Dünyada 1 Milyar İnsan Aç
Denizli Veteriner Hekimler Odası Başkanı Mehmet Ali Uzakgider, dünyada yeterli ve dengeli beslenemeyen insan sayısının 1 milyara yükseldiğini söyledi.
16 Ekim Dünya Gıda Günü nedeniyle yazılı bir açıklama yapan Denizli Veteriner Hekimler Odası Başkanı Mehmet Ali Uzakgider, açlığın en önemli sorunlardan biri olduğunu belirterek, "Gıda güvencesi, insanların sağlıklı ve aktif bir yaşam sürdürebilmeleri için beslenme ihtiyacını karşılayacak yeterli, güvenli ve besleyici gıdaya her zaman ulaşabilmesidir. Tüm dünyada insanların yaşamak, fiziksel ve zihinsel gelişimlerini sağlamak için yeterli gıdaya ulaşmaları ve bu gıdaların sağlık yönünden güvenli olması, devredilemez ve ertelenemez temel hak olarak görülmektedir. Bununla birlikte dünyanın birçok yerinde, büyük bölümü kırsal alanlarda olmak üzere insanların günlük diyetlerinde yeterli miktar ve kalitede gıda bulunmaması veya sürekliliğinin sağlanamaması gerçeği insanlığı açlık sorunu ile karşı karşıya bırakmaktadır. Bir toplumun fertleri aç ise toplumda açtır, bir toplumun fertleri sağlıksız ise toplumda sağlıksızdır. Dolayısıyla bu durum, sağlıksız, yetersiz ve dengesiz beslenmenin yol açtığı, ölüm, hastalıklar ve diğer kayıplar yanında bireyleri ve toplumları biyolojik geri kalmışlığa götüren zorunlu bir süreç olarak karşımıza çıkmaktadır" sözlerine yer verdi.
10.9 MİLYON ÇOCUK 5 YAŞINA ULAŞMADAN ÖLÜYOR
Açıklamasında dünya nüfusuna 2009 yılında tahmini olarak 105 milyon kişinin daha eklenmesiyle, yeterli ve dengeli beslenemeyen insan sayısının 1 milyara yükseldiğini kaydeden Uzakgider, bu durum tüm dünya nüfusunun altıda birinin açlık sorunu ile yüz yüze olduğu anlamına geldiğini kaydetti. Uzakgider açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Açlığın, yetersiz ve dengesiz beslenmelerin neden olduğu ölümler, zihinsel ve fiziksel bozukluklar ulusal ve uluslar arası düzeyde trajik boyutlara ulaşmıştır. Açlık ve yetersiz beslenmeden kaynaklanan ölümler dikkate alındığında rakamın, AIDS, sıtma, tüberküloz ve diğer hastalıklardan daha fazla olduğu görülmektedir. Yetersiz beslenme ve açlıkla ilgili hastalıklar sonucu gerçekleşen ölümlerin diğer sebeplerle kıyaslandığında yüzde 60 civarında olduğu belirtilmektedir. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde 10.9 milyon çocuk 5 yaşına ulaşmadan hayatını kaybetmektedir. Dünya kaynaklarını doyumsuz bir şekilde tüketen belli zümreler aşırı beslenmeden dolayı sağlık problemleriyle uğraşırken, açlığın ve yetersiz beslenmenin pençesinde kıvranan 1 milyardan fazla insan açlıktan ölmezlerse bile yetersiz ve kirli su nedeni ile ölüm tehdidi altında yaşamaktadırlar. Dünya Sağlık Örgütü'ne ( WHO ) göre üçüncü dünya ülkelerinde görülen hastalıkların büyük bölümünü su kaynaklı hastalıklar oluşturmaktadır."
