Türkiye'nin ilk istihbarat gemisi denize indi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, milli imkanlarla üretilen ilk istihbarat gemisi Ufuk korvetinin denize iniş töreninde önemli açıklamalar yaptı.

Türkiye'nin ilk istihbarat gemisi denize indi
Türkiye'nin ilk istihbarat gemisi denize indi
Erdoğan, 'Ufuk korveti alanının lideri olmaya namzettir. Ufuk korveti milli imkanlarla üretilen ilk istihbarat gemisi olma özelliği taşıyor. Türkiye'nin gören gözü duyan kulağı olacaktır' dedi.

Tank Palet Fabrikasıyla ilgili iddialara sert sözlerle yanıt veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Satılması yani mülkiyetinin devri, asla söz konusu değildir' ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tuzla Tersanesi'nde Test ve Eğitim Gemisi Ufuk (A-591) Denize İniş Töreni'nde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Türk savunma sanayii adında tarihi bir adım attığımız bu anlamlı günde, Tuzla'da sizlerle bir arada olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Tabii bu vesileyle özellikle şurada çok kısa gün demeyeceğim artık. Saatler önce Kartal'daki bir binanın çökmesiyle orada enkaz altında kalarak ebediyete uğurladığımız 16 kardeşimize Allah'tan rahmet diliyorum. Enkazdan çıkan kardeşlerime Allah'tan şifalar diliyorum. Şu anda yine enkaz altında olup da kurtarma çalışmaları devam eden bütün bu çalışmalarda ellerinden gelen gayreti ortaya koyan gerek tüm bakan arkadaşlarıma tüm kurumların temsilcilerine, özellikle oradaki operatörlere, hepsine şahsım, milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Bu enkazın altında kalan kardeşlerime de kavuşmayı Allah'tan niyaz ediyorum.

Türkiye'nin ilk istihbarat gemisi denize indi

Ülkemizin bu gurur gününe ortak olan, şahitlik eden tüm misafirlerimize teşekkür ediyorum. Sözlerimin hemen başında Tuzla Tersanesinde çalışan, Türk gemicilik sanayiinin gelişmesi, ilerlemesi, güçlenmesi için ter döken tüm kardeşlerime buradan şükranlarımı sunuyorum. Yatırımcılarımızın, şirketlerimizin, emekçi kardeşlerimizin gayretiyle Tuzla Tersanesi ülkemizin iftihar kaynaklarından birine dönüşüyor.

GEMİCİLİK SEKTÖRÜ SON 16 SENEDE ŞAHA KALKMIŞTIR

Buradaki kardeşlerimiz, kışın soğuğuna, yazın sıcağına, denizin rüzgarına aldırmadan gece gündüz çalışarak, üreterek Türkiye'nin gemicilik alanındaki kalkınma hamlesine de öncülük ediyorlar. Büyük bir gururla ifade etmek isterim ki, bugün Türkiye gemi inşası, tamiri, bakımı ve onarımında Akdeniz'in lider ülkelerinden biridir. Türkiye kendi ihtiyaçları yanında Norveç, İngiltere, Hollanda, Fransa, Almanya ve İtalya gibi dünyanın pek çok gelişmiş ülkesi için buradaki tersanelerde gemiler inşa ediyor. Sadece Tuzla bölgesindeki tersanelerde son 6 yılda yaklaşık 2 bin geminin tamiri, onarımı ve yenilenmesi gerçekleştirilmiştir. Diğer illerimizdeki tersaneler de dahil edildiğinde bu rakamlar kat be kat fazladır.

Türkiye'nin ilk istihbarat gemisi denize indi


Türk gemicilik sanayi üzerindeki ölü toprağını silkeleyerek son 16 senede yeniden şaha kalkmıştır.

Test ve Eğitim Gemisi Ufuk, ülkemizi liderliğe taşımanın en büyük göstergesidir.

