Büro-sen Genel Başkanı Fahrettin Yokuş Yozgat'a Geldi

Türkiye Kamu-Sen Genel Teşkilatlanma Sekreteri ve Türk Büro-Sen Genel Başkanı Fahrettin Yokuş, Yozgat'a geldi.

Büro-sen Genel Başkanı Fahrettin Yokuş Yozgat'a Geldi
Türk Büro-Sen Genel Başkanı Fahrettin Yokuş, Büro-Sen Genel Merkez Yöneticilerinden Cafer Seçer, Yozgat'ta Türk Büro-Sen Şube Başkanı Hacı Turan Başkan ve Kamu-Sen'e bağlı diğer sendika temsilcileriyle bir toplantı yaparak yapılan çalışmaları değerlendirdi.
Çapanoğlu Kent Parkta düzenlene toplantıda bir açıklama yapan Türk Büro-Sen Genel Başkanı Fahrettin Yokuş, teşkilatların ve memurların problemlerini görüşmek için Yozgat'a geldiklerini belirterek, "12 Eylül'de yapılan kısmı referandumdan sonra kamu görevlilerle ilgili bazı maddeler referandumdan çıkmıştır. Referandum öncesi, özellikle toplu iş sözleşmesi ve hakem kurulu ile ilgili itirazlarımızı kamuoyu ile paylaşmıştık. Bu itirazlarımızın dikkate alınarak yasal düzenleme yapılacağı zaman kamu çalışanlarının içine sinecek bir düzenlemenin yapılmasıdır. Artık uzlaştırma kurulu kalmamış, yerine kamu görevliler hakem kurulu oluşturulmaktadır. Biz bu hakem kurulunun bağımsız kişilerden oluşmasını arzu ediyoruz. Eğer orada çoğunluk yine hükümet tarafından oluşturulursa toplu iş sözleşmesinin hiçbir anlamı olmayacaktır. Tam tersi bu hak bizi geriye götürecektir. Çünkü uzlaştırma kurulu kararı yerine gelen yüksek hakem kurulu kararı bağlayıcı olacaktır, bağlayıcı olduğu için de ne eylem yapabileceğiz, nede hukuk mücadelesi verebileceğiz. Bu konuda hükümeti samimi olmaya, orada bağımsız bir kulu oluşturmaya davet ediyoruz" dedi.
Meclis alt komisyonunda 657 sayılı devlet memurları yasasıyla ilgili bir değişiklik tasarısının bulunduğuna değinen Yokuş, "Bu tasarıda memurların haklarını geriye götüren maddeler var. Biz bunu biran önce görüşülmesini bu maddelerin kaldırılmasını istiyoruz. Daha fazla demokrasi, daha fazla insan hakları diyerek anayasa değişikliği yapıyoruz. Ama memurlar söz konusu olduğunda memurları haklarını geriye götürüyoruz. Bu tasarıda memurları cezaları ağırlaştırılıyor, memurların daha kolay işten atılabilmesinin yolları açılıyor, hatta liyakat sistemi ortadan kaldırılarak dışarıdan hiçbir memuriyet tecrübesi olmayan insanlar bürokraside üst görevlere getirilmek isteniyor. İşte bunlarında ortadan kaldırılmasını, sendikalarla uyum içerisinde tasarın hayata geçirilmesini istiyoruz" diye konuştu.
