ABD Türkiye'ye söz geçiremiyor

İsrail basınından ilginç yorum... ABD, Türkiye'ye Ortadoğu'da sözünü geçiremiyor...

Türkiye ve İsrail arasındaki gerginlik bu iki ülkeden sonra en çok ABD’yi ilgilendiriyor. Hem Tel Aviv’e hem de Ankara’ya Ortadoğu’da vazgeçilmez birer müttefik gözüyle bakan Washington, durumu düzeltmek için pek bir şey yapabilmiş değil.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, aralık ayının başlarında Washington’ı ziyaret ettiğinde, ABD Başkanı Barack Obama’nın altını en kalın çizdiği mesajlardan biri Türkiye’nin İsrail’le ilişkilerini düzeltmesi gerektiğiydi.

İsrail’in sağ görüşleriyle bilinen Jerusalem Post gazetesinin Washington muhabiri Hilary Leila Krieger’ın kaleme aldığı yorumda, Ankara-Tel Aviv ilişkilerinin hiç olmadığı kadar kötü olduğu bu dönemde Türkiye’nin Beyaz Saray’ın çağrılarına cevap verme yönünde en ufak bir işaret göstermediği belirtildi.

Türkiye ilişkilerini yakından takip eden bir Washington kaynağı, Ak Parti’nin başlangıçta Barack Obama’nın sözde “Ermeni soykırımı”nı tanıyacağı ve Türkiye’ye zarar verecek benzer kararlar alacağı yönünde endişeli olduğunu ifade ederken, bugün böyle bir durumun söz konusu olmadığını belirtti.

Obama’nın başkanlık döneminin ilk resmi uluslararası konuşmalarından birini Ankara’da yapması ABD’nin Türkiye’ye, Türkiye’nin ABD’ye duyduğundan daha fazla ihtiyaç duyduğu görüşünün yaygınlaşmasına neden oldu.

YAPTIRIM GÜCÜ DÜŞÜK

Adı açıklanmayan kaynağın Krieger’a, “ABD Türkiye üzerindeki yaptırım gücü bugün eskiye göre çok daha düşük” dediğinin altı çizilen yorumda bu durumun sadece İsrail değil, örneğin İran gibi konularda da geçerli olduğu ifade edildi.

ABD, Türkiye’nin İsrail-Suriye dolaylı görüşmelerinde arabulucu rolüne geri dönmesi dönmesini sağlamayı ve dolayısıyla Türkiye’ye İsrail’le ilişkilerini düzeltmesi için bir “sebep” vermeyi planlıyordu. Ancak yorumda Türkiye’ye artık güvenmeyen İsrail tarafının bu fikre yeterince ilgi göstermediği hatırlatıldı. Öte yandan Ankara’nın da “bölgedeki tavrını yeniden değerlendirmesi” nedeniyle bu çözüm önerisi de bir işe yaramadı.

Yorumda görüşlerine yer verilen uluslararası ilişkiler profesörü Bülent Aras, “ABD Türkiye’ye nasıl bir baskı uygulayacak? Türkiye ABD’yi ilgilendiren bütün meselelerde doğru tarafta. Obama yönetimi de iki ülke arasındaki ilişkiyi ‘model ortaklık’ olarak tanımlıyor” dedi.

Aras, bu dönemin Türkiye-İsrail ilişkiler açısından altın bir çağ olduğunu ifade ederek ABD’nin baskısını hak eden tek ülkenin İsrail olduğunu savundu.

CEVAP WASHINGTON DEĞİL

İsrail’in Ankara eski Büyükelçisi Alon Liel ise ABD’nin iki tarafa da baskı uygulamaması gerektiğini savundu. “Aradığımız cevabın Washington’dan geleceği ve kurtulacağımız fikri yanlıştır” diyen Liel, iki ülkenin ilişkilerini kendi arasında çözmesi gerektiğini belirti ve ekledi: “Ben ABD’nin Ortadoğu meselelerinde Türkiye üzerinde bir yaptırımı olduğuna inanmıyorum.”

Diğer yandan, gazetede ABD’deki Yahudi gruplarının da Tel Aviv-Ankara gerginliğinden etkilendiği belirtildi. Yorumda geçmişte Türkiye yanlısı bir tutum sergileyen ve hatta zaman zaman Kongre’de Türkiye adına lobi faaliyetleri sürdüren Yahudi gruplarının gerginlikten yana rahatsız olduğu vurgulandı.

YAHUDİ LOBİSİ RAHATSIZ

Örneğin Kongre’nin 1915 Ermeni olaylarını “soykırım” olarak tanımamasında Yahudi lobisinin rolünün büyük olduğu hatırlatılan makalede cemaat önderlerinden birinin “Elbette ki Türkiye’yi ilgilendiren siyasi meseleler gündeme geldiğinde, Türkiye’nin İsrail düşmanlığının doğal olarak bazı sonuçları olacaktır” sözlerine yer verildi.

Kongre’ye yakın bir kaynak da “Türkiye şu an için ciddi bir korku yaratmıyor. Önemli bir tavır değişikliği ben duymadım. Ancak bu işler kötüye gittiğinde kişilerin durumu yeniden değerlendirmeyeceği anlamına da gelmemelidir” dedi.

Makalede ABD Dışişleri Bakanlığı yetkililerinin konunun hassasiyetinden dolayı açıklama yapmadıkları belirtildi.