"Sosyal projeler, Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecine katkı sağlıyor"

Goethe Enstitüsü Alman Kültür Merkezi Dil Eğitimi Müdürü Dr. Hans Werner Schmidt, kültürler arası tanışma kaynaşma ve dialoğu artırıcı sosyal projeler

Goethe Enstitüsü Alman Kültür Merkezi Dil Eğitimi Müdürü Dr. Hans Werner Schmidt, kültürler arası tanışma kaynaşma ve dialoğu artırıcı sosyal projelerin Türkiye'nin AB'ye üyeliğine katkı sağladığını söyledi. Toplumların karşılıklı yapacakları proje etkinlikleriyle birbirlerini daha yakından tanıma fırsatı bulduğunu ifade eden Dr. Schmidt, bu tür faaliyetlerin sayısının artmasının önemini vurguladı.

Avrupa'da başarıyla gerçekleşen 'Almanca Yollarda' isimli edebiyat projesi, bu kez Türk halkına ulaşmak için Samsun'dan yola çıkıyor. 20 ili dolaşarak olan otobüsle Alman öğretmenler, okullarda öğrencilere, öğretmenlere ve velilere Almanca'yı yarışmalarla, çeşitli animasyonlarla, oyunlarla tanıtacak.

Milli Eğitim Bakanlığı'nın da desteklediği proje hakkında bilgi veren Goethe Enstitüsü Alman Kültür Merkezi Dil Eğitimi Müdürü Dr. Hans Werner Schmidt, proje ile öğrencilere Almanca dilinin zor bir dil olmadığını göstererek, bu yöndeki önyargıyı kırmayı amaçladıklarını söyledi.

Milli Eğitim Bakanlığı'nın öğrencilerin eğitim ve mesleki anlamda çok dilliğin öneminin farkında olarak büyük atılımlar yaptığını ifade eden Dr. Schmidt, "Dil bir zenginliktir. Biz de çok dilliliği destekliyoruz. İkinci bir yabancı dil öğrenmenin büyük avantajları var. Çok dillik, iletişim sağlanmasına engel değil, aksine itina ile muhafaza edilmesi gereken bir zenginliktir. Bu proje ile öğrencilerimize bunu anlatıp, Almancayı kolay öğrenebileceklerini göstereceğiz." dedi.

İşbirlikleri ile gerçekleştirilen uluslararası organizasyonların önemine de değinen Dr. Hans Werner Schmidt, bu faaliyetleri Türkiye'nin AB'ye üyelik müzakereleri sürecinde önemli gördüğünü kaydetti.

"Şuan görüşmeler devam ediyor. Belki siyasi iklim o kadar iyi değil ben Türkiye'nin bir gün mutlaka tam üye olacağına inanıyorum. ' diyen Dr. Schmidt, "İki taraf mantıklı ise bu olacak. Şuan ki siyasetçilerin bu süreci nasıl gördüğü, yürüttüğü çok önemli değil. Zamanla olacak. Bu etkinlerin en önemli faydası diyaloğu sağlamasıdır. Türk halkını daha yakından tanıma fırsatı buluyoruz. Tarihsel anlamda Türklerle yoğun iyi ve yoğun ilişkilerimiz var. Biz de kültürel ve eğitim anlamındaki diyaloğu geliştirmek istiyoruz. Daha önce Avrupalı yazarlar Türkiye'yi gezdi. Türk yazarlar da Avrupa'yı. Bunun böyle olması lazım. Tek yönlü olmaz. Onun için bu tür organizasyonları sayısı artmalıdır." şeklinde konuştu.

Ondokuz Mayıs Üniversitesi Yabancı Diller Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezi (OYDEM) Müdürü Prof. Dr. Zeki Karakaya ise toplumlar arası ilişkiyi artıran sosyal projelerin faydalı sonuçlar doğurduğuna değindi.

Türkiye'nin bu organizasyonların semeresini zaman zaman gördüğünü anlatan Prof. Dr. Karakaya, "Bu tip etkinlik ve organizasyonlar, AB'ye üyelik sürecinde ülkemize önemli katkılar sağlıyor. Çok yönlü ilişki, tanışmayı ve kültürler arası diyaloğu ve işbirliğini geliştiriyor. Bu anlamda işbirliği ile yaptığımız faaliyetlerle birbirimize yaklaşmış oluyoruz. Bu ilişkilerin sonuçlarına baktığımız zaman çok sayıda batı şirketinin ülkemize yatırım yaptığını görüyoruz. O nedenle bu etkinlikler son derece yararlıdır. Biz de bu fırsatları iyi değerlendirmeli, misafirperver olan halkımız kendi kültürünü, geleneğini, dilini en iyi şekilde anlatmalıdır." ifadelerini kullandı.