Bathonea Kazılarında Afrikalı Olduğu Düşünülen Bir İnsan İskeletine Ulaşıldı

Bathonea kazılarında yaklaşık bin yıl öncesine ait Afrikalı bir insanın olduğu düşünülen kafatası ve çeşitli kemikler bulundu. Kazıların başkanlığını yürüten Kocaeli Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Şengül Aydıngün ise, “İskeletler üzerindeki incelemelerde pek fazla hasar ve hastalık izi yok. Bir Afrikalı tüccar olabileceğini düşünüyoruz” dedi.

Bathonea Kazılarında Afrikalı Olduğu Düşünülen Bir İnsan İskeletine Ulaşıldı


Küçükçekmece Gölü kenarında başlayan Bathonea Antik Kenti’ndeki kazılar, 2020 yılına önemli bir buluntuyla girdi. Alanda çalışmalar titizlikle sürdürülürken geçtiğimiz günlerde yaklaşık bin yıl öncesine ait Afrikalı bir insana ait olduğu düşünülen bir kafatası ve çeşitli kemikler bulundu. Kültür ve Turizm Bakanlığı izniyle sürdürülen kazıların başkanlığını yürüten Kocaeli Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Şengül Aydıngün de alandaki kazılar hakkında bilgi verdi. Şengül, bugüne kadar gerçekleştirilen çalışmalar kapsamında birçok buluntuya ulaşıldığına dikkat çekerek İstanbul için bir ören yeri projeleri olduğunun müjdesini verdi. Öte yandan göl çevresindeki kazı alanı da havadan görüntülendi.

“Bir Afrikalı tüccar olabileceğini düşünüyoruz”

Kocaeli Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Şengül Aydıngün başkanlığını yürüttüğü kazılar hakkında bilgi verdi. İstanbul’un tarihsel önemine dikkat çeken Aydıngün, “Kazıları, Küçükçekmece Gölü’nün avcılar kıyılarında yürütüyoruz. 2009 yılında başladı, 2019 yılının son günlerinde arazi çalışmalarına tekrar başladık, bu çalışmalar sırasında da bazı iskeletler karşımıza çıktı. İstanbul Medeniyet Üniversitesinden bir grup hocamız çalışıp değerlendiriyor. Bu yılın en flaş buluntularından birisiydi. Hocamız bunun bir Afrikalı birey olduğunu düşünüyor. Ömer Turan hocamızın bildirdiğine göre iskeletler üzerindeki incelemelerinde pek fazla hasar ve hastalık izi yok. Sağlam bir birey olarak görülüyor. Firuzköy Yarımadası çok uzun yıllardır Antik Liman olarak kullanılmış. Bu liman yerleşmesinde doğaldır ki pek çok ulustan insanlar ticaret yaparlar. Bir Afrikalı tüccar olabileceğini düşünüyoruz” diye konuştu.



“İstanbul değil, Avrupa ve dünya tarihine önemli sonuçlar sunuyor”

Kazılar sırasında bugüne kadar çok sayıda iskelete ulaştıklarını ifade eden Aydıngün, “Birey olarak 70’in üzerinde bireyimiz var. Bunların çoğu Orta Çağ yaklaşık bin yaşında bireyler. İskeletlerimizin dışında da çok önemli buluntular var. Bathonea kazıları gerçekten İstanbul kent tarihine önemli sonuçlar sunuyor. Sadece İstanbul değil, Avrupa ve dünya tarihine de, iki tane antik limanımız ve göl içinde bir fenerimiz var. Büyük yapılar var, yapılan İmparator Konstantin tarafından yapıldığını tespit ettik. 7 bin metreküplük bir sarnıç, bir saray yapısı, Hristiyanlar açısından şehitlik ve bizim türbe olarak düşünebileceğimiz bir yapı var. Bazilikalar, liman yolları gibi pek çok yapı grupları var. Hamam olabileceğini düşündüğümüz bir yapı var. Bunların henüz kazıları tamamlanmadı. Tamamlandıktan sonra tam olarak tanımları yapılabilecek” dedi.



“2020’de İstanbullulara bir müjdemiz var”

Kazılar sırasında birçok buluntuyla karşılaştıklarını ifade eden ve bir ören yeri projesi hazırlığı içinde olduklarını dile getiren Aydıngün, “Çok ilginç bir buluntu grubumuz vardı. Dünyada ilk defa tek bir noktada çok sayıda 700’ün üzerinde ele geçen ilaç şişeleri var. Burasının geçmişte bir ilaç yapım merkezi olarak bir bölümünün kullanıldığını düşünüyoruz. Antik Çağ yazarları bölgede bir ’Dafnisyon’ isimli antik eczaneden söz ediyorlar. Burası da bir yerleşme ve ilaç atölyesi olabilir. Bunlar Bathonea’nın son derece ilginç bir yer olabileceğini gösteriyor. Kazılar devam ettikçe sanıyorum ki bize sürprizlerle yeni bilgiler gelecek. 2020’de İstanbullulara şöyle bir müjdemiz var. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile birlikte İstanbul’a ilk defa bir ören yeri kazandırmayı planlıyoruz. Bir ören yeri projesi hazırlıyoruz” dedi.

Kaynak: İHA