Sinir Sıkışması Ve Elektronik Aletler Arasındaki Bağ

VM Medical Park Samsun Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Kliniğinden Yrd. Doç. Dr. Mustafa Çolak sinir sıkışması ile ilgili önemli bilgiler paylaştı. Sinir sıkışmasının kadınlarda daha fazla, erkeklerde de görülme sıklığının giderek arttığını belirten Yrd. Doç. Dr. Mustafa Çolak, şeker hastalığı, böbrek ve tiroid hastalığı gibi kronik hastalığı olanlarda, hamilelerde hormon değişiklikleri nedeniyle sık görüldüğünü vurguladı. Sinir sıkışmasının tanı ve belirtileri hakkında konuşan Çolak, "Periferik sinirler omurilikten çıkan ana sinir dallarının özellikle uç organlara uyarı götüren dallarıdır. Bu sinirler diğer ana köklerden farklı olmak üzere ulaşması gereken bölgelere gitmek için bağ ve kas dokusu, kıkırdak, kemik ya da ligamentlerin oluşturmuş oldukları tünellerden geçerler. Bu yol boyunca sinirde oluşabilecek herhangi bir basıda sinir işlevini göremez hale gelir ve gittiği bölgeye göre çeşitli bulgular açığa çıkabilir. En çok üst ekstremite denilen el bileği, dirsekler ve alt ekstremite dediğimiz bacaklarda görülür. Başlıca şikayet özellikle el bileğinin tutulduğu durumlarda geceleri elinde uyuşma veya ağrı hissetmesi ve elini sallama isteğidir. Hasta geceleri ellerini hissetmediğini sanki bir ölünün eli gibi, soğuk ve halsiz olduğunu belirtir. Bu durum sinir sıkışmasını yaratan dolaşım bozukluğuyla da alakalı olabilmektedir ve ilerleyen dönemlerde el kaslarının uyarımının azalması ile birlikte el kaslarının zayıflaması ile sonuçlanır" dedi.



Hastalığın tedavisi hakkında bilgi veren Çolak, "Genellikle hastalar, geçer umuduyla bir müddet bekledikten sonra şikayetleri geçmeyince, önce bir aile doktoruna başvurmaktadır. Burada yapılan ilk muayene neticesinde sinir sıkışması düşünülüp ilgili cerraha yönlendirilir. Burada öncelikle hastanın hikayesi çok önemlidir. Ne zaman başlamış, nereye yayılıyor, uyuşma ya da ağrı için herhangi bir tedavi almış mı almamış mı bunlar sorulur. Burada hastalar genellikle bize çok iyi ve tipik öykülerini verir. Muayene ile hastanın kliniği uyumlu ise hastaya bundan sonra ilk yapılacak işlem ENMG (elektronöromyografi) çektirmektir. ENMG ya da EMG ile hastanın hangi sinirinin tuzaklandığı, tuzaklanmanın tam olarak nerede olduğu ve ne kadar basılı olduğu görülür. Bu işlem sonrasında eğer ciddi bir tuzaklanma söz konusu ise hastaya cerrahi önerilir. Eğer tuzaklanma fazla değilse öncelikle Fizik Tedavi Uzmanı ile değerlendirilip hastaya alternatif tedaviler uygulanır. Burada en çok kullanılan bilek üzerine steroid uygulamasıdır. Genellikle fayda verir; ama geçici bir uygulamadır. İkinci olarak HILL terapi dediğimiz derin lazer uygulaması ve fizik egzersiz uygulamalarıdır. Ağrı için analjezik tedavi ve geceleri artan uyuşmaları için nöropatik ağrı tedavisi başlanabilir. Cerrahi genellikle kesin çözüm olarak görülse bile bazen açılan sinirin üzeri yeniden kalın bir yara dokusu ile kaplanır ve sanki hasta hiç ameliyat olmamış gibi ağrı çekmeye devam eder. Bu nedenle bu hastalığa yakalanmış insanların en fazla dikkat etmesi gereken husus kesinlikle yaşam şeklini değiştirmesi gerekir. Akıllı telefon, tablet, laptop yada bilgisayar başında daha az kalmak, uzun süre sinir üzerine bası oluşturacak pozisyonlardan kaçınmak bu hastalığı önlemede daha faydalı olacaktır" diye konuştu.