'Modern Azerbaycan Şiiri Ne Durumda' Etkinliği

11. Uluslararası İstanbul Şiir ve Edebiyat Festivali kapsamında gerçekleştirilen, şaireleştirmen Mehmet Can Doğan'ın yönettiği etkinlikte Azerbaycan şiirleri de okundu

11. Uluslararası İstanbul Şiir ve Edebiyat Festivali kapsamında "Modern Azerbaycan Şiiri Ne Durumda?" başlıklı panel ve şiir okuma etkinliği yapıldı.

Beyoğlu'ndaki İnsan Kitabevinde gerçekleştirilen etkinlik, Azerbaycan şiirlerinden örneklerin okunmasıyla başladı.

Azerbaycan şiirinin dünü ve bugününün konuşulduğu paneli yöneten şair-eleştirmen Mehmet Can Doğan, Türk cumhuriyetleri arasında Türkiye'nin ilişkilerinin en güçlü olduğu ülkenin Azerbaycan olduğunu söyledi.

Azerbaycan lehçesinin, Türkiye Türkçesine yakın oluşunun ilişkileri daha da güçlendirdiğini kaydeden Doğan, iki ülkenin kullanıldığı alfabenin hemen hemen aynı olmasının da Azerbaycan'da yazılanları takip etmeyi kolaylaştırdığını vurguladı.

Doğan, Azerbaycan'dan gelen entelektüel ve aydınların Türkiye'ye katkıları olduğunu, ayrıca Türkiye'de okuyup ülkelerine dönen kişilerin de Türkiye ile ilişkileri sağlam tutmada çok önemli rolleri bulunduğunu söyledi.

Azerbaycanlı tanınan şairlerden örnekler de veren Doğan, Türkiye'deki ana akım yayıncıların Orta Asya Türk Cumhuriyeti edebiyatına fazla ilgi göstermediğini kaydetti.

Doğan, Azerbaycan'dan gelen şairlerin, Azerbaycan'da şiir alanında ne olup bittiği hakkında bilgi vermeleri açısından panelin önemli olduğunu sözlerine ekledi.

- "Azeri şiiri değil, Azerbaycan şiiri vardır"

Azerbaycanlı şairlerden Selim Babullaoğlu da "Azeri şiiri diye bir şey yoktur, Azerbaycan şiiri vardır. Azeri lehçesi diye bir şey yoktur, Azerbaycan dili vardır. Siz aydınlar örneksiniz, bunu söyleyin ki diğer insanlar daha kolay anlasınlar." ifadesini kullandı.

Azerbaycan'da 1990'lı yıllarda her şeyi yazabilmeye başladıklarını, bunun hem olumlu hem de olumsuz yönleri olduğunu ifade eden Babullaoğlu, şöyle devam etti:

"Edebiyat sadece söylemek değil, bazen susmaktır. Her şeyi yazmak olmaz, bazen susmak, tereddüt etmek, düşünmek gerekir. Bu bizim şiirimizin en aksayan tarafı oldu."

Şair Joseph Brodsky'nin kafiyesiz şiir yazmayı nereye vurulsa gol olacağı için "kalesiz futbol oynamaya" benzettiğini aktaran Babullaoğlu, sosyal medyanın da yaygınlaşmasıyla herkesin düz yazılarını ve paylaşımlarını şiir gibi sunmaya başladığını kaydetti.

Türkiye ile irtibatlı olan Azerbaycanlı şairlere değinen Babullaoğlu, beğendiği ve hissettiği şiirleri Azerbaycan Türkçesine çevirdiğini, çevirilerin o dile kan vermek gibi olduğunu söyledi.

Azerbaycan şiirinin dönemlere göre değişiklik gösterdiğini anlatan şair Ferit Hüseyin ise savaş döneminde yazılan şiirlerin genelde savaşı anlattığını, barış konulu şiirler yazmanın da barışa katkı sağladığını ifade etti.

Azerbaycanlı genç şairlerden Akşin Evren de modern Azerbaycan şairinin "Şiir nedir, nasıl olmalıdır?" değil "Şiir kimdir, şiir nerededir?" soruları üzerinde durmaya başladığını kaydetti.

Evren, modern Azerbaycan şiirinin artık yalnız bir metin olarak değil, canlı bir organizma olarak okuyucuların evlerine ve düşüncelerine girmeye başladığı değerlendirmesinde bulundu.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kültür Daire Başkanlığı ve Şiir Derneği iş birliğiyle gerçekleşen 11. Uluslararası İstanbul Şiir ve Edebiyat Festivali, geleneksel hale gelen "Şiir Hatları Vapuru" ile 16 Şubat Cumartesi günü son bulacak.
Kaynak: AA