Muhtarlara Geri Dönüşümü Anlattılar
Edirne İl Özel İdaresi ve Bulgaristan'ın Aytos Belediyesince yürütülen "Bulgaristan-Türkiye Bölgesinde Çevrenin Korunması İçin Ortak Sınır Ötesi Girişimler Projesi" kapsamında Edirne'deki muhtarlara geri dönüşümün önemi ve atıkların toplanması konusunda seminer verildi.
Sınır ötesi bölgesinde doğanın korunması için iş birliği girişimlerini geliştirmek amacıyla gerçekleştirilen ve Avrupa Birliği tarafından desteklenen 357 bin avroluk projenin eğitim toplantısı Edirne Ticaret ve Sanayi Odası (ETSO) toplantı salonunda düzenlendi.
Atıkların ayrı toplanmasını teşvik etmek ve çevrenin korunması konularında farkındalık oluşturmayı hedefleyen proje hakkında bilgi veren proje koordinatörü Çiğdem Yiğit, amaçlarının çevre bilincini geliştirmek olduğunu söyledi.
Yiğit, proje kapsamında 706 geri dönüşüm kutusu alındığını, kağıt, cam ve plastik bölmeli kutuların 253 köye dağıtılacağını kaydetti.
Çevre mühendisi Şenol Filiz de çöp olarak görülen maddelerin geri dönüşüme kazandırılabildiğini belirtti.
Geri dönüşümün önemine dikkat çeken Filiz, şunları kaydetti:
"Bakın 1 ton kağıt elde edebilmek için 17 ağaç kesiliyor. Eğer kağıdı geri dönüşümde kullanmazsak bu 17 ağaç katlediliyor. 1 ağaç da yaklaşık 250 kişiye oksijen sağlıyor. 17 tane ağaç da yaklaşık 4250 kişinin oksijen ihtiyacını 1 ton kağıda gömmüş oluyoruz. Yani geri dönüşüm hem sosyal hem de ekonomik anlamda dünya geneline etki edebilecek bir potansiyele sahiptir.
Geri dönüşüm hammaddelerin başka ülkelerden ithal edilmesini de engeller. Böylelikle ithalat masrafı büyük ölçüde azalır. Ama şöyle bir şey var, ülkemizde biz kendi ilçelerimizde geri dönüşümde malzemeleri ayrıştıramıyoruz, yurtdışından geri dönüşüm malzemesi ithal edip onu tekrar üretim sürecine sokuyoruz. Türkiye’de ilk öncelikle geri dönüşümde altyapı yetersizliği nedeniyle sorun yaşıyoruz. Bakanlığın buna bir an önce çözüm getirmesi gerekiyor. İkinci aşama tabi otokontrol yani insanların bilinçlenmesi. Bilinç de yetmiyor, bu işte mutlaka bir cezai hüküm muhakkak gerekiyor. Mesela Türk vatandaşlarımız Avrupa’da her şeyi geri dönüşüm konteynerine atar ve oradaki sistemle övünür ve bunu her yerde anlatır. Kapıkule sınır kapısını geçti 50 metre gitti ve durdu, kapısını açtı küllük ağzına kadar dolu yolun kenarına boşalttı. Ne oldu bilinç? Demek ki cezai hüküm insanları bunu yapmaya zorluyor."
Kaynak: AA
Atıkların ayrı toplanmasını teşvik etmek ve çevrenin korunması konularında farkındalık oluşturmayı hedefleyen proje hakkında bilgi veren proje koordinatörü Çiğdem Yiğit, amaçlarının çevre bilincini geliştirmek olduğunu söyledi.
Yiğit, proje kapsamında 706 geri dönüşüm kutusu alındığını, kağıt, cam ve plastik bölmeli kutuların 253 köye dağıtılacağını kaydetti.
Çevre mühendisi Şenol Filiz de çöp olarak görülen maddelerin geri dönüşüme kazandırılabildiğini belirtti.
Geri dönüşümün önemine dikkat çeken Filiz, şunları kaydetti:
"Bakın 1 ton kağıt elde edebilmek için 17 ağaç kesiliyor. Eğer kağıdı geri dönüşümde kullanmazsak bu 17 ağaç katlediliyor. 1 ağaç da yaklaşık 250 kişiye oksijen sağlıyor. 17 tane ağaç da yaklaşık 4250 kişinin oksijen ihtiyacını 1 ton kağıda gömmüş oluyoruz. Yani geri dönüşüm hem sosyal hem de ekonomik anlamda dünya geneline etki edebilecek bir potansiyele sahiptir.
Geri dönüşüm hammaddelerin başka ülkelerden ithal edilmesini de engeller. Böylelikle ithalat masrafı büyük ölçüde azalır. Ama şöyle bir şey var, ülkemizde biz kendi ilçelerimizde geri dönüşümde malzemeleri ayrıştıramıyoruz, yurtdışından geri dönüşüm malzemesi ithal edip onu tekrar üretim sürecine sokuyoruz. Türkiye’de ilk öncelikle geri dönüşümde altyapı yetersizliği nedeniyle sorun yaşıyoruz. Bakanlığın buna bir an önce çözüm getirmesi gerekiyor. İkinci aşama tabi otokontrol yani insanların bilinçlenmesi. Bilinç de yetmiyor, bu işte mutlaka bir cezai hüküm muhakkak gerekiyor. Mesela Türk vatandaşlarımız Avrupa’da her şeyi geri dönüşüm konteynerine atar ve oradaki sistemle övünür ve bunu her yerde anlatır. Kapıkule sınır kapısını geçti 50 metre gitti ve durdu, kapısını açtı küllük ağzına kadar dolu yolun kenarına boşalttı. Ne oldu bilinç? Demek ki cezai hüküm insanları bunu yapmaya zorluyor."