Emekli kimi isterse o iktidar olur
Kılıçdaroğlu: Emekli kimi isterse onu iktidar yapar CHP İstanbul Milletvekili ve Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, seçimlerde emeklilerin kendilerine yapılan haksızlığın hesabını soracağını düşündüğünü ancak bunda yanıldığını belirterek 'Türkiye'de 9 milyon emekli var, emekli kimi isterse onu iktidar yapar.
Emeklinin oylarını aldın mı başka kimseden oy istemene gerek yoktur. Sizlere yapılan bu haksızlığın karşılığını mutlaka vereceğinizden artık şüphem yoktur" dedi.
HAKSIZLIĞIN HESABINI SORUN
Artvin'e gelen CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Ahmet Hamdi Tanpınar Kültür Merkezi'nde partisi tarafından düzenlenen "Yoksulluk ve Yolsuzluk Sarmalında Türkiye" konulu panele katıldı. Kılıçdaroğlu, emeklilere sitem ederek şöyle konuştu: "AKP size yüzde 6 zam verdi, çok vermiş değil mi herşeye yüzde 50 size yüzde 6. Bu şartlarda seçimlerde emeklilerin bu haksızlığın hesabını soracağını düşünüyordum ama olmadı yapmadınız. Türkiye'de 9 milyon emekli var emekli kimi isterse onu iktidar yapar, emeklinin oylarını aldın mı başka kimseden oy istemene de gerek yoktur. Sizlere yapılan bu haksızlığın karşılığını mutlaka vereceğinizden artık şüphem yoktur."
Türkiye'de yolsuzluklardan yakınıldığını fakat yolsuzluklardan şikayet etmenin gereğinin yerine getirilmediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti: "Birileri bu ülkeyi soyarken hiç acaba 'yine onlar başımızda kalsın' diye gidip sandıkta onlara oy veriyor muyuz? İşte Türkiye'nin temel sorunu bu. Bu sorunu önce aşmak zorundayız. Bu sorun nasıl aşılır. Bu sorunu aşmanın yolu aklımızı, beynimizi kullanmaktır. Aklımızı birilerine kiraya vermek değildir."
Türkiye'de yurttaşların ödediği vergilerin nereye gittiğini sorduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bu soruyu sorduğumuz an artık Türkiye Cumhuriyeti'nde iktidarda haramiler yoktur demektir. Haramileri yıktığımız zaman bu ülkeye demokrasi geliyor demektir. Neden bu ülkeyi haramiler yönetiyor? Bizim ödediğimiz vergileri çalıyorlar, ceplerini dolduruyorlar.
Onun adına neden yolsuzluk diyoruz? Yolsuzluğun olmadığı bir ülkede acaba ne olur? Adalet mi olur, demokrasi mi gelir, insan hakları mı gelir, özgürlükler mi gelir, insanlar daha mı rahat konuşur? Bunlar olur yolsuzluğun olmadığı ülkelerde. Yolsuzluğun olduğu ülkelerde, bizim dinimize göre derler ya 'kul hakkı yemeyeceksin' diye. Hem dindar geçinip hem kul hakkı yiyenler bir sınıf olarak belirlenir. O sınıf işte iktidardadır. Bunu unutmayın.''
Kılıçdaroğlu, Türkiye'deki politikacının hesap vermekten çekindiğini ileri sürerek şunları söyledi: ''Hesap vermekten korkuyorlar. Oysa çağdaş bir ülkede hesap vermek bir politikacı için onurlu bir görevdir. Oturacak yurttaşına hesabını verecek. Hesap vereceksiniz ki yurttaşta siyaset kurumu güven tazelemiş olacak. Yolsuzluklar her dönemde var mıydı, vardı. Mustafa Kemal'in döneminde de oldu. 4 yolsuzluk davası oldu. 4'ünü de Yüce Divan'a gönderdiler ve 4'ünü de mahkum ettiler. Asla yolsuzluk yapana göz
yummadılar."
TEK PARTİ DEVLETİ GİBİ
Kan değişimi olması, siyasal partilerin gençleşmesi ve yeni güçlerin gelmesi gerektiğine vurgu yapan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: "Türkiye'de toplumun yüzde 50'den fazlası gençtir. Siyasete gençlerin ve kadınların daha fazla yer bulmasına imkan sağlayacak çalışmalar yapmamız lazım. Gençleşen, yenilenen partiler güçlenir. Bunu yapacağız, yapmak zorundayız. Bunu yaptığımız zaman geniş kitleleri heyecanlandırabiliriz. Gençlik dinamizmini kullanabiliriz. Bunu yapmak zorundayız. AK Parti diyor ki 'Ben iktidara geldim hiçbir güç beni indiremez. Beni indirecek olan bütün güçleri sindireceğim. 'Hiçbir gücü önümde tutmayacağım' diyor. Ve biz buna demokrasi diyoruz.
Çiftçi şikayet ediyor, Başbakan'dan fırça yiyor. Memur şikayet ediyor Başbakan'dan fırça yiyor. Köşe yazarı yazı yazıyor Başbakan'dan fırça yiyor. Türkiye'de var olan demokrasi AK Parti demokrasisidir. Tek parti devletinden AK Parti'nin bir farkı yoktur. Bana söyler misiniz bu ülkede valiler kimin valisidir. Devletin değil AK Parti'nin valisidir.''
