Erdoğan'dan muhalefete 'sululuk' suçlaması
Başbakan Erdoğan, yeni yasama döneminin ilk grup toplantısında yine muhalefete yüklendi. Muhalefeti anayasa çalışmaları konusunda "sululuk"la suçlayan Erdoğan, türban konusunda samimi bulmadığı muhalefeti "blöf" yapmakla eleştirdi; "Bu blöfü biz yutmayız, millet hiç yutmaz" dedi.
Başbakan Erdoğan, yeni yasama döneminin ilk grup toplantısında yine muhalefete yüklendi. Muhalefeti anayasa çalışmaları konusunda "sululuk"la suçlayan Erdoğan, türban konusunda samimi bulmadığı muhalefeti "blöf" yapmakla eleştirdi; "Bu blöfü biz yutmayız, millet hiç yutmaz" dedi. Erdoğan'ın konuşmasında öne çıkanlar:
- Biz anayasa ile uğraşırken 'Bu telaş niye?' diyen muhalefet, şimdi 'Gelin 1 haftada yapalım' diyor. Böyle sululuk olur mu? Bu anayasa, parti tüzüğü değil. Anayasa, senin partinin tüzüğünden daha mı basit?
- Siz hukukçu musunuz? Ana muhalefet liderine zamanında dedim ki 'Bir kelime önünüze gelir, ne yapacağınızı bilemezsiniz.' Siz bize uzlaşma dersi veremezsiniz.
- 2011 genel seçiminden sonra 'Hodri meydan' deyip, çağrı yapacağız. Meydanlarda başörtü diye dolaşttın, hep bunu anlattın durdun. Eğer dürüst ve samimiysen hadi gel milyonların sorununu ortadan kaldıralım. Bunu sağa sola çekmeye gerek yok. Pakistan, İran örneği vermeye gerek yok. Bırak millet nasıl istiyorsa öyle giyinsin. Sen başörtülüye 'Neden streç pantalon giydin, neden askılı giydin' diye soracak mısın? Rahat bırak milleti.
- Bakın bu konuda bile birbirlerine girdiler. Eğer dürüst samimi davranıyorsan, talimatını ver. Hemen arkadaşlarımız bir araya gelsinler. Siz lokomotif olun biz vagon olalım. Senin sayın ortada 101-102. Biz ise 300 kişiyiz. Ama peşinize takılırız. Bakın Meclis Başkanı çağrı yaptı bu konuda 'Gelin görüşelim' dedi. Ama başvuru var mı yok. Bu blöftür blöf. Biz bu blöfü yutmayız. Bu millet hiç yutmaz.
12 Eylül referandumu
- Milletimiz, 12 Eylül referandumunda uzlaşmadan kaçan, hırçın, öfkeli söylemlere gereken mesajı vermiştir. Uyum yasaları çıkarılırken muhalefet tahmin ediyorum ki geçmişteki gibi engelleyici tavırlarda bulunmayacaktır. İktidar kadar muhalefet de önemlidir. Bu yeni yasama döneminde muhalefetten daha tutarlı, yeni bir üslup bekliyoruz.
- Biz bir ikbal beklentisi peşinde değiliz. Biz dertlere derman olmak için buradayız. Milletin yararına olacak hiçbir konuda geri adım atmayız. Her sorunun çözümü Meclis'tir. Şimdiye kadar hiç kapamadığımız kapılarımızı, bu yeni dönemde de ardına kadar açık tutacağız.
"Evet'lerden çok Hayır'lar için çalışacağız"
- Mart ayında genel seçim sürecine gireceğiz ve takvim işlemeye başlayacak. Genel seçimlerin haziranın ilk haftasında gerçekleşmesi durumunda 8 ayımız var. Biz, 12 Eylül'den beri çalışıyoruz. 15-17 Ekim'de Kızılcahamam'da istişare toplantımız olacak. Burada 'evet'lerden çok yüzde 42 bize niçin 'hayır' dedi? Bunun üzerinde duracağız. Yüzde 58'e bir şey ilave eder miyiz? Onu konuşacağız. Yol haritamızı netleştireceğiz. Biz laf üretmeyeceğiz bugüne kadar iş ürettik, iş üretmeye de devam edeceğiz.
"Bize bir takılsalar..."
- Muhalefet diyor ki, 'Başbakan bir eseri 4 kez açıyor'. Bizde o kadar çok eser var ki hepsini açmaya ne zamanım yeter ne de halimiz kalır. Bunlar açılış görmemiş, yaşamamışlar hiç. Bir takılsalar bize ülkenin heyecanını görecekler. Onların böyle bir derdi yok ki. Bunlar Ankara'ya mahkum. Dışarı çıktıkları yok.
Çılgın proje polemiği
- Bugün bir gazetede, 'İstanbul'a da Selimiye Camii yapılıyor. Erdoğan'ın çılgın projesi bu mu?' şeklinde haber çıkmış. Bunlar AK Parti'yi bir yere oturtmuşlar kafalarında at gözlüğünden bakıyorlar. Aç gözünü de 360 dereceden bak. Çılgın projeyi açıklayınca herkes ne olduğunu görecek.
- Biz birilerinin yaptığı gibi manevra olsun diye, göz boyamak için çalışmıyoruz. Millete verdiğimiz söz için çalışıyoruz. Anayasa çalışmalarını başlattık. Aynı kararlı duruşun muhalefet tarafından da gösterileceğine inanmak istiyoruz. Herkes dersine çalışsın.
