Kara Harp Okulu Darbe Davası

FETÖ'nün darbe girişiminde Kara Harp Okulu'nda yaşanan eylemlere ilişkin 5'i firari 307 sanığın yargılandığı davaya sanık savunmalarıyla devam edildi.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Kara Harp Okulu'nda (KHO) yaşanan eylemlere ilişkin 5'i firari, 307 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Ankara 24. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları katıldı.

Duruşmada, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Güler'in eski koruma subayı yüzbaşı Burak Akın'ın ifadesi doğrultusunda gözaltına alınıp itirafçı olan, daha sonra itiraflarından vazgeçince tutuklanan eski yüzbaşı Abdulkadir Koçyiğit savunma yaptı.

Tutuklu sanık Koçyiğit, olay günü tez çalışması nedeniyle saat 19.00 sıralarında okuldan ayrıldığını, saat 22.00 sıralarında evinde ders çalıştığı esnada jet sesleri duyduğunu, televizyonu açtığında Boğaz Köprüsü'nün terör tehdidi nedeniyle askerlerce kapatıldığını gördüğünü anlattı.

Saat 23.30 sıralarında öğretmen Albay Ertan Erol'un, kendisini telefonla arayarak, "Alarm durumu var, acilen kışlaya gelmen gerek, ayrıca güvenlik birimlerindeki yüksek lisans öğrencilerine de bu mesajımı ilet" dediğini aktaran Koçyiğit, bunun üzerine Erol'un emrini ilettiğini, ardından aynı lojmanda oturdukları yüzbaşı Ali Kıratlı ile yüzbaşı Yunus Emre Toprak'ın aracı ile saat 01.00 sıralarında Harp Okulu'na girdiklerini belirtti.

Koçyiğit, enstitüye geçtiğinde sicil amirleri albaylar Ertan Erol, Önder Haluk Tekbaş ve Metin Gülenç'i gördüğünü daha sonra albay Erol'un eğitim kıyafetlerini giyerek dershanede beklemelerini emrettiğini söyledi. Daha sonra silah ve hücum yeleği alarak okul içerisinde beklediğini savunan Koçyiğit, o süre zarfında herhangi yasa dışı bir eylemde bulunmadığını öne sürdü.

Dava dosyasıyla birleştirilen örgüt üyesi olduğuna yönelik ek iddianameye de karşı savunma yapan Koçyiğit, "Burak Akın'ın ifadesi sonucunda gözaltına alındım. Emniyette verdiğim ifadeleri baskı ve yönlendirme sonucu verdim. Aileme zarar vereceklerini söylediler." diye konuştu.

Sanık Koçyiğit, emniyet ve savcılık aşamasında şahsi avukatı önünde vermiş olduğu, örgüte çocukluk yıllarında katıldığı, kod adı bulunduğu ve örgüt içi katalog evliliği yaptığına yönelik beyanları da reddetti.

Mahkeme Başkanı Muhammed Yavuz'un "Sen bizim davada tutuksuz sanık olarak yargılanıyordun. Burada sana kastı olan birisi sen dışardayken de yapardı. Senin eşine, ailene Türk polisi neden zarar versin?" sorusuna sanık Koçyiğit, "Sorguda öyle dediler." diye cevap verdi.

Bunun üzerine Başkan Yavuz, sanığın vazgeçmeden önceki itiraflarında adı geçen kişilerin mahkemeye gönderdiği beyanları okudu. Koçyiğit, "mahrem imamlığını" yapan kişilerinin ve örgüt toplantılarına birlikte katıldıkları askeri personelin ifadelerini de kabul etmediğini bildirdi.

Tutuksuz sanık V.A da olay günü evde arkadaşıyla oturduğu sırada, saat 23.00 sıralarında WhatsApp grubundan amiri olan binbaşı Devrim Çamur tarafından bütün personelin ivedi bir şekilde mesaiye gelmesi konusunda mesaj geldiğini, bunun üzerine görev yerine gittiğini anlattı.

Mesai arkadaşı ile birlikte Kara Harp Okulu'na spor okulu nizamiyesinden araç ile giremeyince aracı nizamiye girişine bırakarak 2 No'lu nizamiyeden giriş yaptığını ifade eden V.A, saat 00.15 civarında dekanlık binasına gittiğini beyan etti.

V.A, saat 04.00 sıralarında gelen emir üzerine Anafartalar taburuna gittiklerini, Devrim Çamur'u burada gördüğünü, nizamiyeye nöbetçi takviyesi yapılacağı için silah almaları gerektiğini söylediğini, bu kapsamda mühimmatsız silah aldığını ileri sürdü.

Bir süre taburun bahçesinde beklediğini, daha sonra odalarına gidebileceklerinin söylenmesi üzerine odasına çıktığını söyleyen V.A, daha sonra verilen emir üzerine saat 07.30 gibi silahını bırakarak eve gittiğini kaydetti.

Tutuksuz sanık Y.K. de mesaisini tamamladıktan sonra evine gittiğini daha sonra gelen emir üzerine saat 23.50'de Harp Okulu'na, ardından dekanlık binasına gittiğini anlattı.

Personelin odasında beklemesi talimatı üzerine odasına geçip masasındaki bilgisayardan darbe girişimiyle ilgili haberleri takip ettiğini söyleyen Y.K, ilerleyen saatlerde uçakların seslerini duyduğunu ve odadan çıkmadığını beyan etti.

Y.K, silah dağıtımına gitmediğini ancak arkadaşının kendisi adına silah aldığını ve kayıt yaptırdığını, sabah saatlerinde "evlerinize dönün" emri verilmesi üzerine silahı bırakıp evine gittiğini söyledi.

Duruşmaya öğle arası verildi.
Kaynak: AA