Bahçeli TBMM'de grup toplantısında konuştu

MHP Genel Başkanı Devlet bahçeli partisinin grup toplantısında konuştu

MHP lideri Devlet Bahçeli konuşmasında şunları söyledi;

Şehitlikteki Türk bayrakalrının kaldırılması Anadolu Türklerini derinden üzmüştür...

Buradan Azarbaycanlı kardeşlerime sesleniyorum.. Hükümetin Ermenistanla yakınlaşması bizleri üzdüğü gibi sizleri de üzmüş olabilir...

Türkiye AK Parti'den ibaret değildir. Bugün varlar yarın yoklar...

Türk milleti Azerbaycan halkının yanındadır.

O Ay yıldızları şehitliğie diken AKP zihniyeti değildir..

Başta Sayın Cumhurbaşkanı Aliyev olmak üzere tüm Azerbaycanlı kardeşlerimizde bu vahim hatayı telafi etmelerini talep ediyorum...

Türklüğün tam bir dayanışma ile hareket etmesi MHP'nin iktidarı iee çözülecektir...

AKP'nin ilkesiz kadroları bugün belki vardır, ama yarın olmayacaktır

Merhum Başbuğ'umuz diyorki burası Türkiye'dir bu kutsal vatanın adı, köyümüz kentimiz ne olursa olsun Türkiye'dir. Türkiye'de yaşayan herkesin adı, ailesi, sülalesi, ne olursa olsun müşterek adı Türk'dür!

Millet varlığına kast eden PKK terörü ile mücadele yıllardır büyük bir kararlılıkla sürdürülmüştür. Bu uğurda bir çok askerimiz ve vatandaşımız hayatını kaybetmiştir.

Burada sizlere geçmişte yaşanan acıları hatırlatacak değilim.

Ancak geçmişte yapılan eylemlerin unutularak yapılacak girişimlerin sonuçsuz kalacağını düşünüyorum.

Türkiye PKK'nın ve bölücülüğün arkasındaki küresel aktörleri bilmesine rağmen sadece sızlanmakla yetinmiştir. Teröre destek verenlerin ayıplarını yüzlerine çakmaktan çekinmiştir.

Gelişmeler Türkiye ve Türkiye'yi yönetenlerin günü birlik açıklamaları ile günü kurtarmaya çalışırken, bizim için yıkımla sonuçlanacak bir seneryo ortaya çıkmıştır.

Devletimizin istihbarat arşivleri PKK ile Avrupa PKK ile ABD arasındaki ilişkileri doğrulayacak belgelerele dolurdu. Ülkemiz bu durumu görmezden gelmiştir.

Her yıl yayınlanan terör örgütleri listesinde PKK'nın adının yer almasını bir lütuf olarak görmüş ve teslimiyetçi zihniyetleri devam etmiştir.

Kuzey Irak'taki fiili Kürt devletine giden çizgiler incelendiğinde, AKP hükmetinin Büyük Ortadoğu projesinin eş başkanlığını üstlendiği göz önüne alındığında bu sürecin çıkmaza gireceği kesindir.

Bugün başta Irak'ın Kuzey'inde olgunlaşarak, ilan edilmeyi bekleyen sözde Kürdistan ile Türkiye'nin çizdiği kırmızı çizgiler tamamen silinmiştir.

Türkiye geri bıraktığımız günler içinde süreci yönlendirmekten tamamne geri kalmış, başa geçirilen çuvalların korkusu tamamen sessiz bırakmıştır.

Milliyetçi Hareket Partisi, yıllardan beri milletmizin huzuruna kasteden PKK terör örgütüne etkili ve anlayacağı dilden mücadeleyi savunmuştur.

Bu konuda gerekli herşeyin yapılmasının ısrarla istemiştir.

Ancak bugün gelinen sahne bu senaryonun son sahnesine girildiğinin göstergesidir.

Dün kortejler halinde ülkemize sınırdan giren üniformalı teröristlerin güvenlik güçleri sayesinde teslim olmalarından bahsetmek mümkün değildir.

Oysa bugün Adalet ve Kalkınma partisinin kandil ile yaptığı pazarlık AKP zihniyetinin eseri ve sonucudur.

Dikkat ediniz alkışlarla karşılananlar Mekkeyi mükerremede alkışlarla karşılana hacı kafilesi değildir.

Ya da alın terleri ile ekmeklerini kazanmak için yabancı ellerden gelen gurbetçilerde değildir..

Ya da milletini yabancı coğrafyalarda  gururla temsil etmiş Mehmetçikler hiç değildir.

Bunlar ellerine bebek kanı bulaşmış hain teröristlerdir.

Bu yakada mehmetçik silahı omuzunda beklemektedir, öteki yakada terörsit elinde silahıyla beklemektedir.

Hükümetin açılım adını verdiği bu tabloada silahı kimin bıraktığını anlayanınız varmıdır.. Gelenelerde bir pişmanlık bir suçluluk duygusu ve milleten utanma duygusu varmıdır.

Dün yaptıkları katliamları yarın yapmayacakları garantisi ve utanması varmıdır.

Bu alçaklı tablosu Başbakan Erdoğanın eseridir.

Bu PKK'nın teslim alınması değil AKP'nin ülkemiz sınırlarında teslim alınıdığını gösteren tarihi bir rezalet, ihanet ve melanet tablosudur.