Referandumdan sonra yeni bir anayasa değişikliğinin gündeme geldiğini dile getiren Yokuş, "Anayasa değiştirilirken, bundan önceki anayasa değişikliği gibi olmamalıdır. Anayasalar toplumsal mutabakat gerektirir. Anayasa değişikliğinde konsensüs sağlanarak tüm vatandaşların içine sinecek bir anayasa tasarısı mecliste kanunlaştırılmalıdır. Toplumsal mutabakat sağlanmayan bir anayasa değişikliği yetersiz kalacak ve sürekli olarak tartışılacaktır. Türkiye Kamu-Sen olarak yapılacak geniş bir anayasa değişikliğinde anayasanın değiştirilemez maddesi olan ilk 3 maddenin asla anayasa değişikliğine gündeme gelmemesi, yine 66 maddeyi ortadan kaldıracak şekilde anayasa değişikliğini kabul etmemiz mümkün değildir. Yozgat'tan uyarıyoruz, eğer bu maddelere dokunmaya kalkarsanız bu maddeler sizi de yakar Türk Milletini de yakar, ülkenin bölmesine sebep olur ve bunun vebali altında her biriniz kalır diye uyarıyorum" dedi
15-30 Ağustos tarihleri arasında 2011 yılı kamu görevlileri ücretleriyle ilgili bir toplu görüştürme süreci yaşadıklarını, bu sürede Türkiye Kamu-Sen mutabakata varamamış konuyu uzlaştırma kuruluna götürdüklerini hatırlatan Yokuş,"Uzlaştırma kurulu talebimizi kabul etmiş, ilk altı ay için 16 lira ikinci altı ay bunun üstüne 22 lira toplam 38 Lira olmak üzere bir yıl içerisinde 324 lira zam yapmıştır memur ve memur emeklilerine. Hükümet Salı günü bizi toplantıya çağırmaktadır. Salı günü hükümetle tekrar masaya oturacağız. Uzlaştırma kurulu kararlarını bu hükümet 6 defa reddetmiştir. Bu defe kabul etsin, elbette bu rakamlar memurları ihya etmeyecek ama masada artı bir kazanç olacak, bir gelenek başlatılacak. İnşallah hükümet uzlaştırma kurulunun verdiği bu artışı kabul eder bizde Salı günü o masadan uzlaşarak imza atarak kalkmış oluruz. Aksi bir durum samimiyet testinde sınavda kaldığını gösterecektir. İnşallah hükümet bu sınavı başarıyla verir ve imza atar diye düşünüyoruz" dedi.
8 Yıla yaklaşan AK Parti iktidarı döneminde kamu çalışanlarının büyük sıkıntılar yaşadığının altını çizen Yoku, "Kamu çalışanları bizden olan olmayan diye ayrıma tutulmuş ve siyasetin göbeğine çekilmiş, siyasallaştırılmış yandaşlığa zorlanmıştır. 2002 Yılında ilk sendika yasaları yürürlüğe girdiği zaman hiçbir yetkisi olmayan bir konfederasyon siyasi iktidarın desteğiyle, beslemesiyle bugün Türkiye'deki en büyük konfederasyon haline gelmiştir. Daha fazla demokrasi, daha fazla insan hakları diye yola çıktığımız bu süreçte baskıcı anlayıştan vazgeçilmelidir. Şuanda referandum sonrasıyla birlikte ülkemizde maalesef yine medya kanalıyla korkunç bir kampanya yürütülmektedir. Artık terörist başı, terör örgütü üyeleri başköşeye oturtulmuş, Türkiye Cumhuriyeti Devletini yönetenler ne acıdır ki, teröre teslim olmuş görüntü sergilemektedir. Her gün televizyonlarda gördüğümüz tablo bizi üzüyor, utandırıyor, yarınlar için endişeye düşürüyor. Bunun sebebi şudur, artık topluma şöyle bir kanaat sergilemeye çalışıyorlar. "Eğer Türkiye'de kan dökülmeyecekse, dökülmesini istemiyorsanız. İmralı canisi ile el sıkışacaksınız. İmralı canisinin taleplerini dikkate alacaksınız. İmrali canisi olmadan kan dökülmesinin önüne geçemezsiniz deniliyor" Ne zamandan beri Türkiye Cumhuriyeti Devletini yönetenler teröre teslim oldular. Ne zamandan beri üçbuçuk çapulcuya Türk milleti teslim oldu. Bu utanç tablosundan biran önce kurtulmalıdır. Utanmadan kamuoyunu önünde özerklik isteyen, iki dilli, iki dinli, bölünmüş devlet yapısına doğru götürülmek istenen Türkiye Cumhuriyeti'nin bu görüntüsü bizi kaygılandırmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu güne kadar nasıl, bağımsız, tek devlet, tek bayrak, tek din üzerine kurulmuş ve bu kuruluşunu bugüne kadar sürdürmüşse bugünden sonra da sürdürecektir. Bu ülke asla bölünmeyecek, eyaletler şekline gelmeyecek. Bu gün gaflet ve dalalet içerisinde olan iktidar sahiplerine Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşayan vatandaşlarımız sizin bu tavrınızı kabul etmemektedir. Bu tavrınızdan endişe duymaktadır. Kendinize geliniz diyoruz. AB'nin, ABD'nin dayatmalarıyla terör örgütüne diz çökmüş olmanız bizi üzmektedir. Bu tavrınızı tarih asla affetmeyecektir" şeklinde konuştu.