Gezi-Tatil Fenomenlerinden Tanıtım Atağı

Oyuncu ve sunucu Elif Tayhan, Türkiye’nin tanıtımı için ellerini taşın altına koyduklarını belirterek, "Günümüzde en önemli merci dijital alanlar, o yüzden ülkemizi ne şekilde dünyaya tanıtacak isek biz varız" dedi.

Gezi-Tatil Fenomenlerinden Tanıtım Atağı


Yaklaşık 3 yıldır gerek televizyon kanallarına gerekse sosyal medya aracılığı ile Türkiye’de gezilecek görülecek tarihi ve kültürel mekanları, izleyici ve takipçileri ile buluşturan oyuncu ve sunucu Elif Tayhan ile Kerem Baydar, Türkiye’nin tanıtımına katkı sağlamak için kollarını sıvadı.

Türkiye’nin birçok ilinde ayrı bir güzellik olduğunu belirten Elif Tayhan, "Gezmediğimiz görmediğimiz yer kalmadı. Her karışında ayrı bir medeniyet, tarihi doku, kültür zenginliği barındıran bir ülkede yaşıyoruz. Programımız sayesinde yeni yeni insanlar tanıyoruz. Bizlere evlerinin kapılarını açıyorlar sanki onlar ile yıllardır ailelerinden birisiymişiz gibi davranıyorlar. Daha gezilecek o kadar yer var ki güzel ülkemizde. Bizlere çok büyük görevler düşüyor. Ne Güzel Yerler gezi tatil programı çekimlerine 2016 yılında başladık. İlk durağımız Kuşadası’ydı. Öncesinde işlerimiz dolayısı ile Kerem Baydar ile Türkiye’nin bir çok bölgesini dolaştık sonrasında neden bunu bir format haline getirip gezdiğimiz güzel yerleri insanlara aktarmıyoruz dedik. Ve böylece serüven başlamış oldu" şeklinde konuştu.



"Gezi programı yapmak keyifli olduğu kadar yorucu"

Gezi tatil programlarının zorluklarından da bahseden Elif Tayhan, "Kar-kış zorlu bir yolculuktan sonra yayladaki merkeze ulaştık ve arabamız yolda kaldı. Zincir vs. ne yöntem denediysek tepeye otele ulaşamadık. Eksi 20 derece ve donduk. Sonra bir amca geldi orada yaşayan ve geri geri giderseniz çıkarsanız dedi biz arabayla geri geri o bölgeyi geçtik. Kırk yıl düşünsek aklımıza gelmezdi. O gün yaşadığımızı ve o soğuk havayı asla unutamam. Öncelikle planlı ve programlı gitmek zorundasınız gün ışığını kaybetmemeniz gerekiyor. Ve lokasyonlar birbirinden genelde farklı bölgeler olduğu için zamanla yarışıyorsunuz. Her hafta bir yeni bölüm olduğu için montajı vs. derken 3 günde çekimleri tamamlamanız gerekiyor. Özellikle yaz aylarında çekimler dahada zor sıcakta herkes denize girerken siz kamera karsısında onları ekrana yansıtmaya çalışıyorsunuz. Sektör olarak çok keyifli. Herkes gezerken para kazanıyorsunuz diyor. Bir çok kişinin hayalidir, hem gezip hem kazanmak. Ama işin aslı o kadar da hayat bize güzel değil. Her işin sorumluluğu olduğu gibi bu işinde yükü ağır. Belli bir yerden sonra artık evinizde oturup ayaklarınızı uzatmak istiyorsunuz. Sürekli her yeni gün başka bir yerde uyanmak her ne kadar keyifli görünse de uzun vadede yorucu ve stresli. Ama severek yapıyorsanız eğer zorlukları görmüyorsunuz zaten" ifadelerini kullandı.

"Kültür ve Turizm Bakanlığı bu tür programları desteklemeli"

Yaptıkları işin çok emek isteyen bir program olduğunu da vurgulayan Elif Tayhan, "Ülkemizin tanıtımı için bizler elimizi taşın altına koyuyoruz. Çekimlerimizde magazinsel bir program yerine kültürel bir program yapıyoruz. Hangi ilimizde ne gibi değerlere sahip isek onları bilmeyenlere duyuruyoruz. Kültür ve Turizm bakanımızdan biz ve benzeri projeleri desteklemesini umuyoruz. Günümüzde en önemli merci dijital alanlar, o yüzden ülkemizi ne şekilde dünyaya tanıtacak isek biz varız. Yeter ki gerekli katkıyı ve desteği görebilelim" dedi.

Kaynak: İHA