Malatya Avrasya Hukuk Ve Demokrasi Derneği'nden Açıklama:
Avrasya Hukuk ve Demokrasi Derneği, "Sayın Cumhurbaşkanı'nın düzenlendiği resepsiyona alternatif bir resepsiyon düzenlemek, bu bağlamda kabul edilemez bir hareket tarzıdır" dedi.
Malatya Avrasya Hukuk ve Demokrasi Derneği tarafından konuyla ilgili olarak yapılan yazılı açıklamada, "Anayasamızın 117. maddesine göre Cumhurbaşkanı aynı zamanda TSK'nın başkomutanıdır. Bu cihetle, TSK komuta kademesinin Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül'ün Cumhuriyet Bayramı münasebetiyle Çankaya Köşkü'nde verdiği resepsiyona katılmamaları, Başkomutan'ın davetine icabet etmemeleri, en basit ifadeyle, bir disiplinsizlik örneğidir. Anayasamıza göre Cumhurbaşkanı, devletin başıdır. Başkomutan'a ve
devletin başına karşı alınan bu tavır, milli iradeye karşı alınan bir tavırdır. Anayasa'nın 80. maddesi 'TBMM üyeleri, seçildikleri bölgeyi veya kendilerini seçenleri değil, bütün Milleti temsil ederler' şeklindedir. Bütün milleti temsil eden TBMM üyelerinin seçtiği Sayın Cumhurbaşkanı'nın düzenlendiği resepsiyona alternatif bir resepsiyon düzenlemek, bu bağlamda kabul edilemez bir hareket tarzıdır. Siyasi partilerin tutumu ile TSK'nın tutumu bir olamaz. Siyasi partiler seçmene karşı sorumludur. Anayasamıza
göre TSK ise bir devlet kurumudur. Devlet kurumlarının ve devlet memurlarının siyasi faaliyet olarak algılanabilecek tavır ve davranışlar sergilemeleri hukuk sistemimizin cevaz vermediği bir durumdur. Anayasa ile güvence altına alınan temel hak ve özgürlüklere saygı tüm kişi, kuruluş ve kurumlar için bir ödev ve yasal yükümlülüktür"denildi.
devletin başına karşı alınan bu tavır, milli iradeye karşı alınan bir tavırdır. Anayasa'nın 80. maddesi 'TBMM üyeleri, seçildikleri bölgeyi veya kendilerini seçenleri değil, bütün Milleti temsil ederler' şeklindedir. Bütün milleti temsil eden TBMM üyelerinin seçtiği Sayın Cumhurbaşkanı'nın düzenlendiği resepsiyona alternatif bir resepsiyon düzenlemek, bu bağlamda kabul edilemez bir hareket tarzıdır. Siyasi partilerin tutumu ile TSK'nın tutumu bir olamaz. Siyasi partiler seçmene karşı sorumludur. Anayasamıza
göre TSK ise bir devlet kurumudur. Devlet kurumlarının ve devlet memurlarının siyasi faaliyet olarak algılanabilecek tavır ve davranışlar sergilemeleri hukuk sistemimizin cevaz vermediği bir durumdur. Anayasa ile güvence altına alınan temel hak ve özgürlüklere saygı tüm kişi, kuruluş ve kurumlar için bir ödev ve yasal yükümlülüktür"denildi.