6 Ülkenin Gençleri Keşkeğin Atası Olan Özel Çorba Yaptılar

Avrupa Birliği (AB) Bakanlığı Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı Ulusal Ajansı tarafından ‘Avrupa Gençleri Antandros’ta Buluşuyor’ projesi kapsamında Balıkesir’in Edremit ilçesinde bir araya gelen 6 ülkenin öğrencileri, ülkelerinden getirdikleri malzemeler ile keşkeğin atası olan antik çorba hazırladı.

6 Ülkenin Gençleri Keşkeğin Atası Olan Özel Çorba Yaptılar
Antandros Antik Kenti’nin tanıtılması ve kültürel mirasın genç kuşaklara aktarılması amacıyla İtalya, Letonya, Macaristan, Polonya, Romanya, Yunanistan’dan Balıkesir’in Edremit ilçesine gelen öğrenciler, Antandros Derneği Başkanı Gülçin Cömert ve yönetim kurulu üyeleri tarafından karşılandı. Yaklaşık bir hafta kalacak olan öğrenciler, Altınoluk’ta tarihi Abdullah Efendi Konağı’nda keşkeğin atası olarak bilinen antik çorba hazırladı. Çalışmalarında “Aşçı Fok” adını kullanan Nurdan Çakır Tezgin önderliğinde gençlerin kiminin baharat, kiminin tuz, kiminin hububat ve kiminin baklagil getirdiği gıda çeşitleri ile Erasmus antik çorbası hazırlandı. Gençler, ardından hep birlikte çorbayı ve yanında özel olarak hazırlanan yemekleri yediler.

Antandros Derneği Başkanı Gülçin Cömert, “Her ne kadar konumuzun antik yemekler olduğunu belirtmiş olsak da antik dönemlerden bu yana İda ve çevresinde yetişen gıdaların öne çıkacağı yemekleri gençlerle birlikte pişirmek üzere seçmiş olmamız tesadüf değil. Bu yemek çalıştayında antik dönem yazarlarından Apicius ve Platon’dan yararlanan Aşçı Fok Nurdan Çakır Tezgin bizlere yardımcı oldu. Bu çorba Erasmus projesi için tasarlandı. İçindeki malzemeler antik dönemlerden beri kullanılan yiyeceklerden oluşuyor. Bunun yanında nohutlu pırasa, lahana salatası, antik İda’da yetişen otlardan yeşil ot kavurması yapıldı” dedi.

Cömert, “Günümüz mutfağını da dışlamadan geçmişe öykünerek yapılan bu özel çorba, antik zamanlardan bu yana İda ve çevresinde yapılan lapa kıvamındaki bir yemeğin günümüze uyarlanmış halidir. Kısaca keşkeğin atası da diyebiliriz. Eski zamanlarda köleler ve fakir halk buğday, arpa, darı gibi hububatları kaynatıp içine tatlandırmak için ne bulurlarsa onu koyarlarmış. Avcılıkta şanslı olanlar kuş veya tavşan, yaban ördeği koydukları gibi bazıları da bakla, nohut, bezelye, mercimek gibi baklagilleri ve kokulu otları kullanmışlar. Bu lapa gibi çorbalara bazen de sağdıkları hayvanların sütünü koyup zeytinyağı ile kaynatmışlar. Bizler de adını gençlerin varlığından alan bu çorba için bütün katılımcı gençlerden ülkelerinden gelirken birer parça gıda çeşidi getirmelerini istedik. Kimi baharat, kimi, tuz, kimi de hububat ve baklagil getirdi. Erasmus çorbamızda bütün gençlerin birer fiske tuzu olması bereketimizi arttırdı” diye konuştu.

27 Nisan tarihinde gelen gençlerin 3 Mayıs’ta ülkelerine dönecekleri öğrenildi.
Kaynak: İHA