Böylece MİLGEM projesinin en önemli kısmını gerçekleştirmiş oluyoruz.

Ufuk korveti alanının lideri olmaya namzettir.

Ufuk korveti milli imkanlarla üretilen ilk istihbarat gemisi olma özelliği taşıyor. Türkiye'nin gören gözü duyan kulağı olacaktır.

Suriye kaynaklı tehditlerle, Ege ve Karadeniz'deki gelişmeler sonrasında bu ihtiyaç çok daha acil hale gelmiştir. Her zaman ifade ettiğim gibi sahada varlık göstermeyen masada kendine yer bulamaz.

Şayet bugün PKK terör örgütü tarihinin en büyük hezimetini yaşıyorsa, bunun sebebi terörle mücadelemizin kendi imkanlarımızla yürütülmesidir.

İHA VE SİHALARIMIZIN SAYISINI ARTIRDIK

3 yılda PKK ve DEAŞ başta tüm terör örgütlerine karşı büyük başarılar kazandık.

Türkiye'nin ilk istihbarat gemisi denize indi

2015'ten itibaren; terörü kaynağında yok etme ve kesintisiz operasyon stratejisine geçtik. Daha önce operasyonlar yılın belli dönemlerinde yapılırken, yeni stratejiyle yaz-kış demeden 365 gün boyunca operasyonlar gerçekleştirerek teröristlere nefes aldırmıyor. Bunun yanında teröristleri takip ve imhada emniyet birimlerimize asimetrik güç sağlayan İHA ve SİHA'larımızın sayısını artırdık.

Türkiye yakın tarihinde silah, mühimmat ve askeri teçhizat bakımından dışa bağımlılığının acısını çekmiştir. Kıbrıs barış harekatında uygulanan ambargolar, tehditler milletimizin hafızasında derin izler bırakmıştır. Bu dönemde, Türkiye parasını peşin ödediği uçakları dahi teslim alamamış, üç sene Amerikan patentli hiçbir yedek parçanın, cephanenin ülkemize satışına müsaade edilmemiştir.

YPG'NİN ELİNDE MÜTTEFİKLERİMİZİN SİLAHLARI VAR

Bugün bile müttefiklerimizle yaşadığımız en ufak bir anlaşmazlıkta silah alım anlaşmalarını gündeme taşıdıklarını görüyoruz. Bölgemizdeki despotları silah ve mühimmata boğanlar konu ülkemiz olunca kırk dereden su getiriyor. Dünyanın en eli kanlı teröristlerine silah verenler, mesele Türkiye olunca engeller çıkarıyorlar. DEAŞ'dan PKK'ya kadar Müslümanların kanını döken bütün terör örgütlerinin elinde batılı ülkeler mahreçli silahlar var. Suriye'nin kuzeyinde etnik temizlik faaliyeti yürüten YPG'nin elinde müttefiklerimizin bombaları, silahları var. Türkiye'nin eli kolu bağlı şekilde beklemesi mümkün değildir. Tarih ders almayanlar için tekerrür eder.

TANK PALET FABRİKASININ YABANCILARA SATILMASI SÖZ KONUSU DEĞİL

Tank Palet Fabrikamızın satılması yani mülkiyetinin devri, asla söz konusu değildir. Fabrika arazisindeki her türlü taşınmazın üretim, bakım ve onarımda kullanılan her türlü teçhizatın mülkiyeti devlete aittir ve öyle kalacaktır. Hatta şu anda bu alımı yapan firma, yüzde 50 Katar, yüzde 50 Türk ortaklı olan bir firmadır. Şu anda buraya yaklaşık 40-50 milyon dolar gibi de bir yatırım yapılmak suretiyle bu fabrika elden geçirilecektir. Yapılan iş, sadece işletme hakkının belli şartlar ve belli süreler dahilinde ki bu 25 senedir, ülkemizin öncü kuruluşlarından birine devredilmesidir.