Seremar, muhtemel afetlerde yapılması gerekenleri tartıştı

Hatay'ın merkez ilçesi Antakya'da, 'Antakya-Kahramanmaraş Bölgesinde Deprem Tehlikesine Hazırlık, Hasar Görebilirlik ve Zarar Azaltma Mastır Planı Haz

Hatay'ın merkez ilçesi Antakya'da, 'Antakya-Kahramanmaraş Bölgesinde Deprem Tehlikesine Hazırlık, Hasar Görebilirlik ve Zarar Azaltma Mastır Planı Hazırlanması (Seremar) Çalıştayı'nda muhtemel afetlerde yapılması gerekenler ele alındı.

Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi (MKÜ), Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) ve Almanya Bauhaus Universiat-Werimar'daki Deprem Hasarlarını Araştırma Merkezi (EDAC)'nin işbirliği ile 2005 yılının Nisan ayında başlatılan ve tamamlanma aşamasına gelen Uluslararası Seremar Projesi Çalıştayı Antakya Belediyesi Meclis Salonu'nda yapıldı. Kısa adı 'Seremar' olan projenin anlam ifade eden adımına geldiklerini belirten Prof. Dr. Polat Gülkan, gerçekleşen çalıştay doğrultusunda Hataylıların ve Hatay'da karar verme durumunda olan sorumlu mercilerin verileri sunma fırsatı bulacaklarını söyledi. Meydana gelebilecek her türlü depreme karşı önceden tedbir alınması gerektiğine işaret eden Prof. Dr. Gülkan, olabilecek bir doğal afet sırasında ortaya çıkabilecek sorunların, bu sorunların fiziksel boyutlarını bilmeden çözülemeyeceğini belirtti.

Hatay'da bilimsel alandaki çalışmalara her zaman destek verdiklerini anlatan Mustafa Kemal Üniversitesi Rektörü M. Şerefettin Canda da tarihi, kültürü ve ekonomisiyle zengin olan Hatay'ın muhtemel bir depremin hasarlarından kurtulmasının bu tür çalışmalarla sağlanacağını söyledi.

Hatay'ın ve Türkiye'nin deprem kuşakları üzerinde olduğuna dikkat çeken Hatay Valisi Mehmet Celalettin Lekesiz, depremler konusunda hem yöneticilerin, hem de vatandaşların iyi bir şekilde bilgilendirilmesi gerektiğini ifade etti. Bu tür çalışmaların paylaşılabilir bir ortama taşınmasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Lekesiz, "İlimizin tamamı birinci derece deprem kuşağı üzerindedir. 1999 yılında 17 Ağustos depremini yaşadık. Bundan sonra hem yöneticiler hem de tüm toplum depremle ilgili konularda belli bir bilinç düzeyine ulaştı ve mevzuatlarda da muhtelif değişiklikler yapıldı. Deprem gelmeden önce yapılması gerekenleri hepimizin yerine getirmesi lazım ki deprem sırasında hep beraber rahat uyuyabilelim. Çok önemli olan bu çalışmaya sadece 2005 yılından bu yana yapılan beş yıllık bir çalışma olarak bakmamalıyız. Yerli ve yabancı değerli öğretim üyelerimizin hepsi alanlarında yirmi, otuz ya da kırk yıllık çalışma yapmışlar. Bu çalışmalar neticesinde ortaya konulacak bilimsel verilerle, ilimizin geleceğine dair çok önemli çıktıların elde edileceğine inanıyorum." diye konuştu.