YOKSULLUK AÇLIĞIN EN ÖNEMLİ NEDENİ
Dünya nüfusunun göz önüne alındığında tarım üretiminin arttırılması gerektiğini dile getiren Uzakgider, açıklamasında yoksulluğun açlığın en önemli nedeni olarak görüldüğünü, yoksulluğa bağlı olarak insanların yeterli gıdayı üretemeyip, satın alamadığını kaydetti. Yaşanan doğal afetler, mali krizler, savaşlar ve politik sorunlar nedeniyle artan gıda fiyatları da bu durumu olumsuz etkilediğini kaydeden Mehmet Ali Uzakgider açıklamasında, "Ülkemiz nüfusunun yarısının yoksulluk sınırı altında, 1 milyondan fazla yurttaşımızın da açlık sınırı altında yaşadığı göz önüne alınırsa, açlık ve yetersiz beslenmeyi ulus olarak ne kadar derinden yaşadığımız ortaya çıkacaktır. Ayrıca bir toplumun gelişmişlik seviyesi fertlerinin tükettiği hayvansal gıdaların miktarı ile doğru orantılıdır. Ülkemizde tüketilen et, balık, süt, yumurta gibi değerli protein kaynakları miktarının gelişmiş ülke verileri ile karşılaştırıldığında çok geride olduğu görülecektir. Ülkemiz geniş coğrafyası, iklim özellikleri ve üç tarafındaki denizleri ile hayvansal üretim açısından önemli bir potansiyele sahip olmasına rağmen yanlış uygulanan tarım politikaları nedeniyle hayvansal üretimini geliştirememiştir. Bunun sonucu insanlarımız dengeli beslenme için gerekli düzeyde hayvansal proteine ulaşamamaktadır" sözlerine yer verdi.
10.9 MİLYON ÇOCUK 5 YAŞINA ULAŞMADAN ÖLÜYOR
Açıklamasında dünya nüfusuna 2009 yılında tahmini olarak 105 milyon kişinin daha eklenmesiyle, yeterli ve dengeli beslenemeyen insan sayısının 1 milyara yükseldiğini kaydeden Uzakgider, bu durum tüm dünya nüfusunun altıda birinin açlık sorunu ile yüz yüze olduğu anlamına geldiğini kaydetti. Uzakgider açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Açlığın, yetersiz ve dengesiz beslenmelerin neden olduğu ölümler, zihinsel ve fiziksel bozukluklar ulusal ve uluslar arası düzeyde trajik boyutlara ulaşmıştır. Açlık ve yetersiz beslenmeden kaynaklanan ölümler dikkate alındığında rakamın, AIDS, sıtma, tüberküloz ve diğer hastalıklardan daha fazla olduğu görülmektedir. Yetersiz beslenme ve açlıkla ilgili hastalıklar sonucu gerçekleşen ölümlerin diğer sebeplerle kıyaslandığında yüzde 60 civarında olduğu belirtilmektedir. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde 10.9 milyon çocuk 5 yaşına ulaşmadan hayatını kaybetmektedir. Dünya kaynaklarını doyumsuz bir şekilde tüketen belli zümreler aşırı beslenmeden dolayı sağlık problemleriyle uğraşırken, açlığın ve yetersiz beslenmenin pençesinde kıvranan 1 milyardan fazla insan açlıktan ölmezlerse bile yetersiz ve kirli su nedeni ile ölüm tehdidi altında yaşamaktadırlar. Dünya Sağlık Örgütü'ne ( WHO ) göre üçüncü dünya ülkelerinde görülen hastalıkların büyük bölümünü su kaynaklı hastalıklar oluşturmaktadır."
YOKSULLUK AÇLIĞIN EN ÖNEMLİ NEDENİ
Dünya nüfusunun göz önüne alındığında tarım üretiminin arttırılması gerektiğini dile getiren Uzakgider, açıklamasında yoksulluğun açlığın en önemli nedeni olarak görüldüğünü, yoksulluğa bağlı olarak insanların yeterli gıdayı üretemeyip, satın alamadığını kaydetti. Yaşanan doğal afetler, mali krizler, savaşlar ve politik sorunlar nedeniyle artan gıda fiyatları da bu durumu olumsuz etkilediğini kaydeden Mehmet Ali Uzakgider açıklamasında, "Ülkemiz nüfusunun yarısının yoksulluk sınırı altında, 1 milyondan fazla yurttaşımızın da açlık sınırı altında yaşadığı göz önüne alınırsa, açlık ve yetersiz beslenmeyi ulus olarak ne kadar derinden yaşadığımız ortaya çıkacaktır. Ayrıca bir toplumun gelişmişlik seviyesi fertlerinin tükettiği hayvansal gıdaların miktarı ile doğru orantılıdır. Ülkemizde tüketilen et, balık, süt, yumurta gibi değerli protein kaynakları miktarının gelişmiş ülke verileri ile karşılaştırıldığında çok geride olduğu görülecektir. Ülkemiz geniş coğrafyası, iklim özellikleri ve üç tarafındaki denizleri ile hayvansal üretim açısından önemli bir potansiyele sahip olmasına rağmen yanlış uygulanan tarım politikaları nedeniyle hayvansal üretimini geliştirememiştir. Bunun sonucu insanlarımız dengeli beslenme için gerekli düzeyde hayvansal proteine ulaşamamaktadır" sözlerine yer verdi.