Konuşmasının ardından Kılıçdaroğlu'na Artvin'i tanıtan hediye paketi verildi. Kılıçdaroğlu, daha sonra vatandaşlarla sohbet etti fotoğraf çektirdi.
HAKSIZLIĞIN HESABINI SORUN
Artvin'e gelen CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Ahmet Hamdi Tanpınar Kültür Merkezi'nde partisi tarafından düzenlenen "Yoksulluk ve Yolsuzluk Sarmalında Türkiye" konulu panele katıldı. Kılıçdaroğlu, emeklilere sitem ederek şöyle konuştu: "AKP size yüzde 6 zam verdi, çok vermiş değil mi herşeye yüzde 50 size yüzde 6. Bu şartlarda seçimlerde emeklilerin bu haksızlığın hesabını soracağını düşünüyordum ama olmadı yapmadınız. Türkiye'de 9 milyon emekli var emekli kimi isterse onu iktidar yapar, emeklinin oylarını aldın mı başka kimseden oy istemene de gerek yoktur. Sizlere yapılan bu haksızlığın karşılığını mutlaka vereceğinizden artık şüphem yoktur."
Türkiye'de yolsuzluklardan yakınıldığını fakat yolsuzluklardan şikayet etmenin gereğinin yerine getirilmediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti: "Birileri bu ülkeyi soyarken hiç acaba 'yine onlar başımızda kalsın' diye gidip sandıkta onlara oy veriyor muyuz? İşte Türkiye'nin temel sorunu bu. Bu sorunu önce aşmak zorundayız. Bu sorun nasıl aşılır. Bu sorunu aşmanın yolu aklımızı, beynimizi kullanmaktır. Aklımızı birilerine kiraya vermek değildir."
Türkiye'de yurttaşların ödediği vergilerin nereye gittiğini sorduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bu soruyu sorduğumuz an artık Türkiye Cumhuriyeti'nde iktidarda haramiler yoktur demektir. Haramileri yıktığımız zaman bu ülkeye demokrasi geliyor demektir. Neden bu ülkeyi haramiler yönetiyor? Bizim ödediğimiz vergileri çalıyorlar, ceplerini dolduruyorlar.
Onun adına neden yolsuzluk diyoruz? Yolsuzluğun olmadığı bir ülkede acaba ne olur? Adalet mi olur, demokrasi mi gelir, insan hakları mı gelir, özgürlükler mi gelir, insanlar daha mı rahat konuşur? Bunlar olur yolsuzluğun olmadığı ülkelerde. Yolsuzluğun olduğu ülkelerde, bizim dinimize göre derler ya 'kul hakkı yemeyeceksin' diye. Hem dindar geçinip hem kul hakkı yiyenler bir sınıf olarak belirlenir. O sınıf işte iktidardadır. Bunu unutmayın.''
Kılıçdaroğlu, Türkiye'deki politikacının hesap vermekten çekindiğini ileri sürerek şunları söyledi: ''Hesap vermekten korkuyorlar. Oysa çağdaş bir ülkede hesap vermek bir politikacı için onurlu bir görevdir. Oturacak yurttaşına hesabını verecek. Hesap vereceksiniz ki yurttaşta siyaset kurumu güven tazelemiş olacak. Yolsuzluklar her dönemde var mıydı, vardı. Mustafa Kemal'in döneminde de oldu. 4 yolsuzluk davası oldu. 4'ünü de Yüce Divan'a gönderdiler ve 4'ünü de mahkum ettiler. Asla yolsuzluk yapana göz
yummadılar."
TEK PARTİ DEVLETİ GİBİ
Kan değişimi olması, siyasal partilerin gençleşmesi ve yeni güçlerin gelmesi gerektiğine vurgu yapan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: "Türkiye'de toplumun yüzde 50'den fazlası gençtir. Siyasete gençlerin ve kadınların daha fazla yer bulmasına imkan sağlayacak çalışmalar yapmamız lazım. Gençleşen, yenilenen partiler güçlenir. Bunu yapacağız, yapmak zorundayız. Bunu yaptığımız zaman geniş kitleleri heyecanlandırabiliriz. Gençlik dinamizmini kullanabiliriz. Bunu yapmak zorundayız. AK Parti diyor ki 'Ben iktidara geldim hiçbir güç beni indiremez. Beni indirecek olan bütün güçleri sindireceğim. 'Hiçbir gücü önümde tutmayacağım' diyor. Ve biz buna demokrasi diyoruz.
Çiftçi şikayet ediyor, Başbakan'dan fırça yiyor. Memur şikayet ediyor Başbakan'dan fırça yiyor. Köşe yazarı yazı yazıyor Başbakan'dan fırça yiyor. Türkiye'de var olan demokrasi AK Parti demokrasisidir. Tek parti devletinden AK Parti'nin bir farkı yoktur. Bana söyler misiniz bu ülkede valiler kimin valisidir. Devletin değil AK Parti'nin valisidir.''
Konuşmasının ardından Kılıçdaroğlu'na Artvin'i tanıtan hediye paketi verildi. Kılıçdaroğlu, daha sonra vatandaşlarla sohbet etti fotoğraf çektirdi.