12. Uluslararası Eskişehir Pişmiş Toprak Sempozyumu'nda Bildiri Sunumları Tamamlandı

Tepebaşı Belediyesi tarafından 12.’si düzenlenen ’Uluslararası Eskişehir Pişmiş Toprak Sempozyumu’nun bilimsel ayağı olan bildiri sunumları tamamlandı.

12. Uluslararası Eskişehir Pişmiş Toprak Sempozyumu'nda Bildiri Sunumları Tamamlandı
Tepebaşı Belediyesi’nin düzenlediği 12. Uluslararası Eskişehir Pişmiş Toprak Sempozyumu’nun bilimsel ayağı olan bildiri sunumları Tepebaşı Belediyesi Meclis Salonu’nda gerçekleştirildi.

Bu sene 4 oturum halinde toplam 17 bildiri sunulurken, Türkiye’nin farklı üniversitelerinden akademisyenlerin oluşturduğu hakemler tarafından bildiriler değerlendirildi. Bildirilerde ağırlıklı olarak sektörün geleceğinde teknolojik katkının neler olabileceği, geleneksel üretimin sürdürülebilirliği ve pişmiş toprak üzerinde kimyasal uygulamaların çeşitliliği üzerine sunumlar yapıldı. 4 oturum ile gün boyu devam eden bildiri sunumlarının açılış konuşmasını yapan Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, “Sempozyumu 2001 yılında planlarken Tepebaşı Belediyesinin eski binasındaydık. Ana malzemesi ne olsun diye düşünüyorduk. Metal mi, mermer mi, ahşap mı olsun derken aklımıza tuğla-kiremidin şamotu geldi. Tabii ilk yıllar zorluklar çektik. Türkiye’de sanatın başına ne geldiyse bizim de başımıza geldi. ‘Pişmiş toprak’ lafı çok yeni duyuluyordu ama büyüdükçe işin önemi anlaşılmaya başlandı. Çünkü Tepebaşı bölgesi toprak açısından özel bir bölgedir. 1927 yılda ilk kiremit Tepebaşı’nda üretiliyor. 1933’te şeker fabrikasının yapılmasıyla beraber Eskişehir ekonomisinde 1’inci sırada şeker fabrikası üretimi, 2’inci sırada demiryolları ve 3’üncü sırada da toprak sanayisinin itici gücü yer alıyor. Biz de sempozyumu üç ayaklı olarak düşündük. 1.’si sektör. Çamurdan sanat yapıyorduk, 2.’si sanat. Eskişehir üniversite kenti, onun bilimselliğinin olması gerekiyordu. Bu şekilde 12 yıldır devam ediyoruz ve bilimsel yönüyle ağırlıklı olan bir sempozyum. Biz biraz mütevazı davranıyoruz ama bu sempozyumun dünyada pek eşi, enderi yok. Bu sene de yine 5 Türk ve 5 yabancı yabancı sanatçımız ile çalışıyoruz. Biz bu sempozyumu artık bizim bir bayramımız, düğünümüz gibi nitelendiriyoruz. Bu seneki eserlerle Tepebaşı’nda yaklaşık 170 eser yer almış olacak. Büyük bir kısmı yeşil alanlarda, kırılabilecek olanlar ise belediye binasında. Niyetimizi ilerde bir terracotta müzesi yapmak. Eğer Eskişehir halkı buna sahip çıkmasaydı bugüne kadar sürdürmemiz mümkün olmayabilirdi. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

Bu zamana kadar düzenlenen 11 sempozyumda 424 bildiri sunumu yapılırken, 12’inci sempozyumda gerçekleşen bildiri sunumları ile bu rakam 441’e ulaşmış oldu.
Kaynak: İHA