Genelkurmay 'Çatı' Davası

FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Genelkurmay Karargahı'ndaki eylemlere ilişkin 224 sanıklı davanın görülmesine devam edildi.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığı'ndaki eylemlerle ilgili, sözde "yurtta sulh konseyi" üyelerinin de aralarında yer aldığı 224 sanığın yargılandığı Genelkurmay "çatı" davasının görülmesine devam edildi.

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen davaya sanıklar, yakınları, müştekiler ve avukatları katıldı.

Duruşmada, 11 Ekim 2014'ten itibaren FETÖ'nün kriptolu haberleşme programı ByLock'u kullandığı belirtilen sanık eski yarbay Hüseyin Yıldırım'ın ek savunması alındı. Yıldırım, "Ben bu programa girmedim, yazışma içeriği de yok zaten. IP çakışması olabilir ya da mor beyin gibi bir şey olabilir." ifadelerini kullandı.

Savunmanın ardından Yıldırım'ın avukatı, Mustafa Güneş'in tanık olarak dinlenilmesi talebinde bulundu. Mahkeme heyetinin talebi kabul etmesinden sonra Güneş'in beyanları alındı.

Emekli albay olduğunu bildiren tanık Güneş, 2012-2015 yılları arasında sanık Yıldırım ile birlikte Genelkurmay Başkanlığı'nda görev aldıklarını belirtti. Yıldırım'ın İzmir askeri casusluk davasında Genelkurmay bünyesinde oluşturulan heyete bilgilendirme yaptığını söyleyen tanık Güneş, söz konusu çalışmaların ilgili komutanların bilgisi dahilinde yürütüldüğünü, Yıldırım'ın konusu suç teşkil eden bir eyleminin olmadığını savundu.

Tanık Güneş, Balyoz kumpasının ortaya çıkarılmasında da sanık Yıldırım'ın çalışma yürüttüğünü ifade etti.

Tanık olarak ifadesi alınan Tuğba Öz, Genelkurmay Başkanlığı'nda sivil memur olarak çalıştığını, 15 Temmuz Cuma günü saat 17.00 sularında mesaiden ayrıldığını kaydetti.

Pazartesi gününe yetişmesi gereken bir evrak olduğu için 15 Temmuz'da tekrar Genelkurmay'ı aradığını, telefonda görüştüğü kişinin kendisine komutanların toplantıda olduğunu söylendiğini bildiren tanık Öz, ilerleyen saatlerde tekrar aramasına rağmen telefonlara cevap verilmediğini söyledi.

Tanık beyanının ardından söz alan eski yarbay Özgür Solakoğlu, tanık Öz ile olay günü telefonda konuşan kişinin kendisi olduğunu öne sürdü. Sanık Solakoğlu, 15 Temmuz günü Genelkurmay'da bulunmasının sebebinin, söz konusu evrakın komutanların imzasına sunulacak olması olduğunu, darbe girişiminde yer alma maksadı taşımadığını ifade etti.

Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde, inceleme raporlarına karşı sanıkların ek savunmaları alındı.

Sanık eski kurmay albay Cemil Turhan, odasından alınan ve incelemesi yapılan cep telefonunun kendisine ait olmadığını, incelenen bilgisayarında da suç unsuru taşıyan bir belgenin bulunmadığını iddia etti.

Turhan, sözde atama listesinin de kendi bilgisayarında hazırlanmadığını ileri sürdü.

Eski albay Murat Koçyiğit de emniyetten gelen ByLock kullandığına ilişkin rapordaki programı kullanmaya başladığına ilişkin tarih ile iddianamede yer alan giriş tarihinin farklı olduğunu beyan ederek ByLock'u kullanmadığını savundu.

Davanın görülmesine yarın devam edilecek.
Kaynak: AA