Esenyurt'taki Cinayet Davası

Hikmet Demirci'nin silahlı saldırıya uğrayarak öldürülmesine ilişkin 1'i firari 6 sanığın 'kasten öldürmek' suçundan müebbet hapis cezası istemiyle yargılanmasına devam edildi.

Esenyurt'ta, Hikmet Demirci'nin silahlı saldırıya uğrayarak öldürülmesine ilişkin 1'i firari 6 sanığın "kasten öldürmek" suçundan müebbet hapis cezası istemiyle yargılanmasına devam edildi.

Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu sanık Erhan Yalçın, tutuksuz sanıklar Aydın Fındıkçı, Resul Demir, Şeref Öztürk ve Hacı Demirci, müştekiler Nimet Demirci ve Özlem Topçu ile taraf avukatları katıldı.

Heyet değişikliği nedeniyle eski zabıtların okunduğu duruşmada, savunma yapan sanık Şeref Öztürk, maktul Hikmet Demirci'yi aynı mahallede oturduğu için tanıdığını söyledi.

Yaralandığını duyunca hastaneye ziyarete gittiğini, hastaneden sonra emniyette gözaltına alındığını ifade eden Öztürk, "Bizden bilgi almak için gözaltına aldılar. Emniyetten çıktıktan sonra mahalleye dönünce bir araç geldi. Araçtaki Hüseyin Örgören, Erhan Yalçın ve ismini daha sonra öğrendiğim Erdal isimli biri vardı. Hüseyin Örgören, beni, Hacı Demirci ve Resul Demir'i araca çağırdı. Biz de araca bindik. Biz Aydın'ı sorduk. Hüseyin de bize emniyete neden çağırdıklarını ve Hikmet'in yaşayıp yaşamadığını sordu. Daha sonra Hüseyin eve doğru ateş etmeye başladı. Biz kendisine kızdık. 'Bizi neden araca aldın, bizi bu işe soktun' diye kızdık. Erhan Yalçın, bizi arabadan indirdi. Ateş ettiğinde Hüseyin'de silah olduğunu gördüm, onun öncesinde görmedim. Hüseyin'den başka kimsede de silah yoktu. Ertesi gün Hikmet Demirci'nin öldüğünü öğrendim." dedi.

Tanık Esin Erdoğan beyanında olayı direkt görmediğini, resmi nikahsız beraber yaşadığı ölen Hüseyin Örgören'in, bir akşam eve geldiğini, moralinin çok bozuk olduğunu ileri sürdü.

Bunun sebebini sorduğunu ancak ilk başlarda cevap vermediğini, daha sonra ısrar etmesi üzerine anlattığını kaydeden Erdoğan, "O da 'Ben evi boş zannediyordum. İçeride birisi varmış, o da ölmüş, vicdan azabı çekiyorum.' dedi. Bu olayı iki gün sonra bana anlatmıştı. Eşimin silahı vardı." diye konuştu.

Sanık Hacı Demirci de Aydın Fındıkçı'nın yaralı bir şekilde kahvehanenin önüne kadar aracıyla geldiğini, yardım istediğini ve Resul Demir ile kendisini hastaneye götürdüklerini, hastanede 5-10 dakika beklediklerini daha sonra polislerini kendilerini aldığını aktardı.

Emniyetten gece çıktıklarını, Resul Demir, Şeref Öztürk ve kendisinin mahalleye döndüğünü, mahallede Hüseyin Örgören, Erhan Yalçın ve Erdal'ın gelip kendilerini araca aldığını kaydeden Demirci, şöyle konuştu:

"Arabaya bindikten sonra 2-3 dakikalık bir zaman geçti. Bu süre içerisinde muhabbet dahi edemedik. Cinayetin işlendiği sokağa girdik, arabayı Hüseyin Örgören kullanıyordu. Evi biraz geçince frene bastı ve silahını çıkarıp eve doğru sanırım 10 el ateş etti, ondan sonrasını bilmiyorum. Aynı anda ben, Resul ve Şeref arabadan indik."

Mahkeme heyeti, ara kararında, tutuklu sanık Erhan Yalçın'ın bu halinin devamına karar vererek dosyadaki eksikliklerin tamamlanması için duruşmayı erteledi.

- İddianameden

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, 26 Şubat 2017'de şüpheli Aydın Fındıkçı'nın maktul Hikmet Demirci'nin oğlu Özgür Demirci ile aralarındaki husumetten dolayı olay tarihinde evine gittiği ve tartışma yaşandığı belirtildi.

Özgür Demirci'nin tabancayla Aydın Fındıkçı'yı yaraladığını, Fındıkçı'nın daha sonra aracına binip kahvenin önüne gittiği ve Hacı Demirci ile Şeref Öztürk'ten yardım istemesi üzerine hastaneye götürüldüğüne değinilen iddianamede, emniyet görevlilerince yapılan soruşturma kapsamında, daha sonra hastaneye gelen şüpheli Resul Demir, Şeref Öztürk ve Hacı Demirci'nin sorgulanmak üzere emniyete götürüldüğü kaydedildi.

Aydın Fındıkçı'nın Özgür Demirci tarafından vurulduğunun öğrenilmesi üzerine şüpheliler Erhan Yalçın, Erdal Gürsoy ve Hüseyin Örgören'in, Koray Canbaz'dan vurmak istedikleri Özgür Demirci'yi çağırması için yardım istediklerini, Canbaz'ın bunu kabul etmemesi üzerine Erhan Yalçın'ın, Canbaz'ı ayağından vurduğunun anlatıldığı iddianamede, "Şüpheliler Erdal Gürsoy, Erhan Yalçın ve Hüseyin Örgören'in, Özgür Demirci'yi bulamamaları üzerine 34 PR 8881 plakalı araçla saat 23.20 sıralarında maktule ait evin sokağına girerek eve doğru ateş ettikleri ve daha sonra şüpheliler Resul Demir, Hacı Demirci ve Şeref Öztürk ile buluştukları, saat 23.50 sıralarında araçla yeniden maktulün evinin bulunduğu sokağa gittikleri, diğer şüphelilerin beyanlarına göre aracı kullanmakta olan Hüseyin Örgören'in tabancayla maktulün evine doğru çok sayıda ateş ettiği ve olay yerinden uzaklaştıkları, görgü şahitlerinin beyanlarından aracın plakasının tespit edilidği ve Erdal Gürsoy tarafından kiralandığı anlaşılmıştır." denildi.

Şüphelilerin açtığı ateş sonucu Hikmet Demirci'nin öldüğünün belirtildiği ifade edilen iddianamede, şüphelilerin yakalanması için emniyet mensuplarınca yapılan operasyon sırasında, yakalanacağını anlayan Hüseyin Örgören'in tabancayla kendini vurmak suretiyle intihar ettiği aktarıldı.

Şüpheli Erdal Gürsoy'un yakalanamamış olduğu ifade edilen iddianamede, şüpheliler Erhan Yalçın, Aydın Fındıkçı, Hacı Demirci, Resul Demir, Şeref Öztürk ve Erdal Gürsoy hakkında, "kasten öldürme" suçundan müebbet hapis cezası istendi.

Şüpheliler Yalçın, Hacı Demirci, Resul Demirci, Şeref Öztürk ve Erdal Gürsoy için ayrıca "ruhsatsız silah bulundurmak" suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
Kaynak: AA