Polisler AK Partili vekilden şikayetçi oldular
Trafik polisleri kendilerine küfür ve hakaret edildiğini öne sürerek AK Parti Elazığ Milletvekili Feyzi İşbaşaran'dan şikayetçi oldu.
Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü görevlileri, Karum İş Merkezi önünde Pazar günü saat 03.30 sıralarında uygulama yaparken Milletvekili İşbaşaran’ın otomobilini çevirdi. Şoförünün kullandığı araçta İşbaşaran’ın polislere, milletvekili olduğunu belirterek itiraz ettiği iddia edildi.
"EŞKİYA MISINIZ?" DİYE BAĞIRDI
"Eşkiya mısınız, niçin yolu mu kesiyorsunuz?" dediği öne sürülen İşbaşaran’a polislerin, "Biz görevimizi yapıyoruz" dediği, bunun üzerine Feyzi İşbaşaran’ın da "Siz benim kim olduğumu biliyor musunuz? Emniyet Müdürünüz gelsin, Valiniz gelsin" dediği ileri sürüldü.
Polislerin ısrarı üzerine adı açıklanmayan sürücüye alkol kontrolü yapıldığı, sürücünün alkolsüz olduğu belirtildi.
Milletvekili İşbaşaran’ın polislere hakaret ve küfür ettiği, daha sonra telefonla aradığı Ankara Emniyet Müdürlüğü'ndeki görevlilere tehdit dolu hakaretler savurduğu iddia edildi.
Olayın ardından Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü görevlileri, Esat Polis Merkezi'ne giderek İşbaşaran’dan şikayetçi oldu. Konu nöbetçi savcıya bildirilirken, karakolda olaya tanık olan 4 vatandaşın da bilgisine başvuruldu.
"POLİSLER, ARABAMIN LASTİĞİNİ YARDI"
Konuyla ilgili soruları yanıtlayan İşbaşaran, olayın nasıl geliştiğini şöyle anlattı; "Evlenme yıldönümümüzdü. Eşim, baldızım ve kızımla yemekten dönüyorduk. Arabayı şoför Oktay Bulut kullanıyordu. Polisler, arabayı durdurdu, ehliyet ve ruhsat istedi. Şoför, polislere evrakları verdi. Alkol kontrolü yaptılar, kontrolde bir şey çıkmadı.
Aracın ön tarafında ’milletvekili araç kartı’ duruyordu. Ben, ’Bakın, çok tuttunuz, arkada arabalar birikti’ dedim. Arkada bekleyen arabalar da kornaya basıyordu. ’Bu milletvekili aracı, kontrolü yaptıysanız, bırakın gidelim’ dedim. Polisler, ’nereden bilelim senin milletvekili olduğunu, kimliğini göster’ dediler. Ben de kimliğimi çıkardım, gösterdim. Polise, ’O zaman sen de kimliğini çıkar’ dedim. Polis, ’Benim elbisem yetmiyor mu?’ deyince, ben de ’Her resmi kıyafeti olan polis mi?’ diye sordum. ’Sen kimliğimi sordun, ben gösterdim, sen de göstermek zorundasın’ dedim. Bunun üzerine polis, ’ben kimliğini göstermem’ dedi. Olay böyle gelişmiştir. Dediğim gibi, yanımda eşim, baldızım ve kızım vardı. Benimle tartışan komiserin adı, gece amiri Kadir Işık’tır. Yaka numarası da '254' Ben orada beklerken arabamın lastiğini de patlattılar. Orada 15-20 polis vardı, hangisinin yaptığını bilemiyorum. Ama polisler tarafından yapıldığı kesin. Şoför, 20 metre gitmeden, ’efendim lastiği yarmışlar’ dedi. Şoför orada lastiği değiştirmek zorunda kaldı."
"EŞKİYA MISINIZ?" DİYE BAĞIRDI
"Eşkiya mısınız, niçin yolu mu kesiyorsunuz?" dediği öne sürülen İşbaşaran’a polislerin, "Biz görevimizi yapıyoruz" dediği, bunun üzerine Feyzi İşbaşaran’ın da "Siz benim kim olduğumu biliyor musunuz? Emniyet Müdürünüz gelsin, Valiniz gelsin" dediği ileri sürüldü.
Polislerin ısrarı üzerine adı açıklanmayan sürücüye alkol kontrolü yapıldığı, sürücünün alkolsüz olduğu belirtildi.
Milletvekili İşbaşaran’ın polislere hakaret ve küfür ettiği, daha sonra telefonla aradığı Ankara Emniyet Müdürlüğü'ndeki görevlilere tehdit dolu hakaretler savurduğu iddia edildi.
Olayın ardından Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü görevlileri, Esat Polis Merkezi'ne giderek İşbaşaran’dan şikayetçi oldu. Konu nöbetçi savcıya bildirilirken, karakolda olaya tanık olan 4 vatandaşın da bilgisine başvuruldu.
"POLİSLER, ARABAMIN LASTİĞİNİ YARDI"
Konuyla ilgili soruları yanıtlayan İşbaşaran, olayın nasıl geliştiğini şöyle anlattı; "Evlenme yıldönümümüzdü. Eşim, baldızım ve kızımla yemekten dönüyorduk. Arabayı şoför Oktay Bulut kullanıyordu. Polisler, arabayı durdurdu, ehliyet ve ruhsat istedi. Şoför, polislere evrakları verdi. Alkol kontrolü yaptılar, kontrolde bir şey çıkmadı.
Aracın ön tarafında ’milletvekili araç kartı’ duruyordu. Ben, ’Bakın, çok tuttunuz, arkada arabalar birikti’ dedim. Arkada bekleyen arabalar da kornaya basıyordu. ’Bu milletvekili aracı, kontrolü yaptıysanız, bırakın gidelim’ dedim. Polisler, ’nereden bilelim senin milletvekili olduğunu, kimliğini göster’ dediler. Ben de kimliğimi çıkardım, gösterdim. Polise, ’O zaman sen de kimliğini çıkar’ dedim. Polis, ’Benim elbisem yetmiyor mu?’ deyince, ben de ’Her resmi kıyafeti olan polis mi?’ diye sordum. ’Sen kimliğimi sordun, ben gösterdim, sen de göstermek zorundasın’ dedim. Bunun üzerine polis, ’ben kimliğini göstermem’ dedi. Olay böyle gelişmiştir. Dediğim gibi, yanımda eşim, baldızım ve kızım vardı. Benimle tartışan komiserin adı, gece amiri Kadir Işık’tır. Yaka numarası da '254' Ben orada beklerken arabamın lastiğini de patlattılar. Orada 15-20 polis vardı, hangisinin yaptığını bilemiyorum. Ama polisler tarafından yapıldığı kesin. Şoför, 20 metre gitmeden, ’efendim lastiği yarmışlar’ dedi. Şoför orada lastiği değiştirmek zorunda kaldı."