla iç barışın sağlanacağını söylemesi, Türkiye'nin trajik kaderlerinden biridir" dedi.

'KÜRT-TÜRK AYIRMADAN HEDEF ALIYOR'

"Ülkede, herkes başına gelenin başkasının başına gelmesini istiyor" diyen Özdener, "Kurtlar Vadisi'nde biz bunu anlatıyoruz. Şiddet tehlikeli bir oyundur, iç ve dış kaynaklıdır. Ülkemizdeki şiddetin dış etkisini anlatıyoruz. Gladyo diye bir şey var ve bu siyasi partilerin, siyasetin, terörün içinde var. İnsanımızı Türk-Kürt diye ayırmadan hedef alıyor" dedi.

Dizinin baştan itibaren 3 sacayağına oturtulduğunu belirten ve bunların Polat, Memati ve Abdülhey olduğunu söyleyen Özdener, "Abdülhey'in Kürt kimliği nettir ve bundan biz sakınmadık. Sırrı bey 'bütün Kürtler terörist gibi gösteriliyor' dedi ama diziyi seyretmediği açık. Seyretse görecek ki baş karakterlerden biri Kürt kimliği taşır....

'ÜLKENİN BÖYLE ÜRÜNÜ YOK'

Dizi gladyoyu hedef alır, insanların birlik ve beraberlik içinde yaşamasını, dil farkından başka hiçbir farklılığın olmadığını anlatır. Bu da özellikle yabancı servisleri rahatsız etmekte. CIA, MOSSAD, Alman gizli servisi, AB... Bunların hedefindeyiz çünkü 30'u aşkın ülkede etkili bir diziyiz. Türkiye, bu kadar farklı ülkede, farklı kültürleri biraraya getiren başka bir unsur üretebilmiş değil" ifadelerini kullandı.

'2007 BAHARINDAKİ KANDA...'

Özdener, BDP'nin diziyi gündeme getirme zamanı ve bunun nedeniyle ilgili de, "Tam zamanıydı. Biz MOSSAD'ın, Alman gizli servisinin örgütün bir kanadını nasıl taşeron olarak kullandığını anlatırken ben açıkçası böyle bir şey bekliyordum.

Şimdi asıl önemli olan, 2007'deki RTÜK'ün düştüğü tuzağa bu kurul da düşecek mi? O zamanki üyeler, Zahid Akman başkanlığında, tarihe karşı büyük bir sorumluluk altına girdiler. Dizinin yayınlanmasına müsaade etmemekle, 2007 baharında dökülen kanlarda veballeri olmuştur. Anlatmak istediğimiz her şey sahne sahne 2007 baharında yaşandı" şeklinde konuştu.

'IRKÇI VE FAŞİZAN'

"Bize, 'yaşanacakları nereden biliyorsunuz?' diye sorabilirsiniz' diyen Özdener, "Biz Türkiye'yi inceleyen, araştıran, üst politika üreten bir ekibiz. 8 sene sonra bunu herkesin kabul etmesi gerekiyor.

Siyaset yapacaksak yapalım ve sonuna kadar farklı fikirleri konuşalım. Ama ırkçılığa lanet okuyup, ırkçı ve faşizan yaklaşımlarda bulunmak; bizi yasaklayarak barış iklimine katkı sağlayacağına inanmak, Türkiye'yi küçük görmekten başka bir şey değildir" dedi.

Özdener, siyasetin girdiği uzlaşmacı havanın diziye de yansıyıp yansımayacapıyla ilgili de, "Hiçbir zaman bu kadar ucuz ve küçük düşünmedik, ülkemizi de böyle görmedik. 12 Eylül'den önce belediye başkanı Hamido dizi yüzden mi öldürüldü, Diyarbakır Cezaevi'nde insanlar dizi yüzünden mi acılar çekti, bizim çocuklarımız dizi yüzünden mi öldüler?

Meseleyi bu kadar basite indirmek, gladyonun tipik bir kara propaganda örneği. Tüm sorumluluğu, düşmanlığı, husumeti dizinin üzerine yükleyip, siyasetçi olarak üzerimize sorumluluk almayalım demek..." şeklinde konuştu.

'RTÜK'E BRİFİNG VERİRİM"

"Biz hiçbir şekilde dizide ırkçı bir bakış açısı sergilemiyoruz. Ama bize bu eleştiriyi getiren siyasetçiler dizi üzerinden ayrımcılık yapıyor" diyen Özdener, sözlerini şöyle tamamladı:

"Muro karakterini Türkiye'ye, gladyonun nasıl oyunlar oynadığını anlatan Büyük İskender gibi bir karakteri 70 milyona izletsinler, onların önünde saygıyla eğileceğim. Sığ düşenerek hiçbir yere varamayacağız. Ülkemizde oyunlar oynanıyor.

BDP'liler RTÜK'e bir şeyi şikayet etmek istiyorlarsa, bölgelerinde ve Türkiye'de oynanan oyunları şikayet etsinler. Ayrıca RTÜK için de bu yeni bir sınav olacak. Memleketin hayrına, adil ve vicdanlarıyla mı hareket edecekler yoksa 2007'deki gibi olacak.

RTÜK'e, neyi nasıl yasaklamalarıyla ilgili, 8 senedir senaristklik yapan, metafor ve alt metin nedir bilen biri olarak brifing veririm. Ama kimsenin benim mesleğimle ilgili 'şunu yapıyorsunuz, bunu yapıyorsunuz' diye ucuz söylemlerde bulunmasına müsaade etmem. Bu ülkeyi tüm unsurlarıyla birlikte seven kişileriz ve ve yatıp kalkıp bizim sağlığımız için dua etsinler."