"Samimiyetler test edilecek"
- Siyaset ilkeler üzerinden yapılır. Samimiyetlerin test edileceği yeni bir dönem başlıyor. Başta üniversite kapısındaki başörtülü kızlar olmak üzere, her konuda muhalefet verdiği sözlerin arkasında durmalı. Bunu sadece biz değil, millet bekliyor. Sözler tutulursa Türkiye kazanır. Tutulmazsa, bir kez daha manevra yapılır, çark edilirse millet sandıkta cevabını verir.
- Biz anayasa ile uğraşırken 'Bu telaş niye?' diyen muhalefet, şimdi 'Gelin 1 haftada yapalım' diyor. Böyle sululuk olur mu? Bu anayasa, parti tüzüğü değil. Anayasa, senin partinin tüzüğünden daha mı basit?
- Siz hukukçu musunuz? Ana muhalefet liderine zamanında dedim ki 'Bir kelime önünüze gelir, ne yapacağınızı bilemezsiniz.' Siz bize uzlaşma dersi veremezsiniz.
- 2011 genel seçiminden sonra 'Hodri meydan' deyip, çağrı yapacağız. Meydanlarda başörtü diye dolaşttın, hep bunu anlattın durdun. Eğer dürüst ve samimiysen hadi gel milyonların sorununu ortadan kaldıralım. Bunu sağa sola çekmeye gerek yok. Pakistan, İran örneği vermeye gerek yok. Bırak millet nasıl istiyorsa öyle giyinsin. Sen başörtülüye 'Neden streç pantalon giydin, neden askılı giydin' diye soracak mısın? Rahat bırak milleti.
- Bakın bu konuda bile birbirlerine girdiler. Eğer dürüst samimi davranıyorsan, talimatını ver. Hemen arkadaşlarımız bir araya gelsinler. Siz lokomotif olun biz vagon olalım. Senin sayın ortada 101-102. Biz ise 300 kişiyiz. Ama peşinize takılırız. Bakın Meclis Başkanı çağrı yaptı bu konuda 'Gelin görüşelim' dedi. Ama başvuru var mı yok. Bu blöftür blöf. Biz bu blöfü yutmayız. Bu millet hiç yutmaz.
12 Eylül referandumu
- Milletimiz, 12 Eylül referandumunda uzlaşmadan kaçan, hırçın, öfkeli söylemlere gereken mesajı vermiştir. Uyum yasaları çıkarılırken muhalefet tahmin ediyorum ki geçmişteki gibi engelleyici tavırlarda bulunmayacaktır. İktidar kadar muhalefet de önemlidir. Bu yeni yasama döneminde muhalefetten daha tutarlı, yeni bir üslup bekliyoruz.
- Biz bir ikbal beklentisi peşinde değiliz. Biz dertlere derman olmak için buradayız. Milletin yararına olacak hiçbir konuda geri adım atmayız. Her sorunun çözümü Meclis'tir. Şimdiye kadar hiç kapamadığımız kapılarımızı, bu yeni dönemde de ardına kadar açık tutacağız.
"Evet'lerden çok Hayır'lar için çalışacağız"
- Mart ayında genel seçim sürecine gireceğiz ve takvim işlemeye başlayacak. Genel seçimlerin haziranın ilk haftasında gerçekleşmesi durumunda 8 ayımız var. Biz, 12 Eylül'den beri çalışıyoruz. 15-17 Ekim'de Kızılcahamam'da istişare toplantımız olacak. Burada 'evet'lerden çok yüzde 42 bize niçin 'hayır' dedi? Bunun üzerinde duracağız. Yüzde 58'e bir şey ilave eder miyiz? Onu konuşacağız. Yol haritamızı netleştireceğiz. Biz laf üretmeyeceğiz bugüne kadar iş ürettik, iş üretmeye de devam edeceğiz.
"Bize bir takılsalar..."
- Muhalefet diyor ki, 'Başbakan bir eseri 4 kez açıyor'. Bizde o kadar çok eser var ki hepsini açmaya ne zamanım yeter ne de halimiz kalır. Bunlar açılış görmemiş, yaşamamışlar hiç. Bir takılsalar bize ülkenin heyecanını görecekler. Onların böyle bir derdi yok ki. Bunlar Ankara'ya mahkum. Dışarı çıktıkları yok.
Çılgın proje polemiği
- Bugün bir gazetede, 'İstanbul'a da Selimiye Camii yapılıyor. Erdoğan'ın çılgın projesi bu mu?' şeklinde haber çıkmış. Bunlar AK Parti'yi bir yere oturtmuşlar kafalarında at gözlüğünden bakıyorlar. Aç gözünü de 360 dereceden bak. Çılgın projeyi açıklayınca herkes ne olduğunu görecek.
- Biz birilerinin yaptığı gibi manevra olsun diye, göz boyamak için çalışmıyoruz. Millete verdiğimiz söz için çalışıyoruz. Anayasa çalışmalarını başlattık. Aynı kararlı duruşun muhalefet tarafından da gösterileceğine inanmak istiyoruz. Herkes dersine çalışsın.
"Samimiyetler test edilecek"
- Siyaset ilkeler üzerinden yapılır. Samimiyetlerin test edileceği yeni bir dönem başlıyor. Başta üniversite kapısındaki başörtülü kızlar olmak üzere, her konuda muhalefet verdiği sözlerin arkasında durmalı. Bunu sadece biz değil, millet bekliyor. Sözler tutulursa Türkiye kazanır. Tutulmazsa, bir kez daha manevra yapılır, çark edilirse millet sandıkta cevabını verir.