'Hamaney'in Hz. Ayşe fetvası, İran'dan çok Araplara yönelik'

İran dini lideri Ayetullah Ali Hamaney'in, Hz. Ayşe'ye hakaret edilmesini yasaklayan fetvasının daha çok Arap kamuoyunu etkilemeye yönelik olduğu beli

İran dini lideri Ayetullah Ali Hamaney'in, Hz. Ayşe'ye hakaret edilmesini yasaklayan fetvasının daha çok Arap kamuoyunu etkilemeye yönelik olduğu belirtiliyor.

Ortadoğu Araştırmaları Milli Merkezi Başkan Yardımcısı Muhammed Mücahid, Hamaney'in fetvasının tamamen siyasi olduğunu, dolayısıyla İran'ın Şiiliği yaymaya çalıştığını düşünen Sünni Arap ülkelerinin bu fetvadan çok da etkilenmeyeceklerini vurguluyor.

Bu tezine dayanak olarak da İran medyasının bu fetvaya fazla yer vermemesini gösteren Mücahid, Arapça yayın yapan El Alem adlı İran kanalının bile bu fetvaya yeterince değinmediğinin altını çiziyor.

İran'ın Filistin konusunu kullandığını da ima eden Mücahid, Tahran'ın Hamas'ı yanına alarak politikalarının mezhep temelli olmadığını göstermeye çalıştığına da işaret ediyor.

Mücahid'e göre Iraklı Şii din adamı Ali Sistani'nin bu konuda herhangi bir açıklama yapmaması da çok düşündürücü. Mücahid'e göre Iraklı Şiiler fetvayı göz ardı ediyor.

Londra'da yaşayan Kuveytli Şii din adamlarından Yaser el Habib, Hz. Ayşe'ye ağır sözlerle itham etmiş, aynı şekilde Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer'e de dil uzatmıştı. Açıklamaları üzerine Kuveyt Parlamentosu el Habib'i vatandaşlıktan çıkarmıştı.

Ancak el Habib'in hakaretleri, İran ve Şiilere şüpheyle bakan Sünni Arap ülkelerindeki endişeleri daha da artırmıştı.

Başta Suudi Arabistan, Mısır ve Ürdün olmak üzere pek çok Sünni Arap ülkesi, özellikle de Irak'taki rejim değişikliğinden sonra Ortadoğu'da ciddi anlamda bir Şii tehlikesi baş gösterdiğini, İran'ın da bu projenin arkasında olduğunu öne sürüyor.

Fetvasında Hamaney, "Sünni kardeşlerimizin sembollerine, Hz. Muhammed'in (s.a.v.) eşi de dahil hakaret etmek yasaktır." şeklinde bir fetva vermişti. Ezher Üniversitesi öğretim üyelerinden Abdul Muti Beyyumi ise fetvanın sadece Hz. Ayşe'yi kapsamasının çok yetersiz olduğunu belirterek, "Şiilerin sık sık saldırılarına maruz kalan İslam'ın diğer figürlerinin de bu fetvaya dahil edilmesi gerekliydi." diyor.

İran'ın Şii mezhebini siyasetinin bir parçası olarak kullandığına da işaret eden Beyyumi, Tahran'ın bu şekilde Ortadoğu'daki hedeflerine ulaşmaya çalıştığını ifade ediyor.

Fetvanın olumlu olduğunu düşünen din adamlarından Ezher Şeyhi Ahmet Tayyip, fetvadan mutluluk duyduklarını belirtti.

İran uzmanlarından Prof Mithat Hamad ise son fetvanın İran dini liderleri arasındaki değişimi gösterdiğini vurguluyor. İlk kez bir Şii din adamının Sünni-Şii tansiyonunu ortadan kaldırmak için bu tür bir fetva verdiğini ifade eden Hamad, fetvanın Şii topluluklar içinde önemli yumuşamalara sebep olacağını vurguluyor.