İBB Başkanı İmamoğlu, 15 Temmuz Demokrasi Otogarı'nın Alt Katlarını Gezdi

İSTANBUL – İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 15 Temmuz Demokrasi Otogarı’nın alt katlarını gezdi. Alt katlardaki manzaradan duyduğu rahatsızlığı dile getiren İmamoğlu, "Böyle bir yere çocuğum girmez, eşim girmez. 16 milyon İstanbullunun çocuğu, eşi buraya nasıl girsin? Ha benim çocuğum ha başkasının eşi, kimsenin ailesi girmez" dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, otopark hizmetleri Meclis kararıyla İSPARK A.Ş.’ye devredilen Bayrampaşa Otogarı’nda incelemelerde bulundu. Otogarın sözleşmesinin Mayıs ayı itibariyle sona erdiğini hatırlatan İmamoğlu, "Biz kamuyu temsil ediyoruz. Acilen bir işlem yapmamız gerekti ve özellikle bu biten sözleşme gereği otogarımızın otopark işletmesini yönetmek üzere yine kamu kurumu, İBB İştiraki olan İSPARK AŞ’ye devrettik. Karar, İBB Meclisi’nde oy birliğiyle alındı. Daha sonra Genel Sekreterimiz Yavuz Erkut Bey’den sektör temsilcilerini davet etmesini ve süreçle ilgili düşüncemizi sektörün yetkilileriyle paylaşmasını istedim. Bütün bunlar geçtiğimiz hafta olan planlamalar. Dün itibariyle sektör temsilcileri Genel Sekreterimiz ile görüştü ve görüşlerini karşılıklı paylaştılar. Bugün de buraya geldik" diye konuştu.

Otogarın sorunlarına çözüm bulacaklarını söyleyen İmamoğlu, "Buranın ve İstanbul’un şehirler arası geleceğini beraber üreteceğiz. Bunda çok netiz. Hiç kimse bu konuda bir tereddüt duymasın. Ancak bu süre içerisinde projenin tasarımı, finansmanı, ne zaman hayata geçirileceği hususlarında görüşmeler, planlamalar devam ederken, biz buradaki sorunları da gidermek zorundayız. En başta güvenlik sorunu ve çevreye verdiği zararları gidermek zorundayız. İnsanlara zarar veren, huzursuz eden birtakım koşulları ortadan kaldırmak zorundayız. Birincisi bu. Biz artık süreci ele almış durumdayız. İBB, İSPARK marifetiyle süreci ele almış durumdadır. Bunu kamuoyuna duyuralım. Aynı emniyeti ilgilendiren başka hususlar varsa o konuda Sayın Valimizle de konuştuk. Burada başka türlü hususları da engellemek adına kamunun diğer kurumlarıyla eşgüdümlü çalışacağız" şeklinde konuştu.



"Otogarı teknokente dönüştüreceğiz"

Otogarın geleceği ile ilgili de konuşan İmamoğlu, "Daha önce birkaç sıfat içeren tanımlama olduğu için öyle ifade ettim. Dedim ki, ’Bu güzel otogarı biz akla ve bilime peşkeş çekeceğiz’ Nedir o? Biz, burayı büyük bir yeşil alan içerisinde bilim, AR-GE ve teknokent merkezine dönüştürmek istiyoruz. Yani yüksek teknolojiye insan yetiştiren, eğitim veren, meslek öğreten bir merkeze dönüştürmek istiyoruz. Var olan yapının büyük bir revizyona ihtiyacı var. Bütün bunları yerine getirerek kendi içinde değerli bir ekosistem oluşturmak istiyoruz. Bu ekosistem aynı zamanda Bayrampaşa, Esenler, hatta Güngören’i pozitif etkileyecek bir yatırım olacağını şimdiden görüyorum. Değerli sektör temsilcilerinin İstanbul’a iyi hizmet vermeleri elbette ki bizim için öncelikli konudur. Bu otogarın dönüşümü de öncelikli konudur. Ama tümüyle baktığımızda bizim birinci önceliğimiz İstanbul’un, 16 milyonun çıkarlarıdır. Bakın sonra bu sektörü temsil edenlerin çıkarları, en sonra İBB ya da Bayrampaşa Belediyesi’nin çıkarları. Biz kurumsal çıkarımıza bakmayız, toplumsal menfaatin peşindeyiz. O bakımdan biz burada gerçekten 21. yüzyıla yakışan, İstanbul’un göbeğinde insanların nefes aldığı keyifli bir merkez yapacağız. Yoksa biz burada AVM yapacak anlayışa sahip değiliz. Çok net. Öyle bir şey olacak olsa ilk bununla paylaşırız sizi. Ama böyle bir derdimiz yok. Biz kamusal alanda kamu hizmeti üretmek zorundayız" ifadelerini kullandı.

Otogarın alt katlarında incelemelerde bulunan İmamoğlu, gazetecilerle izlenimlerini şöyle paylaştı:

"Mevcut durumu görünce alınacak önlemler birkaç cümleye sığmaz. Sıralasam sayfa sığmaz. Sizin de zamanınız yetmez. Belli ki yıllarca ihmal edilmiş. Güvenlik ve temizlik önlemlerini alacağız. Böyle bir sisteme hiç kimse evladını yollayıp, ’Otobüse bin, orada in seni alayım’ demez. Böyle sistemde otobüsçü de hizmet edemez. Yeni sistemi kurarken burada geçici süreci kotarmak anlamında yatırım yapacağız. Burayı bilime, teknolojiye, AR-GE merkezine teknokente dönüştürme çabası içerisinde revizyonlarımızı yapacağız. Rahatsızım. Böyle bir yere çocuğum girmez, eşim girmez. 16 milyon İstanbullunun çocuğu eşi buraya nasıl girsin? Ha benim çocuğum ha başkasının eşi, kimsenin ailesi girmez. Burada huzurla ilgili sıkıntı var. Burası artık fonksiyonunu yitirmiş."

Gazetecilerin konu ile ilgili sorularını İBB binasında yanıtlayan İmamoğlu, "teknokent projesinin ne zaman hayata geçirileceğinin sorulması üzerine, "Valla ben çok tez canlı birisiyim. Açıkçası süre vermek istemiyorum. Üçüncü defadır soruyorsunuz, söyleyeyim. Arkadaşlarıma 2 yıl içerisinde bitmesi için talimat verdim. Yani hedefi 2 yıl koyalım dedim. Bu mümkün. Hızlıca projenin hazırlanması, yer temini konusunda imkanlarımız var. Projeler hazırlanır, ihaleye nasıl çıkacağı planlanır. Finansman modelleri oluşturulur. Teknoloji ile bu tür yerlerin imalatı çok zor değil. Kolaylıkla çözümlenebilir. Tabii taşınma süresi 2 yıl. Bu esnada bir yandan da oranın imalatı ve çevresi ile beraber düzenlenmesini hızlıca organize edebiliriz. Bu söylediğimiz aslında bir hayat dönüşümü. Göreceksiniz o çevresindeki başta çocuklardan başlamak üzere muazzam bir dönüşüm yaşanacak" dedi.

Kaynak: İHA