PKK Türkiye'ye değil, AKP PKK'ya teslim olmuştur.

Aslında bu gelişmeler bizim için süpriz olmamıştır AKP'yi tanıyanlar için gelinen bir sondur.

Kandil kadroları ve esir alınan 8 asker için oluşturulan sevk zincirini hatırlayınız.

İşte ABD Barzani ve AKP'nin sözde bir türlü bulamadıkları teröristlerin öncü kafileleri ortaya çıkmıştır.

Açılım sevdalısı Başbakanları ile kucaklaşmalarına az kalmıştır.

Değerli arkadaşlarım elbette terör son bulmalıdır. Bunun aksini savunmak doğru değildir. Ancak silahlar indirilerek bebek katillerine kucak açmak dünyada görülmemmiş bir emsaldir. Bu durum böyle yürütülseydi ne Çanakkale Zaferi alınabilir ne de Milli mücadele yürütülebilirdi.

Özellikle Osmanlı'nın son dönemleri göz önüne alınmalıdır.

Sonuçta böyle olacak ise yıllarca ne ordu sevk etmeye nede şehit vermeye gerek kalmazdı. Ancak bugün elinde kalan bir avuç toprak parçası ile onursuz ve haysiyetsizce yaşardınız.

AKP lideri Başbakan Erdoğan bölücülüğün yeni liderliğine soyunmuştur. bu itibar ile kandil'den dönen eli kanlı teröristleri affetme cüreti başbakana düşmüştür.

Başbakanın hesabı ortadadır bölücülere siyasi af çıkartılacaktır. Bu aşamalarla ve Türkiye'de çok yakında yaşanacak gelişmelerle AKP'nin gerçek yüzünü görecektir.

AB'nin Türkiye konusundaki çarpık bakış açısı bu yılki rapora yansımıştır.

Terör örgütü ve etnik bölücülerin etnik savunucusu olan AB başbakanın taşaronluğunu yaptığı bu yıkım projesini üstlenmiştir.

AB Başbakan'ın bu tutumundan cesaret alarak, hazırladığı raporla Kürt Açılımı'nın adeta yoıl haritasını çizmiştir.

Açılan saçılan AKP zihniyeti işi ülkemizin milli duvarlarını yıkma durumuna getirmiştir.

Açılımların dağılma ile sonuçlanacağını göremeyen bir akıl tutulmasının hakim olduğu bugünkü hükümet anlayışının gelişmeler ile yarınlarımızı tehlikeye attığı görülmelidir.

Türkiye'nin Gururu AKP aliyle yok edilmiştir.

Bugünkü şartlarda ekonomide milletmizin hayat şartlarını kötüleştirecek bir açık dengesi görünmektedir.

Son veriler ile birlikte Ocak-Eylül arasındaki bütçe açığının yüzde 7 arttığı görülmektedir.

Öncelikle şunu kabul etmek gerekmektedir 2010 yılı bütçesi krizden çıkış bütçesi değil krizin kaynağı olacaktır.

Akaryakıttan doğalgaza kadar yapılan zamlar, kiradan ulaşıma, giyime kadar bir çok mal ve hizmetteki artış ve Kamu hizmetlerinde çalışanların maaşlarındaki artışın çok komik olduğu görülmektedir.

Bütçe açığı artışı borç stoğundaki yükselişe neden olacağında toplam borç miktarı yükselen bir seyir izleyecektir.

Verilen bu açıkların daha fazla emeğe daha fazla arın terine ve artan yoksulluğa sebep olacağını söylemek yanlış ve abartı olmayacaktır.

2008 yılında 735 milyar Dolar olan GSYH 2012 yılında 608 milyar Dolar düzeyinde gerçekleşeceği ön görülmüştür.

AKP'nin gemisi kriz kayalıklarına çarparak su almıştır. Yüzbinlerce üniversite mezunu bugün iş beklemektedir. Yuva kurmanın kendi ayakları üzerinde durmanın ve topluma faydalı olmanın yollarını aramaktadır.

Her fırsatta ekonomideki gelişmeden ve sıralamadan bahseden Erdoğan'ın  bu durumu görmemesi yüzsüzlük olacaktır.

Özellikle işsizliğin üzerinden gelemdiğini defalarca Kabul eden bu konuda yapabileceklerinin sınırlı olduğun ve hatta daha ileriye giderek her üniversiteyi bitiren iş bulacak diye bişey olmadığını söyleyerek gençlerin umutlarını kırmıştır.

Yoksul haneleri deva olmaya sönmüş ocakları yeniden yakmaya düşenlerin ellerinden tutmaya gayret ettiğin söyleyen Başbakan'ın samimi ve dürüst olmadığını bu gençlerin halinden mümkündür.

Milliyetçi Hareket Partisi cebinde olduğu zaman hayatını idame eden olmadığı zaman şükr eden siftahı müşteriden bereketi Allah'tan bekleyen  vatandaşlarımızn daha fazla sömürülmesine izin vermeyecektir.

AKP'nin kurduğu kumpaslarlar düzeni yıkmak içinde sonuna kadar uğraşacaktır..

Burdan tekrar söylüyorum bu sözlerim sarsılmaz bir inancın büyük bir kararlığın eseridir.